Raf Yorumu: Aslı (@homunculus04)

Kompakt ama güçlü bir eser. Sayfa başı yeni bir düşünce ile stimüle edileceksiniz. Kitapta beni heyecanlandıran o kadar şey var ki, nereden başlanılır bilmiyorum bile. Kaotik eserler en sevdiğim. <3 Öncelikle Stéphane Hessel hakkında bilgi vermek istiyorum. Fransız Direnişi…devamıKompakt ama güçlü bir eser. Sayfa başı yeni bir düşünce ile stimüle edileceksiniz. Kitapta beni heyecanlandıran o kadar şey var ki, nereden başlanılır bilmiyorum bile. Kaotik eserler en sevdiğim. <3 Öncelikle Stéphane Hessel hakkında bilgi vermek istiyorum. Fransız Direnişi üyelerinden, iki defa Nazi kampından kurtulmuş bir diplomat. Beni heyecanlandıran bir başka yanı ise J.P. Sartre ile okul arkadaşı olması. Zaten Sartre’ın felsefesinin, mentalitesini radikal anlamda etkilediğinden bahsetmiş. Batı bireyselciliği, bazı durumlarda felaket işe yarıyor, insanları bir şeyler yapmak için ateşliyor. Ayrıca 1948 yılında insan hakları beyannamesinin düzenlenmesinde yer almış. Esere gelecek olursak, gençlere demokrasiyi korumak ve toplumsal adaletsizliğin önüne geçmeleri icin çağrıda bulunmuş. Kitap zaten dünya genelinde bir kaç başkaldırışa ilham olmuş, örneklerinden biri Arap baharı. Bir network oluşturmanın önemini de es geçmemiş. Amnesty ve benzeri NGO’ları örnek olarak göstermiş. Bunun güncel bir örneğini vermek istiyorum. Mülteci haklarını koruyan Belçika organizasyonu (Vluchtelingenwerk), Fedasil’e (sığınmacılara barınak sağlayan organizasyon) sayısız kere dava açtı, konsey Fedasil’in artık bekleme listesi ile çalışmaması gerektiği hükmünü ve para cezası verdi. Sonuç ne oldu derseniz, çekişme bildiğim kadarı ile devam ediyor. Fedasil ne yazık ki geri adım atma taraftarı değil. Şu an mültecilerin lehine bir gelişme olmasa bile, bu tarz organizasyonların anlam ve önemini idrak etmemize fayda sağlayacak güzel bir örnek. Çünkü en kötü ihtimal, bu problem Belçika sınırlarını aşıp, Avrupa birliğinin sorunu haline gelecek. Bu tarz organizasyonlar var olmasaydı, toplum içerisindeki azınlıkların haklarını savunan kimse olmayacaktı. Toplumsal sorunlara kayıtsız kalmak, ve demokrasinin yapısını korumamak Hessel’e göre iki probleme yol açıyor: 1. Zengin ile fakir arasındaki eşitsizliğin gün geçtikçe daha da büyümesine, 2. Insan haklarının ihlal edilmesine. Hikaye size de çok tanıdık gelmiyor mu? Kafayı yiyeceğim. Esere göz atmanızı şiddetle tavsiye ederim.