4.4/5 🌃 Murakami’nin daha önce “İmkansızın Şarkısı” adlı kitabına başlamış ama devam edememiştim. Yazarın büyülü gerçekçiliği nasıl kullandığını merak ettiğimden başka bir kitabını denemek istedim ki ooooy iyi ki denemişim. Bu kısa kitapta iki kardeşi takip ediyoruz. Ama hikayeleri hiç…devamı4.4/5 🌃
Murakami’nin daha önce “İmkansızın Şarkısı” adlı kitabına başlamış ama devam edememiştim. Yazarın büyülü gerçekçiliği nasıl kullandığını merak ettiğimden başka bir kitabını denemek istedim ki ooooy iyi ki denemişim.
Bu kısa kitapta iki kardeşi takip ediyoruz. Ama hikayeleri hiç de bekleyeceğiniz gibi değil. Gece 12 ile sabah 7 arasında yer alan bu kitap iki daldan başlıyor. Bir dalda küçük kardeş Mari, evinden uzakta tüm geceyi dışarıda geçirmeye çalışırken çok değişik insanlarla olaylarla karşılaşırken, büyük kardeş Eri, uyuyor. Bir yandan Mari’nin karşılaşmalarla ve farklı insanlarla dolu gecesini takip ederken ve o insanları da birer birer takip ederken, bir dizi karmaşık karşılaşmalara dolanırken, Eri ise uyanmak istemediği bir uykudayken uzun süredir fişi çekili televizyonunda beliren odaya çekilmeye çalışılıyor.
Gerçekten kitabı anlatmam biraz zor. Belirli bir olay örgüsünden çok oraya buraya saçılmış, yarı rüya yarı gerçek hisleriyle kaplı hikayeler zinciri gibi ilerliyor. Eğer geceleri gerçekten seven biriyseniz, gecenin atmosferi, karışık duygu durumları, rüya gibi havası, şehir ışıkları, karanlıklar ve sırf geceleyin insanlarda oluşan hem hassasiyet hem de gerilim hislerini anlayabiliyorsanız, bence bu kitabı çok seversiniz.
Gecenin bir yarısı aşırı gerçekçi bir rüyadan uyanıp, kendinizi bile kavrayamadığınız o an gibi bir kitap bu. Oradan oraya gece rüzgarında savrulan hem sıcak hem soğuk hikayeler.
Mari, gerçekten çok harika bir karakter. Ben çok sevdim, bir yakın arkadaşımı hatırlattı zaten. Onun dışında ablasının hikayesi beklemediğim kadar ürperticiydi. Murakami, gecenin ruhunu yakalarken hiçbir köşeyi boş bırakmamış, gerginliğini de çok güzel işlemiş. Hiç beklemiyordum, gafil avladı beni. Başka hikayelerin birbirine karıştığı minik anlar da çok güzeldi.
Kitap hakkında bilmeniz gereken bir şey, çok açıklanmayan soru bırakması. Benim bununla bir problemim olmadı bir minik nokta dışında (açıklıycam birazdan), çünkü eğer olan bitenlere mantıklı veya hayali bir açıklama getirilseydi hem gecenin sırları barındıran hislerinden alıkoyardı, hem de büyülü gerçekçiliktense fantastikliğe kayabilirdi. Ondan okeydi benim için ama sizi rahatsız edecek bir şeyse aklınızda bulunsun.
Sevmediğim kısımlardan aşağıda bahsedicem çünkü spoiler sayılabilir belki, kitap çok kısa detay vermeden anlatmam zor sinir bozan yeri de ondan.
Onun dışında, gecenin bir yarısı bir kafede güvenli bir şekilde tek başınıza kitap okumayı hiç hayal ettiyseniz, kitap aynen öyle başlıyor, ilk sayfadan kalbinizi çalar.
Umarım biraz açıklayabilmişimdir, çok rüya halinde bir kitap gibi, kısa diye de hikayelere detay vermiyim dedim biraz. Umarım beğenmişsinizdir.
Iyi okumalarrr….
—-spoiler—-
Ne kadar büyük bir spoiler bilmiyorum ama sevmediğim iki noktayı anlatmak için biraz açıklama yapmam lazım.
Şu müzisyen oğlan çok konuşuyo sanki :D Karakteriyle alakalı farkındayım, hikayeyi bozmuyor zaten sadece kişisel olarak bir yan karakter olmasına rağmen Mari’den fln çok daha fazla konuştu, okurken zevk alsam da bazen uzattı gibi hissettim, hele hele böyle kısa bir kitapta. Ama tatlı karakter yani sdjkfl
Şu adam var ya, kızı döven. Ya o ilk ona dönünce hikaye yapmak “zorundaydım” gibi bir laf ediyor ama bunu ASLA AÇIKLAMIYO. Diğer olayların açıklanmamasını anlarım ama bu direk bir insanoğlunun yaptığı bir şey. Sonrasında ofis hayatı, evli hayat, spor, uyum sağlama fln derken bir Amerikan Sapığı havası yapılmaya çalıştığının farkındayım, belki de o cümleyle adamın o kadar sapkın olduğunu göstermek istemişlerdir ama başka bir nedeni var mı diye içime bir kurt düştü. Muhtemelen direk regl olmasını kabul edilemez buldu kızın ama öyle diyince bi saçma geldi. Onun da kısımları az fazla uzun gibiydi, gecedeki farklı karakterleri geziyoruz oki ama ne bileyim. Ztn sempatik mempatik değildi jskdlf