Raf Yorumu: Çiğdem (@ciigddemm)

İzlediğim en güzel dizilerden biriydi. Tüm detaylarıyla müthiş. Böyle bir diziyi keşfedip izlediğim için çok mutlu olurken dizinin 19. bölümde reyting kurbanı olup sezon finali vermiş olması beni çok üzdü. Dizi bu haliyle yarım kalmış gibi, kesinlikle devam etmesi gereken…devamıİzlediğim en güzel dizilerden biriydi. Tüm detaylarıyla müthiş. Böyle bir diziyi keşfedip izlediğim için çok mutlu olurken dizinin 19. bölümde reyting kurbanı olup sezon finali vermiş olması beni çok üzdü. Dizi bu haliyle yarım kalmış gibi, kesinlikle devam etmesi gereken çok kaliteli bir yapım. Duyduğuma göre dijital platformlarda devam edecekmiş umarım öyle olur. Kısaca; dizi, polisiye drama diye geçiyor ve halka diye bir suç örgütünün etrafında gelişen olaylarla şekilleniyor. Günümüzde çoğu dizide olduğu gibi Halka’da da sembolizmden faydalanılmış. Ayrıca dizinin jenerik müzikleri de harika, özellikle Eski Ev müziğini ve birkaç tane daha müziğini çok beğendiğimden indirdim, dinliyorum. Karakterlere gelecek olursak; Terzi karakteri çok orijinaldi, hatta benim en beğendiğim karakterdi. Ağzıyla yaptığı ses efektleri montaj mı gerçek mi diye defalarca izlemişimdir o sahneleri. Dolayısıyla karaktere güzel bir hava kattığını söyleyebilirim. Eğer kendi yapıyorsa da müthiş bir yetenek (hâlâ çözemedim :D). Kötü adamlardan bir diğerinin ise entelektüel olması ilgi çekici bir detaydı. Diğer karakterlerin hemen hemen hepsinin de kendine has güzel özellikleri vardı. Dizide dikkatimi çeken ve çok beğendiğim 3 ayrıntıdan bahsedeceğim. Örgütte kötü adamlar arasında bir hiyerarşik yapı var. Birincisi; bu hiyerarşik yapının tarihteki karakterlerden esinlenilmesi hoşuma gitti. Tarih bilginiz varsa veya araştırıp öğrenirseniz, dizi size de daha anlamlı ve güzel gelecektir. Örneğin tarihte Cengiz Han’ın küçükken sıkıntılar içinde büyüyüp tabiri caizse acımasız bir insan portresinde olması dizideki Cengiz Han karakteriyle de paralel ilerliyor. Ve sonra Cengiz Han’ın ölümünden sonra Halka’da iç karışıklıklar olması da aynı şekilde tarihle paraleldir. İkincisi; bu kötü adamlar diye bahsettiğimiz, örgütün üyelerinin neredeyse her birinin çocukken yaşadığı veya sadece babasıyla yaşadığı bir sorun olması. Gerçek hayatta da bazılarımızın, yaşadığı sorunlardan dolayı suça meyilli olmasını düşündüğümüzde bu detay anlamlı hâle geliyor. Hatta benzer bir örneği Suç ve Ceza’nın Raskolnikov’unda da görebiliriz. Üçüncüsü ise; bazı popüler, çok izlenen ama niteliksiz dizilerdeki gibi kadına şiddeti özendirecek tarzda eylemlerin aksine, kadına değer verdiğini gösteren detayların olmasıydı.