Aslında belli belirsiz bir koltuk sevdası üzerine kurulmuş, kadın cinayetilerini odağına alan bir ekip: Özel Suçlar Birimi. Başkomseri kadın olduğu için kimsenin inanmadığı bu yüzden de emniyetin arşiv odası Mezarlık'ta çalışması beklenen ekip.. Dizinin konusunun da dediği gibi ona inanmayan…devamıAslında belli belirsiz bir koltuk sevdası üzerine kurulmuş, kadın cinayetilerini odağına alan bir ekip: Özel Suçlar Birimi. Başkomseri kadın olduğu için kimsenin inanmadığı bu yüzden de emniyetin arşiv odası Mezarlık'ta çalışması beklenen ekip.. Dizinin konusunun da dediği gibi ona inanmayan erkeklerin karşısındaki güçlü kadını izliyoruz. İyi güzel buna lafım yok. Lakin böyle bir portre çizen kadının arkasında gücünü aldığı bir erkek var.. Olamaz demiyorum ama üstüne bastığı konuya da tezat düşen bir durum fikrimce.. Her neyse bu tip detaylara takılmazsak her bölümü farklı farklı cinayetleri konu alan birbirinden bağımsız 4 sağlam bölüm. Her biri film tadında. Kurgu olarak izlediğim suç cinayet dizileri arasında en iyi olanlardan diyebilirim.. Senaristlerin eline sağlık çok iyi kurgulara imza atmışlar. Özellikle 3.bölüm. Ee bitti olay ama daha yarım saat var diyorum bakıyorum ki olay daha yeni başlamış.. Öyle bir kurgu.
Yapılan işin heyecanından mı bilemiyorum ilk 2 bölüm oyunculuk ve çekim açısından zayıf kalabilir ama 3 ve 4. bölümlere şans verilmesi lazım. Vurucu olsun sosyal medyada paylaşılsın diye yazılan gerçek hayatta kimsenin çıkıp söylemeye cesareti ve izni olamayacağı replikler olsa da onların gölgesinde saklanmış asıl vurucu dokunuşlar çok güzeldi.
Sophia hariç oyunculukları çok beğendim. Yüzlerini çok bilmediğim yan kadronun iyi oyunculukları hikayenin gerçekliğini arttırmış. Bunun yanında asıl kadronun da devleştiği sorgu sahneleri harika.
Alışılagelmiş bir çekim tekniği yerine farklı bir şeyler denenmiş. Çoğu kişi beğenmemiş ama ben sevdim. Yine söylüyorum sorgu sahneleri çekim olarak da çok harika.
Değinmek istediğim bir de cesetler var.. İlk başta gerçekçiliği ile insanı sarsabilir. Özellikle ilk bölümde yanmış cesedin koltuktan alınırken enseninin koltukta kalması gibi.. Ama hikayenin vuruculuğu açısından da önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Hiçbir dizide bu kadar detaylı izlediğimi de hatırlamıyorum. Üzerinde emeği geçen ekip iyi çalışmış..
Dikkatimi çeken bir diğer konu ise dizinin kadınların 'kadın cinayeti' altında maalesef sanıldığının aksine sadece eski eşleri/sevgilileri tarafından değil, alakasız kişilerce sırf kadın diye öldürülebildiği, olur olmadık bir olaya istemeden şahit olsa bile katledilebildiği, cinsiyet eşitliği altında yapılan yanlış uygulamalar ve çarpıtılan durumlar yüzünden 'kadın nefreti(:D??)'ne kurban gittikleri, 22. Yüzyılda dahi cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalabildikleri acı gerçeği yansıtmalarıydı. Bu konu üzerine konuşacak çok şey olsa da uzatmak istemiyorum. Sadece dizinin bunlardan da bahsettiğini söylemek istedim.
Son olarak kadın cinayetlerine dikkat çeken dizide bas bas her yerde bu konunun ekmeğini yemeye çalışıp konunun hassatiyetine zarar vermedikleri , yaptıkların işin ciddiyetinde oldukları ve bunu aktarırken karşı tarafa da hissettirebildikleri için kendi adıma teşekkür ederim.
Vermek istediği mesajlar, eleştirdiği sistem birçoğumuzun ortak isyanı olan bu diziyi gerçekten beğendim. Sadece işlediği konudan ötürü 'abie cook iyi dizi laflara baaak' diyenlerden ziyade her detayıyla gerçekten beğendim.
9/10🤎
3.bolumden çok yerinde bir replikle bitirmek isterim.
''-Çocuklar bizim bu özel suçlar'ın kurulduğunu nasıl anladım biliyor musunuz?
+görev emri mi geldi abi?
-yok, garajda yanıp sönen florasan var ya, onu değiştirmeye geldiler.
+e bozuk hâlâ.
- ben de onu diyorum. lambayı değiştirdiler ama hat bozuk. o yüzden çalışmıyor. ''
Vakit ayırıp okuyanlara teşekkürler.