Raf Yorumu: ferhan (@feronika)

Doğan Cüceloğlu, benim için çok değerli ve her anlamda hayatıma katkı sağlayıp dokunduğunu hissettiğim bir insan. Doğan Hoca psikoloji ve sosyoloji alanlarında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden birisi olduğu halde bir kitle insan "kişisel gelişimci" gözüyle gördüğü için yazılanları da basitleştirip…devamıDoğan Cüceloğlu, benim için çok değerli ve her anlamda hayatıma katkı sağlayıp dokunduğunu hissettiğim bir insan. Doğan Hoca psikoloji ve sosyoloji alanlarında Türkiye'nin önde gelen isimlerinden birisi olduğu halde bir kitle insan "kişisel gelişimci" gözüyle gördüğü için yazılanları da basitleştirip önemsemiyor. Her yazdığının doğru olduğunu iddia etmiyorum tabiki lakin benim için her bir eseri, konuşması büyük önem taşıyor. Öncelikle bu kitabı bitirdikten sonra büyük bir farkındalık kazanacağınızın teminatını verebilirim. Kitap Arif Öğretmenin bir seminer sonrasında Doğan Cüceloğlu'nun yanına gelip ondan yardım istemesiyle başlıyor. Arif Öğretmen tam olarak bir arayış içinde, sürekli kendine sorular soruyor fakat cevaplarını bulamıyor veya bulduğu cevaplar onu tatmin etmiyor. Etrafındaki insanların öğretmenlik hakkında belirttiği fikirler severek ve isteyerek başladığı meslekten soğumasına yol açıyor ve onu bir çıkmaza sürüklüyor. Biz de kitap boyunca Arif Öğretmenin içindeki Öz'ü bulma serüvenine, kişisel bütünlüğünü koruma hikayesine şahit oluyoruz ve bundan tabiki kendimize fazlasıyla pay çıkarıyoruz. *"Savaşçı içten değilse hiçbir zaman savaşçı olamaz. Çünkü hiç kimse, gerçek savaşçının dış görünüşünden onun savaşçı olduğunu anlayamaz. Savaşçı ancak bir savaşçı tutumu içinde yaşamaya kendini adadığı zaman ve hiç kimseden övgü beklemeden, ilgi beklemeden, destek ve takdir beklemeden sırf kendi yaşamının anlamı için kendini buna adadığı zaman, savaşçı olma yolunda adım atmış olur." *"Kendini aldatmamakla başlar 'savaşçı'lık." *"Savaşçı evet'ini ve hayır'ını keşfetmiş biridir. Savaşçı şunun farkındadır: Hayır demesini bilmeyen kişi güçsüz kişidir. Hayır demesini bilmeyen kişinin evet'inin de anlamı yoktur." * "Savaşçı gücünü, kendini adadığı gelecekten alır. Bu geleceği önce kendi niyetinin saflığında yaratır. Daha sonra, bu saflıktan, masumiyetten aldığı güçle eyleme geçer. Eğer, kendinizi adadığınız gelecekten, para, mevki, şöhret veya bunun gibi bir çıkar bekliyorsanız, sonuç sizin için önemli olmaya başlar ve siz acaba başarısız olur muyum diye korkmaya başlarsınız. Ama niyetiniz saf ise, bütün istediğiniz elinizden gelenin en iyisini yapmak ve öğrencilerinizin gelişmesine olanak sağlamak ise, elinizden gelenin en iyisini yaptığınız sürece hiçbir şeyden korkmazsınız." Yazdığım alıntıların ne kadar değerli olduğunu okuyunca anlamışsınızdır mutlaka. Ve umarım bu, kitabı ennnn kısa zamanda okumaya sizi teşvik etmiştir. :))