Distopya distopya olalı böyle güzel bir konu görmemiştir. Gördüyse de bu kadar derinden anlatılmamıştır. Konu, oyunculuklar, ortam mükemmel. Ayrıca alt metin de tokat gibi. Anlayacağınız bu yapım şahane oğlu şahane. Aldığı tüm ödülleri hak eden muazzam bir dizi. Baş roldeki…devamıDistopya distopya olalı böyle güzel bir konu görmemiştir. Gördüyse de bu kadar derinden anlatılmamıştır.
Konu, oyunculuklar, ortam mükemmel. Ayrıca alt metin de tokat gibi. Anlayacağınız bu yapım şahane oğlu şahane. Aldığı tüm ödülleri hak eden muazzam bir dizi. Baş roldeki ablayı oscara falan boğun bişeyler yapın lütfen, oynamamış yaşamış bee.
Kitaptan uyarlama bir yapım kendisi fakat kitabını okumadım. Okusaydım dizi yine güzel gelir miydi? Bence evet (istisna) çünkü insani duygularınızı alıp kafanıza kafanıza vuruyor.
Erkeklerin egemen olduğu geri kafalı, dindar (sözde) bir toplumu düşünün... Şimdi içinizden sövmeye başlayabilirsiniz.....Sövmeniz bittiyse devam ediyorum.
Ülkenizde çocuklar doğmuyor, doğum oranları neredeyse sıfırı bulmuş, belirli bir toplumun izleri silinmek üzere.. Eee bu ülkenin yeni bir politikaya ihtiyacı var. Muhafazakar kesim olaya el atıyor, başa geçiyor ve yavaş yavaş işler çığırından çıkıyor. Hatta dizide bununla ilgili muhteşem bir söz var. --->> " Hiçbir şey bir anda değişmez: derece derece ısınan bir küvette farkına varmadan haşlanarak ölürsünüz."
Bu toplumda, doğurganlığı olan kadınlar toplanarak çocuğu olmayan yüksek mertebeli ailelerin yanına çocuk sahibi olmak için tabiri caizse cinsel köle olarak gönderiliyor. (Tecavüzü resmileştiriyorlar). Bir de bunu dini törenle yapıyorlar şaka gibi.. Bu devlet büyüklerimizin eşleri de susuyor ve düzene boyun eğiyor. Yani hem cinslerine yapılan tecavüze sessiz kalıp izliyorlar. İzlemek mecazi anlamda değil bu arada ciddi ciddi izliyorlar çünkü ritüel bu şekilde işliyor.
Böyle bir dönemde geçiyor işte dizi, cahil bir toplumun cahilce çözümüyle.
Kadınlardan o kadar çok korkuyorlar ki bahaneyle kadınların tüm hakları ellerinden alınmış. Kitap okumaları bile yasaaaakk. Bak yine dellendim.
Daha önce duygularıma bu kadar derinden dokunan bir dizi olmamıştı. Bu da gösteriyor ki harcanan emeğe şapka çıkartılır. O yavaş ve durağan akan sahneler sizi empati kurmaya itiyor ve orada öyle bir kıvranıyorsunuz ki iliklerime kadar hissettim şahsen.
Dizi hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki bi roman da burdan çıkar. Benim şu an yazdıklarım sadece fragmandı diyebiliriz.
Çilekeş June üzerinden olayların anlatıldığı bu dünyayı izlerken 'lan bu hale gelir miyiz' diye düşünmeden edemedim.
Beyinlerin gelişmesi gerekirken küçülen dünyaya tokat gibi dizidir kısaca.
Dizinin kötü yanı olarak söyleyebilir miyiz bilmiyorum ama bölümler 60 dakikayı buluyor ve bazı olaylar aşırı durağan ilerliyor. Ama böylesine derin bir konu da pat küt gitmez yani.
Sezon finaline gelirsek..Aman allahım yok böyle bi olay. Hani anlatılmaz yaşanır derler ya işte öyle bir şey. O uçak sahnesi tüylerinizi diken diken ediyor. Orada duygulanmayan insan değildir. Hele 4.sezon fragmanı off off diyorum sadece.
Bir de son bölümlerin bazılarında Türk kadın yönetmen yer alıyor. Abi as bayrakları.
Elden ele yayalım, izleyip izlettirelim. Kaçak göçek mutlaka bi yolunu bulun nfndkdk
"Beklediğimiz kurtarıcı kendimizden başkası değil."
!!!!! minik spoilerlı iç dökmeler !!!!!
•Serena her şeye rağmen sen lanet bir kadınsın. Her bölümde annenin kulaklarını çınlattım. Saygılar. Ve o bebe senin değil kabullen artık be kızım.
•Lydia hanım teyze öbür dünyada yatacak yerin yok. Böyle şirret biri daha gelmemiştir dünyaya.
•Aklı başında gül gibi June'u delirttiniz ya tebrik ederim. Ama hepinizin hakkından geldi helal olsun. Özellikle son bölümde silahı çekip kendini riske atması.. gurur kaynağısın be kadın.
•Luke çok iyisin hoşsun ama sana ısınamadım. Ölene kadar Nickçiyiz.
•Son olarak Allah Kanada'ya dert zeval vermesin. Maşallah.