5/5 😶🌫️ Brandon Sanderson’un en popüler fantastik üçlemesi olan Sissoylu serisi harika bir okuma deneyimiydi. Sert ve değiştirilemez kuralları olan bir büyü sistemi, harika bir dünyası ve aksiyon dolu hikayesiyle fantastik kitap okumayı sevenlere ve zaten okuma alışkanlığı olup (çünkü…devamı5/5 😶🌫️
Brandon Sanderson’un en popüler fantastik üçlemesi olan Sissoylu serisi harika bir okuma deneyimiydi. Sert ve değiştirilemez kuralları olan bir büyü sistemi, harika bir dünyası ve aksiyon dolu hikayesiyle fantastik kitap okumayı sevenlere ve zaten okuma alışkanlığı olup (çünkü kalın kitaplardan oluşan bir seri) fantastiğe adım atmak isteyenler için harika bir seçim olacaktır.
Hikayede kötü bir rejimin altında ezilmiş bir grup skaa’nın (köle gibi kullanılan bir tür) İmparatoru devirmek için yüzyılın soygununu düzenlemeye çalışmalarını okuyoruz. Metalleri yutup yakmak üzerine olan bu büyü sisteminde her karakterin kendi uzmanlıklarını birleştirerek büyük bir planı becermeye çalışması en eğlenceli konseptlerden biriydi benim için. Hikayede aslen bu planın babası olan sissoylu (tüm metalleri kontrol edebilen bir allomenser) Kelsier ve onun eğitimi altına giren hırsız Vin’i takip ediyoruz. Bu kişiler ordu kurmaya çalışıyor, insanları kışkırtıyor, yüksek sosyeteye giriyor, politika yapıyor ve inanılmaz güzel aksyon sahneleri sunarak savaşıyorlar.
Ama dünyanın geçmişinde ve geleceğinde hala açıklanmamış merak uyandıran bir çok şey de kalıyor ve bu da kitabın hem kendi içinde harika bir hikaye olmasını hem de okuru serinin geri kalanını okumaya teşvik etmesi açısından harika.
Allomensi, fantastik kitap fanatikleri arasında en çok sevilen büyü sistemlerinden biri ve kesinlikle de haklı sebeplerle. Katı kuralları olmasına rağmen incelik ve merak uyandıran hem yaratıcılık isteyen hem de karakterleri gerçek risklerle karşılarmış gibi hissettirmeyi başaran harika bir büyü sistemi.
Ayrıca atmosferi de sislerin içinde, gizemli, karanlık, zeki planlarla beraber aristokrasinin büyüleyici ihtişamıyla karışıyor, çok güzel bir zıtlık yaratıyor. Hırsızlar çetesi ve zengin soylular, karanlıklarda süikastlar ve sıcak bir toplanma yerinde dürümlerin eşlik ettiği toplantılar, idamlar ve arkadaşlık, güven duygusu ve ihanet. Her zaman bir sır daha var. Her zaman sisin ötesinde bizler tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir şeyler duruyor.
Fantastik sevenlerin okuması elzem bir yazardır Brandon Sanderson. Ama aynı zamanda hikayenin bize sunduğu farklı sahneler, planın farklı kolları ve Vin’in hikayesini takip etme şeklimiz herkesin okuyup eğlenebileceği ulaşılabilir bir kitap olmasını sağlıyor.
Serinin kalanını okumak için sabırsızlanıyorum. Brandon Sanderson dünyası, büyü sistemleri ve kitaplarında -özellikle sonlarda- okurlarını hayal edemedikleri şekillerde şaşırtmasıyla ünlüdür. Kitaplarının sonları hep efsanevidir ve bu serinin sonunda da her şeyin tamamen yerli yerine oturduğu ve harika olduğunu duydum. Oralara kadar okumak için sabırsızlanıyorum. Çok sorum var ama bitmiş bir seri olduğu için bu sorulara kızgın değilim :).
Ayrıca seri olmasına rağmen kendi içinde de tamamlanan bir hikayesi var o yüzden rahatlıkla deneyip beğenmezseniz ilerisini okumak zorunda hissetmezsiniz.
Ama hepinize bir şans vermesini öneririm, Brandon Sanderson çağımızın en büyük fantastik yazarlarındandır ve kesinlikle herkesin içinde kaybolması gereken muhteşem dünyalar yaratır.
Herkese iyi okumalar…