Raf Yorumu: Hale~ (@sparkless)

~Yalnız değilim, tek başımayım. Emma'nın hal ve hareketlerini içselleştirmeye başlamışken bu cümlede kendimi gördüm resmen. İkili ilişkilere yaklaşımı, tavırları, ne kadar idealist dursa da zaman zaman o idealin arkasında duramayışı.. Üzgünüm Emma bu şekilde yaşamak çoğu zaman çok zor.. Nereden…devamı~Yalnız değilim, tek başımayım. Emma'nın hal ve hareketlerini içselleştirmeye başlamışken bu cümlede kendimi gördüm resmen. İkili ilişkilere yaklaşımı, tavırları, ne kadar idealist dursa da zaman zaman o idealin arkasında duramayışı.. Üzgünüm Emma bu şekilde yaşamak çoğu zaman çok zor.. Nereden bildiğimi de boşver :') ~Konuşmaya ihtiyacım var. Biriyle değil seninle. Ah Dexter :( Doğru zamanda doğru yerde söylense romantik olabilecek bir cümleyi o halde söylemek çok aciz ve çaresizceydi.. Yaşadıklarını hak ettin demek istemiyorum ama hak etmemek için de bir şey yapmadın sanki.. Duygusallığı bir kenara bırakıp filme dönersek her yıl 15 Temmuz'da buluşan iki yakın arkadaş ilişkisini izliyoruz. Bu süreçte geçen her yıl kıyafetleriyle, mekanıyla hatta insan ilişkisi ve ev düzeniyle çok güzel yansıtılmış. 90lardan 2000lere geçişteki bu değişimler film için arka planda kalsa da bütünlüğü sağlayan bir unsur olmuş. Geçen yıllardaki değişimi en çok da karakterlerde hissediyorsunuz. Yaşanan her olayın yansıması yüzlerinde.. Film için tek sıkıntı izlerken şehirlere çok dikkat etmememdi. O yüzden ağırlıklı olarak Edinburgh mu Paris'te mi geçti anlamadım. (arada Londra da olabilir.) Edinburgh demişken de filmdeki British aksanı.. Replikleri daha anlamlı ve etkileyici kılıyor resmen.. Oyunculuk olaraksa dediğim gibi yüzlerinde hissettim çoğu şeyi. Anna Hathaway'ı diğer filmlerinde itici bulsam da bu filmdeki benzerliğimiz ve ne yaşadığını çok iyi anlamam o iticiliği kırdı diyebilirim. Jim Sturgess'in ise gözlerindeydi aslında her şey. Başlarda o yakışıklı popüler çocuk kendini olgunlaşmış hüzünlü birine bıraktı ve bunu taşıyabilen de Jim Sturgess. Hani ''Aşkım valla kardeşim gibi yaa'' diye tanıştırılan o yakın arkadaş var ya bu iki arkadaş işte. Birbirleriyle çok iyi olduklarını bilen ama sevgili olurlarsa da arkadaşlığın bitişinden korkan bu yüzden başka insanlarla başka hayatlar çizip çizip gerisin geri birbirlerine döneceklerini çok iyi bilen bir ilişki izliyoruz. Bence yeterince toksik ve yorucu. Üzerine konuşulur ama değmez. Son olarak da dışarıdan göründüğü gibi kelebeklerin uçuştuğu cıvıl cıvıl aşk filmi değil. Kesinlikle farklı havası var. Aşktan öte ikili ilişkilerdeki çaresizlikler ve iletişimsizlik üzerine kurulu bence. Ya da ben fazla duygusal yaklaşıyorum bilmiyorum :D . Üzerine bu kadar uzun yorumlanacak bir film de değil bu arada. Çoğu kişi çerezlik izleyip geçecektir. 7,5tan 8 /10 ✨ Not: Yakın arkadaşlarımıza aşık olmayalım iyi günler.