Spoiler içeriyor
evet bu gecenin harika yönü bu film oldu. ne kadar övgü dolu sözcükler kullansam da tekrara düşeceğim için yazmayacağım. ve bilerek erkek başrolün ismini değil soyismini yazacağım. :) sakura, pankreas hastasıdır ve bunu tüm arkadaşlarından saklayan eğlenceli, sosyal bir kızdır.…devamıevet bu gecenin harika yönü bu film oldu. ne kadar övgü dolu sözcükler kullansam da tekrara düşeceğim için yazmayacağım. ve bilerek erkek başrolün ismini değil soyismini yazacağım. :)
sakura, pankreas hastasıdır ve bunu tüm arkadaşlarından saklayan eğlenceli, sosyal bir kızdır. shiga ise sakura'nın aksidir: arkadaşı olmayan, asosyal ve kitap kurdudur.
film shiga ile sakura'nın hastanede karşılaşmasıyla başlar. ikisi arkadaş olmadığı ve shiga yalnız olduğu için sakura ölümcül hastalığını shiga'ya söyler. shiga bunu umursamasa da olaylar shiga'nın sakura için endişelenmesine kadar ilerler.
açıkçası filme başlarken klasik bir aşk filmidir diye düşünmüştüm. ama sakura'nın dediği gibi shiga ve sakura arasındaki ilişki ne aşk ile ilgiliydi ne de arkadaşlıkla ilgili. aralarındaki ilişki bu gibi anlamlara indirgenemeyecek kadar özel.
acıyı, mutluluğu, korkuyu, endişeyi, yalnızlığı derinden hissediyorsunuz. birbirlerine kattıkları güzel şeyleri görüyorsunuz.
filmin isminin neden böyle olduğu ister istemez insanda bir merak uyandırıyor. aşağıda neden böyle bir isim seçildiğini anlayacağımız bir kesit paylaşacağım. devamında da diğer hoşuma giden kesitleri...
"— aa şey, dün televizyonda ne gördüğümü bilmen gerek!
—sessiz ol.
—geçmişte, karaciğerlerinde bir sorun olunca karaciğer yerlermiş, midelerinde bir sorun olunca da mide yerlermiş. herhalde bunun hastalığı iyileştireceğini düşünüyorlarmış. ama sanırım kimse organlarını yememe izin vermez
—kusura bakma da birden yamyam olduğun falan mı aklına geldi?
—demek istediğim bunu isteyebileceğim tek kişi sensin.
—neyi?
—ah, hadi ama... şey işte...
—ha? sakın!- dur!-
—pankreasını yemek istiyorum!"
...
"—biliyorsun, ölüp yakılmak istemiyorum.
—yanımızda et pişerken söylenecek şey mi şimdi bu?
—istersen pankreasımı yiyebilirsin.
—dinledin mi beni?
—konuştuktan sonra baktım da yabancı bir inanışa göre bir başkası seni yerse ruhun o kişi içinde yaşarmış."
...
"kiraz ağaçları neden baharda çiçek açar biliyor musun? açan çiçekler nisan ayında döküldükten sonra tekrar tomurcuklanmaları üç ay sürer. havanın ısınması için bir yıl kadar beklerler, sonra birden çiçekler açar. kiraz ağaçları çiçek açmak için doğru zamanı bekler."
...
"—oysa biz sadece şans eseri hastanede karşılaştık sadece.
—bu doğru değil. o bir tesadüf değildi.
—neydi o zaman?
—herkes yaptığı seçimlerden dolayı bir şeyler yaşar. aynı sınıfta olmamız tesadüf değildi, kader gibi bir şey de değildi.
—bu sadece senin yorumun.
—'ölümle yaşamak'ı yazmak için bu defteri kullandım. sen kitapları seversin, bu yüzden ilgini çekti ve eline aldın. sonra da ricamı kabul ettin. şu ana kadarki seçimlerin ve şu ana kadarki seçimlerim... yaptığımız onca seçimden her birinin sonucu olarak biz bir araya geldik. ve işte bu yüzden şu an olduğumuz yerdeyiz."
...
"—senin için yaşamak ne anlama geliyor?
—ciddi misin ya? yaşamak... bir düşünelim... tamam. yaşamak, başkalarıyla bağın olması demektir. bence yaşamak bu anlama geliyor. birine dikkat göstermek, birini sevmek, birinden nefret etmek, biriyle olmaktan keyif almak, birinin elini tutmak... yaşamak budur işte. yalnız olursan yaşadığını fark edemezsin. başkalarıyla olan ilişkilerin hayatta olmanı tanımlar. aklımın olduğunu biliyorum çünkü başkalarıyla etkileşime geçebiliyorum. vücudum olduğunu biliyorum çünkü başkaları bana dokunuyor. hayatta olmanın nedeni buradan geliyor işte. aynı şu anı şimdi ve burada yaşamayı seçmemiz gibi."
...
"ölmeden önce sana haber edeceğim."
...
"ölmeden önce haber vereceğim diye söz vermişti. ben de kitabını geri vereceğime dair söz vermiştim. o... öldü."
...
"ama bizim ilişkimiz aşk ya da arkadaşlık gibi basit terimlerde açıklanamaz değil mi?"
...
"senin tarafından ihtiyaç duyulmayı beklemek 17 yılımı aldı. aynı kiraz ağaçlarının baharı beklemesi gibi!"
...
"bizim ilişkimizi sıradan ve gündelik kelimelerle ifade etmek aptallık olurdu. ben de şöyle düşündüm, bu fikir hoşuna gitmeyebilir belki ama karar verdim ki pankreasını yemek istiyorum."
...
sakura kiraz ağacı demek, haruki de bahar ağacı. "o kişi sen olmalıymışsın. hayatımdaki tüm seçimlerim seninle tanışmak içinmiş!"