Raf Yorumu: esra (@crowthera)

📚 Yazar olmak arzusunda olan genç bir adam hayranlık duyduğu yazarın asistanı olur ve dostluğunu kazanır. Yazar Refika Karahisar asistanı Aren ile elyazmalarını paylaşırken yazma sırlarını ve edebiyatın arka bahçelerinde dönen dolapları da anlatır. Bunların yanında Aren'in ellerine büyük bir…devamı📚 Yazar olmak arzusunda olan genç bir adam hayranlık duyduğu yazarın asistanı olur ve dostluğunu kazanır. Yazar Refika Karahisar asistanı Aren ile elyazmalarını paylaşırken yazma sırlarını ve edebiyatın arka bahçelerinde dönen dolapları da anlatır. Bunların yanında Aren'in ellerine büyük bir sırrı emanet eder. Bu sırrın peşindeyse çok fazla kişi vardır ve Aren aniden kendini bu karmaşanın başrolü olarak bulur. Sırrı korumaya, hayalini kurduğu kitabını yazmaya ve etrafındaki esrarengiz olayları çözmeye çalışırken oradan oraya savrulur. Kitabımızın konusu bu şekilde. 📚Konusunun özgün olması, olay örgüsünün başarılı bir şekilde işlenmesiyle iyi bir kitap olmasına karşın çok da sevdiğimi söyleyemeyeceğim ortalama bir kitaptı. İçinde çok fazla bilgi var bu da düşünülerek, araştırma yapılarak yazılmış bir kitap olduğunu gösteriyor. Hakkını yiyemem ama yazarın kadınların değerini anlatmak için bazı yerlerde konu dışına çıktığını düşünüyorum. Okurken zorlama olduğunu düşündüğüm kısımları sürekli görmekten sıkıldım. Kitabın başından itibaren belirli bir kalıpta yazılmış hissini aldım. Bu da okurken bir sıkıntı yaratmıyor fakat yine de bunu hissettim. İlginç bir şekilde, yazarın geçmişteki olayları anlattığı bölümler çok akıcı ve edebiyken, günümüzde geçen ve daha heyecanlı olan bölümler ise aksine çok sade kalmış diyebilirim. Refika karakterinin hayat hikayesini daha detaylı okumak isterdim sanki bir şeyler eksikdi. Detay verilmesi gerekilen kısımlar zayıf kalmış, finalinde ise cinayet konusu üzerinde çok durulmamış. Aslında hikaye bununla başlıyor. 📚Bir de kitabın basımından kaynaklı yazım yanlışları çok göze batıyor okurken. Editör ne iş yapmış acaba kitap basılırken anlamak güç. 'Ağbi' kelimesi o kadar fazla kullanılmış ki bi ara kitabı bıraksam mı diye düşünmedim değil. Tek yanlış da bu değil 'y' harfinin yerine hep 'ğ' harfi kullanılmış. Tabi bunun kitapla pek alakası yok ama kitapların yayınevleri de önemli. İthaki yayınlarının kitaplarını aslında beğenirdim ama demek ki arada böyle istisnalar çıkabiliyor. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve şimdilik diğer kitaplarını okumayı düşünmüyorum.