Christopher Nolan, çektiği ilk filmden itibaren gerek eleştirmenler gerek seyirciler tarafından övülmüş ve zaman zaman yüceltilmiş bir film dehası bunda hepimiz hemfikiriz. Hatta birçoğumuz hayranı, birçoğumuzun Nolan abi Nolan yani diye ortamlarda bilmeyene izlemeyene hava attığı başarılı yönetmen. Tamam buraya…devamıChristopher Nolan, çektiği ilk filmden itibaren gerek eleştirmenler gerek seyirciler tarafından övülmüş ve zaman zaman yüceltilmiş bir film dehası bunda hepimiz hemfikiriz. Hatta birçoğumuz hayranı, birçoğumuzun Nolan abi Nolan yani diye ortamlarda bilmeyene izlemeyene hava attığı başarılı yönetmen. Tamam buraya kadar her şey normal değil mi? Ama bu film normal değil?
Christopher Nolan filmlerinin en altındaki filmlerden bence. Beğenmedim. Neden beğenmedim? Bir Recep İvedik beğenmeme durumu değil bu; bu, dahiyane bir insandan beklenen harika işin altından kalkamaması sonucu bir beğenmeme. Arada fark var, dikkat edelim. Ama arada fark olmaması beğenmeme engel değil. Gevezelik etmeyi bırakıp dokundurayım başka bir tabirle verip veriştireyim hemen.
Şimdi ilk sorum şu: Nolan bu filmi kime çekti? İzleyicilere mi yoksa bilim adamları veya fizik-kimyayla süper ilgili kitleye mi? İki sorunun da cevabının evet olduğunu varsayalım haydi. İlk soruya evet dersek şu oluyor; senin filminde bilim var evet ama kurguyla var. Saf bilim, gerçekliği olan bilim kullanmıyor, bunu kendi hayal gücünle kurgulayıp sunuyorsun. Aaa ama evet bilim adamlarına çekti demiştik. Olmadı çünkü içinde %100 gerçek olan bir bilim olgusu yok bir teori var veya adına her ne denirse. İkinci soruya evet diyelim; fizik-kimyayla ile ilgili kitleye sundun bu filmi di mi, şimdi bu insanlar bilim adamı olmadıkları için sinema öğeleri içeren şeyler izlemek isteyecekler (ki bunlar azınlıkta bir insan topluluğu dünya geneline baktığımızda) e emmi senin filminde ne karakter derinliği var ne bahsettiğin "Soğuk Savaş" konusunun derinliği var ne de karakter çokluğu var. Bu adamları da tatmin edemedin. E ne kaldı elinde: Ortalama bir sinemasev(mez)er. Bu topluluğa saydığım konularda zayıf film verdiğin gibi inanılmaz derecede anlaması zor, buram buram "Nolan'ım ben herkes bana zeki diyor biraz ego kasmak anlaşılmamak olmak ve saf zevk yansıtmak hakkım" düşünceleri kokuyor. Kokuyor abi. Kimse kendini kandırmasın bu film anlaması ilk izleyişte mümkün olmayacağı gibi Nolan'nın da kendine göre vasat bir filmi. Vasat derken müzik kullanımı geldi bak aklıma. Harika müzikler var ama bu müzikler ilk sahneden son sahneye kesintisiz bir ters bir düz rahatsız edici bir seviyede yüksek tempoda çalıyor. Ve siz zaten anlayamayarak izlediğiniz filmi bir de kafanızın içine işleyen böyle müzik kullanımıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bakın müzik kullanımı yeteneksiz demiyorum, bilerek yapmış o belli ama atladığı şey izlediğimiz şeyin satırlarca bahsettiğim gibi anlaşılmaz olması. Ben bu filmi çok pohpohlanan bir yönetmenin egosunu abartı kullanması olarak görüyorum. O kadar gömdüm iyi yanları yok mu? Var tabiki. Görüntü yönetmeni çok iyi iş çıkarmış ve çekimler, çekim teknikleri inanılmaz başarılı. Ama bunları da filmi anlamaya çalıştığınız sırada ne kadar yakalayabilirsiniz orası da sizin yeteneğiniz.
Olumlu bir açıdan bakmak gerekirse belki de Nolan bu filmi gelecek zamanda bir yerlerde belki insanların daha zeki olduğu bir zamana (hiç sanmıyorum) armağan etmek istemiş olabilir. Ama bu adam filmde zamanla oynarken günümüz seyircisine çektiğini unutup böyle delilikler yapmasın. Tamam yapsın ki yaptı da: Interstellar, Inception Memento... Ama Tenet bu zorluğun altından kalkamadı. Ne bize filmde işlediği mantığı yeterince anlatabildi (süslü bilim diyalogları ile bunu bence vasat ve yetersiz yaptı) ne de bize hep yaptığı karakterle bütünleşmeyi verebildi. Ulan umarım ben oturduğu yerden Nolan eleştiren bir adamımdır da bu filmin değeri şarap gibi yıllandıkça anlaşılır. Ama şimdiki Berkay bu filmi sevmedi.
6.7/10