İzleme tarihi; 09.05.2022 Puanım; 9/10 ---Yorumum; Lisenin başlarında -filmin yayınlandığı zamanlar- bu tarz dini kitap ve filmlerle çok ilgilenirdim. Bu filmi de ilk defa o zamanlar izlemiştim. Film çok hoşuma gittiği için birkaç yıl içinde ikinci kez izledim ve geçenlerde…devamıİzleme tarihi; 09.05.2022
Puanım; 9/10
---Yorumum;
Lisenin başlarında -filmin yayınlandığı zamanlar- bu tarz dini kitap ve filmlerle çok ilgilenirdim. Bu filmi de ilk defa o zamanlar izlemiştim. Film çok hoşuma gittiği için birkaç yıl içinde ikinci kez izledim ve geçenlerde tekrar aklıma gelince üçüncü kez izlemek istedim. Daha önce de söylediğim gibi filmleri de kitaplar gibi büyüdükçe ve olgunlaştıkça daha derin anlamlar sunan içerikler olarak görüyorum. Biraz da filmi eleştirmek, alıntılar not alarak yapımın hakkını vermek için tekrar izlemek istedim aslında. Fazla uzatmadan filmin "bence" iyi ve kötü yönlerinden bahsetmek istiyorum.
İlk olarak bahsetmek istediğim şey Furkan Palalı'nın Somuncu Baba ile uyumu kesinlikle. Hamid-i Veli nasıl bir görünüşe sahipti bir bilgim yok. Söylemek istediğim şey, karakteri ekranda izlerken duygularını hissediyor ve özellikle sakin olduğu yerlerde sizi de bir huzur kaplıyor. Filmin ilerleyen bölümlerinde, sakal bıraktıktan sonra çok mülayim bir yüzü var. Bu konuda çok başarılıydı.
Filmde incelik, saygı ve sevgi konusunda çok anlamlı mesajlar var bana göre. Ayrıca çevrenize bakış açınız da bu filmden sonra mutlaka değişiyor. Lise boyunca edindiğim tecrübeler, izlediğim videolar ve filmler doğrultusunda rahatlıkla söyleyebiliyorum ki filmde bahsi geçen "İnsan küçülmüş alem, alem açılmış insandır." ifadesi insanı ve alemi anlamak adına kişinin göz önünde bulundurması gereken ilk ve en önemli konulardan birisi. Bu konuda Sinan Canan'ın da çok güzel videoları var.
Kötü yanlarına gelirsek filmin ortalarına doğru başlayan "yolculuk" aşaması bir tık tekrara düşmüş hissiyatı veriyor. Amaçlanan şey Hamid-i Veli'nin yolculuğunu gözler önüne sermek gibi duruyor ama üzerinden çok geçmeden olduğu ve karşılaştığı her insana ilk olarak "Aşkı arıyorum." diye söylediği için beni rahatsız etti açıkçası.
İkinci olarak filmde bariz bir hata var. Şeyh kızının neden saçları yarı açık bir şekilde gezdiğini anlayamadım. Bugüne kadar öğrendiklerime göre kapalı bir müslümanın saçlarının gözükmemesi gerekirken şeyhin bu konuda ekstra titizlik göstereceğini düşünüyorum. Yine de ana konuya odaklandığınızda bu saydıklarım çok da üzerinde durulmaya değer şeyler değil bana göre.
---Filmden alıntılar;
"Bu dünyada her şeyin bir ruhu vardır evlat. Cansız diyerek incitme onları."
"Aşk güzeli sevmek değil, sevdiğini güzel görmektir."
"Sen sessizliği bilir misin? Bilir misin ki suskunluğun altında gizli sözler vardır."
"Gönlün benimle olursa Yemen'de olsan bile yanımdasın. Gönlün benimle değilse yanımda olsan bile uzaktasın."
"Topraktan geldik yine toprağa gideceğiz. Bu yüzdendir işte insanın aleme, alemin insana benzemesi. Bir bak... Önce kendine sonra şu sonsuz aleme. Kemiklerin kayalara benziyor, saçların bitkilere. Damarlarındaki kan nehirlere benziyor, gözlerin yıldızlara. Kalbin Güneş'tir, bedeninin her bir zerresi onun etrafında döner. Ruhun ise bu alemin ta kendisidir.
Şeyhim! Yani insan küçülmüş alem, alem açılmış insan mıdır?"
"Bazen uzun zamandır beklediğin bir anda oluverir. Bazen bir ömür beklersin, ararsın lakin bulamazsın."