🗝️Sırtını büyük bir külliyata dayamış; Prisoners, Blade Runner 2049 gibi bayıla bayıla izlediğimiz filmlerin yönetmeni Denis Villenuve açılışına evrenin görkemlilğini, capcanlı havasını katarak adeta tüm şartlarını zorlayarak çekmiş görünüyor. Kimilerinin de dediği gibi tasvir amaçlı kullanılan ilk başta manasız gözüken…devamı🗝️Sırtını büyük bir külliyata dayamış; Prisoners, Blade Runner 2049 gibi bayıla bayıla izlediğimiz filmlerin yönetmeni Denis Villenuve açılışına evrenin görkemlilğini, capcanlı havasını katarak adeta tüm şartlarını zorlayarak çekmiş görünüyor. Kimilerinin de dediği gibi tasvir amaçlı kullanılan ilk başta manasız gözüken birtakım objeleri anlatma yolunu da kullanmış. Parantez açayım "adeta bir sanat eseri" filmi. Fakat Dennis Villenuve size bunu önceki bazı filmlerindeki gibi bunu sanatsal gözle bakılmasına zorunlu tutmuyor. Böylece sanatsal filmlere karşı bakış açısı geliştirilen muallakta bırakan stili altında kendiliğinden doğan bir anlayışı yok etmeye de çalışmış. Tüm renkli filmlerde belki; fakat hiçbir bilim-kurgu serisinde ister uyarlanmış olsun ister usta birisinin elinden çıkmış taptaze bir senaryo olsun; böyle renk teması görülmedi, muhteşemlik görüldü. Bundan dolayı kitaptaki bazı görselliğe evrilmesinde güçlük barındıran bütün yerleri filme aynı duygularıyla bire bir yansıttığını düşünüyorum. Hem de en başarılı şekilde.
🗝️Hikaye, destansı savaş öykülerin başlangıçlarıyla aynı geldi diyebilirim. Atreides hanedanın saygın ve şerefli lordlardan oluştuğunu biliyorsunuz. Daha sonra kötü karakterlerin ziyadesiyle bunun ana nedeninin bir nevi yeni doğan kıskançlık vurgusu net bir şekilde aktarılıyor. Eğer seyrederken içinizden "biraz fazla mı çarpıcı?" hissiyatı doğmuşsa günümüzden tam bir yüzyıl önceki dünyamızın siyasetine bakmanız yeterlidir. İşte film, bu açıdan da altı çizilebilir bir mesajla belirebiliyor. Çöllerdeki gerçek yaşamları konu alan filmlere imza atmış bazı iran filmlerinde seyir zevki aldığım kadar, aynı zevki burada da tattım. Bir süre sonra hikayenin adeta kalp atışının yavaşlaması gibi durağanlaştığını gördük. Öykünün uyarlamasında hiçbir kusur belirtemediğim gibi bunda da olmamışlık sezemedim. Sebebi ise; hayati önem taşıyan iki karakterlerin birisinin arasında seçim yapmak zorunda kalmasıdır. Dolayısıyla hikayenin bir bölümünde dallanmanın erken sona erdiğini kabul etmem gerek. En net bir şekilde değerlendirecek olursak; diyalogları günümüz yapımlarına ağır kaçan, vadiden şırıl şırıl akan sular misali aşina olduğumuz, ayriyeten feminizm bakış açısına yeni sayfalar da ekleyen, ortalama üstü kurgusu ve merakta bırakan bir senaryodan oluştuğunu çekinerek özetleyebilirim.
🗝️ Her an yüksek duygulara kapılacağımızı ve bu şekilde sonlandırılmasını beklemiştim. Doğrusu yürekleri dağlayan birçok sahnesini barındırıyor. Fakat hiçbir şekilde hüzne kaymıyor. Hakikati arama isteğine sımsıkı sarılan bir baş karakter seyredebildik. Cümlelerimle belki doğru düzgün ifade edemiyorum ama bu şu ana saydıklarım muhteşem bir özellik. Dolayısıyla Timothee Chalamet hem performans açısından çok başarılı, uyum sağlamış role bürünmüş olsa da; Rebecca Ferguson 'un alternatifi gözükmesinden ne yazık ki kaçınamadı. Lakin eklemem gerek ki Timothee' nin oyunculuğu inanılmaz gelecek vaat ettiğine ben de imzamı atmak istiyorum. Gözüktüğü hiçbir sahnesinde sırıtmadı. Daha ne söyleyebilim bilmiyorum. En iyi oyuncuya layık görülebilecek kimdir diye soracak olursanız, hiç beklemediğim Rebecca Ferguson olur. Haksızlık yapmak istemem. Kitabı okuyan bir arkadaşım yan karakterlerin büyük önem taşıdığını ama filmde detaya inmediklerini söylemişti. Yan karakterlerin üzerlerinde fazla durulması izleyiciyi oldukça sıkılabilir ve etle kemiğe bürünmüş metinlerle sahneler arasında birtakım sıkıntılar söz edebilirdik. Josh Brolin, Oscar Isaac, Javier Bardem, Jason Momoa, Stellan Skarsgard gibi ünlü oyuncuların da fazla yüklenmeden, kasıntı yapmadan bir performans sergilemişler.
🗝️Müzikler Hans Zimmer 'nın en iyi işlerinden ama en iyisi değil. "Aurora, A Dark Knight" gibi sürekli bayılarak dinleyebiliceğim parçalardan birisi olacağını söylersem sizleri kandırmış olurum. Son yılların eşi benzeri pek görülmemiş ünlü ekipler için filme profosyonellik ve ciddiyet katmalarını hatırlayabiliriz. Bana sorarsanız bu kolay kolay giderilecek bir eksiklik değil. Set arkası hakkında pek de bilgi sahibi değiliz fakat bir aile veya örnek bir ekip işi anlayışı benimsenmemiş. Denis Villenuve, biraz bencil davranarak bu seneye damga vurmak için fazla istekli hepsi o kadar.
🗝️Yenisi çıkana kadar ben de sağa sola dönüp durup rahat rahat uyuyamayanlardan olacağım sanırım. Tüm içtenliğimle belirtmek isterim ki ; sinematografisine adeta çarpıldım ve beni etkisinden uzun bir süre çıkarmayacağından eminim. Çıkmadan önce fazla şişirilen bir film olduğunu ön görüyordum. Şimdi ise sanki kendi hayal ürünlerimden oluşan görüntülere sahip bir filmin daha fazlası gibi geliyor. Belki de o son sahne 20 sene önceki şahesere gıpta ettiğini saygıyla belli ediyor ve aynı zamanda önümüzdeki 10 yılın en çok konuşulacak film olacağının mesajını veriyor. Evet arkadaşlar, artık genel bir çerçeveye asacak olursak...
🗝️Şimdilik senenin en iyisi yalnız şunu söylemezsem içimde ukte olarak kalacak. Dune her zaman benim için en yakışıklı, en karizmatik nadir filmlerden birisi olarak hatırlanacak :)
🗝️85/100