🗝️ Irkları, siyaseti ve en çokta kuşak genç-yaşlı nesil kuşak çatışmasını ele alıyor. Az sekans içermesine rağmen her bir sahnede farklı ve yoğun detaylar gözler önüne sermiş. Bu filme gerçekten en iyi yönetmen yazılır diye yorumlarım. Adına metinsel deha konulamaz.…devamı🗝️ Irkları, siyaseti ve en çokta kuşak genç-yaşlı nesil kuşak çatışmasını ele alıyor. Az sekans içermesine rağmen her bir sahnede farklı ve yoğun detaylar gözler önüne sermiş. Bu filme gerçekten en iyi yönetmen yazılır diye yorumlarım. Adına metinsel deha konulamaz. Başka cevherler var bende diyor. Roy Anderson, sahne dizaynı, makyaj, kostüm gibi işlerin erbabı sayılır önceki filmlerine bakarsak.
🗝️ Bir deli, İsa 'nın acı içinde öldüğünü diliyle zikreder. Fakat diğerleri bunu umursamaz, çünkü bu geçmiştir. Günümüz imkanları ise bizlere geleceğe bakmayı ve aynı şekilde endişe topu haline gelmemizi de istiyor. Günümüzde işleyen çarkın nasıl da kahpeliğin, nasıl da dansözlerin cirit attığı, nasıl da birbirlerinin ölüleri üzerinden beslenildiğini anlatıyor.
🔑 "Bir adam masadaki yiyecekten bir lokma alabilmek için elinden geleni yapar. ".
🗝️ Şartlar diye bir kavram gezmiyor. Kanunlara, verilen tavizler karşılığında ödenmeyen borçlara... hiçbir şeye gerek yok. Neyse ki film zamanlamasını öyle bir ayarlamış ki. Genç kuşak ve yaşlı kuşak arasındaki farkları belirli süre aralıklarla tasvir etmeyi makul görebilmiştir. Amacını her bir seyirci olarak ilk başta çözemesek de, ihmal edilmiş hiçbir yönünün olmadığını da eklemeyi başarıyor. Roy Andersson 'ın büyük istikrarla yazdığı, çektiği, yönettiği bir film olmuş oldu.
🗝️ Hem komedi hem hiciv içermesi de ayrı bir çekici unsur. İkincisi ise koro havasında bazı sahnelerde anlatımı şahlandırması da yabana atılamaz. Evet, çok eleştirel havaya sahip. Yoğun ileri görüşlülük, ince ayrıntılar ve baş ağrısı yapan ana olayı. İsa 'nın sık sık geçtiği sahneleri üzerinden ilerlemeye çalışacak olursak faniliğin kopmuş dünyanın rolü, her bir insanın aklı ve tecrübesi yarıştırılsaydı ne olurdu? Oğlunun sürekli şiir yazmaktan ruh ve sinir hastalıkları merkezine kapatıldığını söyleyen bir babayı anlamanın gerçekten sandığımız kadar kolay olmadığını bilerek; kapitalizmi, din sömürüsü yaparak para ve güç elde edenlere, modern köleliğe ve çalışma düzenini ayarlayanlarına kadar birçok kanser tiplemesini anımsatıyor.
🗝️ Benim gözüme asıl çarpan ise yönetmenin benzersiz bir anlatımı vardı. Kamera hareketleri yoktu , ama aksiyon vardı. Diyaloglar doğru düzgün içermiyordu ama senaryosuna hayran bıraktırıyordu. Renk paleti tutkunluğu yoktu ama mekan ve kostüm tasarımlarındaki özenliliği görebiliyorsunuz. Farklı veya bambaşka bir deneyim denilecekse ne varsa uyguna mal etmiş Roy Andersson. Seni gidi marjinal seni, gözümde bir numara olmasan da sana farklı bakıyorum be hocam:) Daha fazla filmlerini seyretmek dileğiyle:)
84/100