3.8/5 *Tetikleyici Uyarısı* Aile içi şiddet, çocuk istismarı, psikolojik bozukluklar Stephen King’den çıktığı için ben cadılarla fln ilgili diye okumaya başlamıştım, ama kesinlikle King’in korkudan çok gerilimi ve insan ilişkilerini, hayatlarını öne çıkardığı romanlarından. Kitabın tamamı hizmetçiliğini yaptığı Vera Donovan…devamı3.8/5
*Tetikleyici Uyarısı*
Aile içi şiddet, çocuk istismarı, psikolojik bozukluklar
Stephen King’den çıktığı için ben cadılarla fln ilgili diye okumaya başlamıştım, ama kesinlikle King’in korkudan çok gerilimi ve insan ilişkilerini, hayatlarını öne çıkardığı romanlarından.
Kitabın tamamı hizmetçiliğini yaptığı Vera Donovan adlı zengin kadının ölümü için suçlanan Dolores’in masumiyetini kanıtlamak için kayıt altına alınan bir polis soruşturmasında hayatını anlatması. Bu kaydı okuyorsunuz bir nevi. Dolores’in hikayesi, domestik zorluklarla ilgili bir hikaye. Küçük bir adada, alkolik bir kocayla yaşayıp zar zor parasını kazanan, çocuklarıyla olan bitenleri idare etmeye çalışan, çok zor bir hayat.
Kitabın başında Dolores’in söylediği şey şu ki “Evet kocamı öldürdüm, ama o Vera cadısını ben öldürmedim”(direk alıntı değil bu arada, kitap yanımda değil).
Dolores kitap boyunca ilk Vera’yla yaşamayı anlatıyor, kocasıyla aile içinde olanları, Vera’nın başına gelmiş olanları ve daha çok fazlasını.
Dolores’in sesi ve kişiliği beni kitaba bağlayan en önemli şeydi. Dünyada küçük yerlerde, yani bir evin içinde bile işlerin ne kadar zorluklarla ve adaletsizliklerle dolu olabileceğini yaşamış, deli gibi çalışmış, hayatın feleğinden geçmiş mi denir ne tam öyle bir karakter.
Vera ise zengin ama acımasız, aynı zamanda da sevilesi ama nefret edilesi bir kişilik. Kadın çok ilginç ama. Anlatmam çok zor ama gerçekten çok ilginç.
Bu iki kadın ve karakterlerinin üç boyutluluğu hikayenin en can alıcı kısmı. Anlayabilmek için okumak gerek çünkü ilişkileri, gerçek hayattaki ilişkiler gibi bir çok katmana sahip.
Dolores ve kızının ilişkisi, King’in kızının durumunu anlatışını ve etkileşimlerini çok takdir ettim. Beklemezdim açıkçası kadın karakterleri böyle yazabilmesini.
Kitabın King tarzına uyan en büyük kısmı, Dolores’in kocasını öldürdüğü sahneler (spoiler değil ilk sayfalarda söylüyor ztn). Gerçekten korku değil de, aşırı gerilim. Korkutucu canavarlar fln yok, sadece kendi hayatından korkma, kurtulma çabası, ve bu kurtuluş için ne kadar ileri gidilebileceği, bunun ürpertici detayları ve o detayların olaylardan sonra insanları nasıl takip ettiği. Of, muazzamdı.
King genelde bu tarz domestik sorunları işliyor, ama işlerken korku öğeleri katıyordu. Bu kitapta daha gerçekliğe bağlı kalmış, ama karakterleriyle güzel bir okuma şöleni oluşturmuş.
King’in sonları biraz meh oluyor genelde, bu da harika sonlu değildi ama şaşırttı, ilgi çekti. Kitabı bunun için mi okumuşum dedirten bir son değildi ama ortaları daha güçlüydü kesinlikle. Başları da hafif ortalamaydı, Dolores’i dinlemeyi çok sevdim diye devam ettim ortalarda patladı. Ama zaten kısa da bir kitap, bir deneyin derim ilginizi çektiyse.
İyi okumalarr...