Spoiler içeriyor
“ Bu dünyada hiçbir şey rastlantı sonucu meydana gelmez.” “Tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. Yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama…devamı“ Bu dünyada hiçbir şey rastlantı sonucu meydana gelmez.”
“Tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. Yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? Mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar tam bir felaket. Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burda vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir.”
“Herkesin ne olursa olsun hayatta kalmak için savaşım verdiği bu dünyada, ölmeye karar verenleri anlamak kolay mı?”
“Çok ciddi bazı patolojik vakalar dışında, insanlar yalnızca günlük yaşamın tekdüzeliğinden kurtulmak amacıyla delirirler.”
“İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca.”
"Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar.Yani, başkalarından farklı olanlar."
"Yaşamı boyunca pek çok kez fark etmişti Veronika, tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyorlarmış gibi söz ederlerdi. Ama işin gerçeği başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı."
"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bîr tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz."
“Bir psikiyatriste içini döken insanlar, bir papazla günah çıkarırken olduğundan daha rahat konuşuyorlardı, çünkü hekimler onlara cehennem ateşinden söz etmiyorlardı.”
“Deli olmak, düşüncelerini iletmekten âciz olmak demek. Sanki yabancı bir ülkedesin, çevrende olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun, ama istediğini anlatmaktan, dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun.”
“Düşünmemeliyim, hiçbir şey düşünmemeliyim, her şeyin normal olduğuna inanırsam her şey düzelecek.”
“İlk aşklar belki hiç unutulmaz, ama mutlaka sona erer.”
"Görünüşe bakılırsa kimse kendi iç dünyasını yabancılarla paylaşmaya hevesli değildi."
“İşte bu nedenle, acılaşan insanlar için, ünlü kahramanlar da,deliler de bitmez tükenmez bir merak kaynağıdır; çünkü onlarda yaşam korkusu da yoktur, ölüm korkusu da. Kahramanlar olsun, deliler olsun tehlikelere aldırmaz, kim ne derse desin bildiklerini okurlar.Deli intiharı seçer, kahraman bir dava uğruna kendini feda etmeyi,ama ikisi de ölür. Bu arada acılaşmış kişi her ikisinin de saçmalığını ve görkemini yorumlamaya çalışmakla geçirir gecesini, gündüzünü. Acılaşmış kişinin öz savunması için yükselttiği duvara tırmanıp dış dünyaya bir göz attığı anlarda olur bu. Derken elleri,ayakları yorulur, yeniden geriye, günlük yaşamına döner."
"İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptirler."
“İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor demek."
"Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşabiliyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi."
“Keşke herkes kendi içsel deliliğini bilse ve onunla birlikte yaşamayı öğrense. Dünya daha kötü bir yer mi olurdu? Hayır insanlar daha yürekli, daha mutlu olurlardı."
"Veronika her şeyden nefret ediyordu ya, en çok da yaşamını sürdürmüş olduğu biçimden, içinde barındırdığı yüzlerce Veronika’yı keşfetmeye zahmet etmeyişinden tiksiniyordu. Oysa orada kim bilir ne ilginç, ne meraklı, ne cesur, ne küstah, ne deli kızlar duruyordu."
“İntiharı bu yüzden seçmişti ya işte: en sonunda özgürlük. Sonsuza varan unutuş.”