Whiplash 2014 çıkışlı Amerika drama filmidir. Filmin yönetmeni Damien Chazelle’dir. Damien Chazelle yönettiği filmlerle birçok ödüle layık görülüp Ayrıca Altın Küre Ödülleri'nde elde ettiği 7 adaylığın hepsini kazanarak rekor kırmış olan başarılı bir yönetmendir. Filmin başrol oyuncuları caz okuyan bir…devamıWhiplash 2014 çıkışlı Amerika drama filmidir. Filmin yönetmeni Damien Chazelle’dir. Damien Chazelle yönettiği filmlerle birçok ödüle layık görülüp Ayrıca Altın Küre Ödülleri'nde elde ettiği 7 adaylığın hepsini kazanarak rekor kırmış olan başarılı bir yönetmendir. Filmin başrol oyuncuları caz okuyan bir bateri öğrencisini canlandıran Miles Teller ve onun sert mizaçlı hocasını canlandıran J.K Simmons'dır. Filmde ayrıca Paul Reiser ve Melissa Benoist da oyuncu olarak yer almaktadır.
Filmin konusu, Amerika da yaşayan, 19 yaşındaki üniversite öğrencisi olan Andrew Neiman ile sert mizaçlı öğretmeni Fletcher arasında geçmektedir. Neiman tesadüf eseri Fletcher ile tanışır ve onun grubuna yardımcı baterist olarak girer. Fletcher, öğrencilerine çok sert davranan bir hocadır. Öğrencileri onun istediğini yapamadığında onlara bağırıp çağırmayı , hatta onları aşağılamayı önemsemeyip ağzına geleni söylemekte. Fletcher, Neiman gruba girdiği ilk zamanlarda istediği tempoyu tutturamadığı için ona sandalye fırlatıp, bütün sınıf içinde aşağılamaktan çekinmemiştir. Bunun üzerine Andrew hırslanarak hayatında ona engel olduğunu düşündüğü herkesi çıkartıp, elleri kanayana kadar azimle, hırsla çalışmaya başlar. Bir sahnede yatak odasından yatağını çıkardığını, elinden geldikçe uyumadığını da görmekteydik. İşte Andrew’in şansı bundan sonra dönmekte; yerel bir caz yarışmasında baş bateristin dosyasını istemsiz bir şekilde kaybeder ve bunun üzerine sahneye çıkma fırsatı elde eder. Çünkü Andrew elleri kanaya kadar çaldığı şarkının notalarını ezberlemişti. Bu olaydan sonra baş bateristlik Andrew verilir. Tabi bizim sert mizaçlı hocamız durur mu, hemen Andrewin eski sınıf arkadaşını ona rakip olarak getirir.
Filmin devamında Fletcher, öğrencilerine çok sevdiği öğrencisini trafik kazasında kaybettiğini bu yüzden çok üzgün olduğunu söyler. İşin aslı bu değil tabi ilerleyen dakikalarda öğreniyoruz.
Bu ölüm haberi de öğretmeni durdurmaz, grup çalmaya devam eder hem de yepyeni bir şarkıyla Caravan.
Andrewin arkadaşı yeni baterist, tempoyu tutturamaz ve üçlü arasında yarış başlar. Öğretmen saatlerce her birine çaldırır, kazananın belirlenmesi için gece yarısına kadar seçim yapılır ve baş bateristliği Andrew alır. Bizim şansız oğlanı yine bir şanssızlık bulur ve yarışmaya gittiği otobüs bozulur, yolun geri kalanını araba kiralayarak gitmek zorunda kalır. Birkaç dakika geciktiği için öğretmen tarafından yarışmadan alınır ama hırsla vazgeçmez lakin bateri çubuklarını arabalarını kiraladığı yerde unuttuğu için gidip alması gerekir ve yolda gelirken ağır bir kaza geçirir buna rağmen sahneye çıkar ama geçirdiği kazada büyük hasar aldığı için bateri çalamaz ve gruptan atılır. Buna dayanamayarak sahnede öğretmenine saldırır.
Bu olay üzerine öğretmenin kaza geçirerek ölmüş öğrencisinin avukatıyla tanışır, avukatın dediğine göre o adam, kaza da değil, kendini asarak ölmüştü. Gruba girdikten sonra depresyon başlangıcı olduğunu söyler. Ailesinin dava açmak için maddi durumunun olmadığını onlara ancak Andrewin yardım edebileceğini söyler ve Andrew mahkemede tanıklar eder. Bunun üzerine Fletcher okuldan atılarak, öğretmenlikten men edilir.
Aylar sonra, Andrew Fletcher'ı bir kulüpte sahne alırken görür. Birlikte bir şeyler içerler ve Fletcher öğrencileri neden normalin üstünde bir şekilde zorladığını anlatır; Fletcher böylelikler öğrencilerinin mükemmelliği yakalayabileceğine inanmaktadır. Fletcher, Andrew'ı bir festivalde çalmak üzere kendi grubuna davet eder. Andrew bu teklifi kabul eder ve eski sevgilisini konserine davet eder; ama artık eski sevgilisinin yeni bir ilişkisi vardır, kız bu daveti reddeder.
Sahneye çıkan grubu yönetmeye başlayan Fletcher, gruba Andrew'da notasının bulunmadığı bir şarkı çaldırır. Fletcher, Andrew'un yanına gelerek onun kovulmasına neden olan ifadeyi kendisinin verdiğini bildiğini söyler ve böylelikle Fletcher Andrew'dan intikamını aldığını sanmakta ama aslında öyle değildir. Andrew oldukça küçük düşmüştür sahneyi terk eder, ama sonra sahneye geri döner seyirciyle konuşan Fletcher'ı bölerek bir anda Caravanı çalmaya başlar. Grubun geri kalanı Andrew'a katılır ve birlikte Caravanı çalarlar, sürpriz bir şekilde bir süre sonra Fletcher da grubunu takip eder. Andrew performansını muazzam bir bateri solosuyla bitirir; solonun sonunda Fletcher Andrew'ı takdir etmek için başını öne eğer.
Filmin değerlendirmesi: İlk başlarda öğretmenin disiplinli oluşu ve yumuşak davranmasına kanıp ne kadar iyi derken sonralarda öğrencilerine bağırıp çağırması hakaret etmesini tasvip etmedim. Bu tür eğitim anlayışı (otoriter eğitim anlayışı) ancak öğrenciyi okuldan soğutur ve psikolojik bunalıma sokar. Filmde de bunu görmekteyiz. Filmde dikkatimi çeken ve eleştirdiğim nokta öğrencilerin karşı çıkmayıp, hırslanarak daha çok çalıştığı gösterilmekte. Bana, öğretmenler bir nevi bu tarz yaklaşıma özendirilmekte gibi geldi. Tam tersi filmde öyle gözükse bile gerçekte bu durum böyle değildir. Mesela benim 2 ve 3. Sınıfta Burcu hocam vardı onu asla unutamıyorum çünkü harika bir öğretmendi hepimiz ona hayrandık, bizi sever, oyunlar oynar bize anne gibi yaklaşırdı. o küçük yaşımda sırf onun için ödevlerimi ihmal etmez, kitaplarımı okurdum. Ama 4 ve 5. Sınıftaki Canan hoca yüzünden okuldan soğuyup, derslerimde düşüş yaşadım. Hatta öyle bir durum ki acısını hala yaşamaktayım. İşte bu da öğretmenin öğrenci üzerindeki etkisini çok iyi açıklıyor. Öğretmen öğrencinin şansıdır ister profesör yapar, ister hırsız her şey onun elindedir. Bir anımı daha anlatayım; lise üçüncü sınıfta iken bir İngilizce öğretmenim vardı bize hayallerimizi sormuştu ben ODTÜ hayalimden bahsedince dalga geçip kazanırsan yüzüme tükür demişti mesela bu bende hırs değil nefret hissettirdi. İngilizce derslerim 90 aşağı değilken 50 alamaz oldum. Demek istediğim durumlar öğrenciden öğrenciye farklılık gösterir evet bazen sert mizaçlı öğretmenler bazı öğrencilere ilham verirken bazılarını düşürür. Ama yumuşak huylu, merhametli hocalar tüm öğrencilere her zaman şifa olmuştur. En hiper aktif geleneksel ismiyle yaramaz, söz dinlemeyen öğrenciyi bile ehlileştirir. İyi yorum olarak şunu söyleyebilirim; Andrewin hırsı, azmi, heyecanı beni ziyadesiyle etkiledi. Sırf çalışmak uğruna ellerini paramparça edip ona rağmen yılmayıp, buzlu suya koyup, çalışmaya devam etmesi bana büyük örnek oldu. Ve sonunda başarması o kadar engele rağmen kendini kanıtladı, çalışmalarının karşılığını aldı. Bu olaya isnaden şu ayetin huzuruna kendimi teslim ettim; “ Ve insan başkasının değil, sadece kendi çabasının karşılığını görecektir (necm 39.ayet).” Kısacası filmi çok beğendim, müziklerine bayıldım, Andrew bateri çalarken, hele ki son sahnede ben yerimde duramıyor ellerimle ona eşlik ediyordum. Şayet eleştireller bakış açısıyla izlenecekse, tavsiye ediyorum. Aksi takdirde ters tepebilir.