Hale~ (@sparkless)

5.sezon ilk bölümden söylüyorum o kadarr kötü olmuş kiii.. İnanılmaz kötü.. Diğer sezonlar da mı böyleydi 4 sezondur ben ne izlemişim bile dedirtti. Ki gerçekten sevdiğim deli gibi beklediğim bir diziydi :( 3.sezonda yeni kraliçenin kahverengi gözleri bile şuan değişen…devamı

sparkless 2 years ago

Olağanüstü Bir Gece

Stefan Zweig

186 Gönderi

~İnsanların geçmişte kalan her şeyin hep bir hata ve ileriye bir hazırlıktan ibaret olduğunu sanmaları genel bir delilik hali herhalde.. ~İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar. Okurken ya ileride böyle…devamı

sparkless 2 years ago

Bir Gün

Lone Scherfig

69 Gönderi

~Yalnız değilim, tek başımayım. Emma'nın hal ve hareketlerini içselleştirmeye başlamışken bu cümlede kendimi gördüm resmen. İkili ilişkilere yaklaşımı, tavırları, ne kadar idealist dursa da zaman zaman o idealin arkasında duramayışı.. Üzgünüm Emma bu şekilde yaşamak çoğu zaman çok zor.. Nereden…devamı~Yalnız değilim, tek başımayım. Emma'nın hal ve hareketlerini içselleştirmeye başlamışken bu cümlede kendimi gördüm resmen. İkili ilişkilere yaklaşımı, tavırları, ne kadar idealist dursa da zaman zaman o idealin arkasında duramayışı.. Üzgünüm Emma bu şekilde yaşamak çoğu zaman çok zor.. Nereden bildiğimi de boşver :') ~Konuşmaya ihtiyacım var. Biriyle değil seninle. Ah Dexter :( Doğru zamanda doğru yerde söylense romantik olabilecek bir cümleyi o halde söylemek çok aciz ve çaresizceydi.. Yaşadıklarını hak ettin demek istemiyorum ama hak etmemek için de bir şey yapmadın sanki.. Duygusallığı bir kenara bırakıp filme dönersek her yıl 15 Temmuz'da buluşan iki yakın arkadaş ilişkisini izliyoruz. Bu süreçte geçen her yıl kıyafetleriyle, mekanıyla hatta insan ilişkisi ve ev düzeniyle çok güzel yansıtılmış. 90lardan 2000lere geçişteki bu değişimler film için arka planda kalsa da bütünlüğü sağlayan bir unsur olmuş. Geçen yıllardaki değişimi en çok da karakterlerde hissediyorsunuz. Yaşanan her olayın yansıması yüzlerinde.. Film için tek sıkıntı izlerken şehirlere çok dikkat etmememdi. O yüzden ağırlıklı olarak Edinburgh mu Paris'te mi geçti anlamadım. (arada Londra da olabilir.) Edinburgh demişken de filmdeki British aksanı.. Replikleri daha anlamlı ve etkileyici kılıyor resmen.. Oyunculuk olaraksa dediğim gibi yüzlerinde hissettim çoğu şeyi. Anna Hathaway'ı diğer filmlerinde itici bulsam da bu filmdeki benzerliğimiz ve ne yaşadığını çok iyi anlamam o iticiliği kırdı diyebilirim. Jim Sturgess'in ise gözlerindeydi aslında her şey. Başlarda o yakışıklı popüler çocuk kendini olgunlaşmış hüzünlü birine bıraktı ve bunu taşıyabilen de Jim Sturgess. Hani ''Aşkım valla kardeşim gibi yaa'' diye tanıştırılan o yakın arkadaş var ya bu iki arkadaş işte. Birbirleriyle çok iyi olduklarını bilen ama sevgili olurlarsa da arkadaşlığın bitişinden korkan bu yüzden başka insanlarla başka hayatlar çizip çizip gerisin geri birbirlerine döneceklerini çok iyi bilen bir ilişki izliyoruz. Bence yeterince toksik ve yorucu. Üzerine konuşulur ama değmez. Son olarak da dışarıdan göründüğü gibi kelebeklerin uçuştuğu cıvıl cıvıl aşk filmi değil. Kesinlikle farklı havası var. Aşktan öte ikili ilişkilerdeki çaresizlikler ve iletişimsizlik üzerine kurulu bence. Ya da ben fazla duygusal yaklaşıyorum bilmiyorum :D . Üzerine bu kadar uzun yorumlanacak bir film de değil bu arada. Çoğu kişi çerezlik izleyip geçecektir. 7,5tan 8 /10 ✨ Not: Yakın arkadaşlarımıza aşık olmayalım iyi günler.

sparkless 2 years ago

Mezarlık

Onur Böber

134 Gönderi

Aslında belli belirsiz bir koltuk sevdası üzerine kurulmuş, kadın cinayetilerini odağına alan bir ekip: Özel Suçlar Birimi. Başkomseri kadın olduğu için kimsenin inanmadığı bu yüzden de emniyetin arşiv odası Mezarlık'ta çalışması beklenen ekip.. Dizinin konusunun da dediği gibi ona inanmayan…devamıAslında belli belirsiz bir koltuk sevdası üzerine kurulmuş, kadın cinayetilerini odağına alan bir ekip: Özel Suçlar Birimi. Başkomseri kadın olduğu için kimsenin inanmadığı bu yüzden de emniyetin arşiv odası Mezarlık'ta çalışması beklenen ekip.. Dizinin konusunun da dediği gibi ona inanmayan erkeklerin karşısındaki güçlü kadını izliyoruz. İyi güzel buna lafım yok. Lakin böyle bir portre çizen kadının arkasında gücünü aldığı bir erkek var.. Olamaz demiyorum ama üstüne bastığı konuya da tezat düşen bir durum fikrimce.. Her neyse bu tip detaylara takılmazsak her bölümü farklı farklı cinayetleri konu alan birbirinden bağımsız 4 sağlam bölüm. Her biri film tadında. Kurgu olarak izlediğim suç cinayet dizileri arasında en iyi olanlardan diyebilirim.. Senaristlerin eline sağlık çok iyi kurgulara imza atmışlar. Özellikle 3.bölüm. Ee bitti olay ama daha yarım saat var diyorum bakıyorum ki olay daha yeni başlamış.. Öyle bir kurgu. Yapılan işin heyecanından mı bilemiyorum ilk 2 bölüm oyunculuk ve çekim açısından zayıf kalabilir ama 3 ve 4. bölümlere şans verilmesi lazım. Vurucu olsun sosyal medyada paylaşılsın diye yazılan gerçek hayatta kimsenin çıkıp söylemeye cesareti ve izni olamayacağı replikler olsa da onların gölgesinde saklanmış asıl vurucu dokunuşlar çok güzeldi. Sophia hariç oyunculukları çok beğendim. Yüzlerini çok bilmediğim yan kadronun iyi oyunculukları hikayenin gerçekliğini arttırmış. Bunun yanında asıl kadronun da devleştiği sorgu sahneleri harika. Alışılagelmiş bir çekim tekniği yerine farklı bir şeyler denenmiş. Çoğu kişi beğenmemiş ama ben sevdim. Yine söylüyorum sorgu sahneleri çekim olarak da çok harika. Değinmek istediğim bir de cesetler var.. İlk başta gerçekçiliği ile insanı sarsabilir. Özellikle ilk bölümde yanmış cesedin koltuktan alınırken enseninin koltukta kalması gibi.. Ama hikayenin vuruculuğu açısından da önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Hiçbir dizide bu kadar detaylı izlediğimi de hatırlamıyorum. Üzerinde emeği geçen ekip iyi çalışmış.. Dikkatimi çeken bir diğer konu ise dizinin kadınların 'kadın cinayeti' altında maalesef sanıldığının aksine sadece eski eşleri/sevgilileri tarafından değil, alakasız kişilerce sırf kadın diye öldürülebildiği, olur olmadık bir olaya istemeden şahit olsa bile katledilebildiği, cinsiyet eşitliği altında yapılan yanlış uygulamalar ve çarpıtılan durumlar yüzünden 'kadın nefreti(:D??)'ne kurban gittikleri, 22. Yüzyılda dahi cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalabildikleri acı gerçeği yansıtmalarıydı. Bu konu üzerine konuşacak çok şey olsa da uzatmak istemiyorum. Sadece dizinin bunlardan da bahsettiğini söylemek istedim. Son olarak kadın cinayetlerine dikkat çeken dizide bas bas her yerde bu konunun ekmeğini yemeye çalışıp konunun hassatiyetine zarar vermedikleri , yaptıkların işin ciddiyetinde oldukları ve bunu aktarırken karşı tarafa da hissettirebildikleri için kendi adıma teşekkür ederim. Vermek istediği mesajlar, eleştirdiği sistem birçoğumuzun ortak isyanı olan bu diziyi gerçekten beğendim. Sadece işlediği konudan ötürü 'abie cook iyi dizi laflara baaak' diyenlerden ziyade her detayıyla gerçekten beğendim. 9/10🤎 3.bolumden çok yerinde bir replikle bitirmek isterim. ''-Çocuklar bizim bu özel suçlar'ın kurulduğunu nasıl anladım biliyor musunuz? +görev emri mi geldi abi? -yok, garajda yanıp sönen florasan var ya, onu değiştirmeye geldiler. +e bozuk hâlâ. - ben de onu diyorum. lambayı değiştirdiler ama hat bozuk. o yüzden çalışmıyor. '' Vakit ayırıp okuyanlara teşekkürler.

sparkless 3 years ago

Ayak İşleri

Caner Özyurtlu

55 Gönderi

~BENİM TRAVMALARIM NOLACAK?HA?? Öncelikle IAOWDJDIDJFJFJCUFJ MÜ KEM MEL. Hatta Caner Özyurtlu'dan beklenmeyecek kadar mükemmel olmuş (kendisi de farkındadır sghdfhf). Çocuğuyla gurur duyan anne gibi seyrettim ara ara. Ticari kaygılardan öte kendi istediklerini yapınca özgün bir iş ortaya koymuş. Seçtiği şarkılardan…devamı~BENİM TRAVMALARIM NOLACAK?HA?? Öncelikle IAOWDJDIDJFJFJCUFJ MÜ KEM MEL. Hatta Caner Özyurtlu'dan beklenmeyecek kadar mükemmel olmuş (kendisi de farkındadır sghdfhf). Çocuğuyla gurur duyan anne gibi seyrettim ara ara. Ticari kaygılardan öte kendi istediklerini yapınca özgün bir iş ortaya koymuş. Seçtiği şarkılardan gelen konuk oyunculara kadar her detayından bunu anlayabiliyoruz. İşin diğer kalite kokan kısmı ise Volkan Öge(Volkan öge geliyooor, volkan öge gidiyooor). Senaryo ve kişilerin büyük bölümü ona ait ve yeterince absürt. Bazı bölümler, özellikle apartman toplantısı, burayı Volkan Öge yazmıştır dedirtiyor. Yazmış ve olmuş :) Güven Murat Akpınar'i ilk kez izledim ama karakteri o kadar tatlıydı ki çok sevdiim. Gereksiz bilgi vermesi, tavırları falan çok güzeldi. Biraz da Caner'e benziyordu sanki. ''Felsefe okuyorum, psikoloji değil'' Çağlar Çorumlu'ya haksızlık olmasın çoğu noktada sahneyi sırtlayıp götürmüş. Yetenek. Bence dizi şu sıralar yapılan komediler arasından en iyi absürtlüğe sahip. Ve inanır mısınız zorlama bir güldürme ögesi yok. Karmaşık bir mizahı da yok. Bir tutam ciddiyeti de katınca absürt olaylar o kadar keyifle izleniyor ki. Aksiyonu yeterli seviyede, çatır çatır çekmişler. Ha bir de ne olacağını kestirmek biraz zor. Her an her şey olabilir asahshdjdf Sahnelere cuk oturan müzikleri seçen arkadaşı ayrı olarak tebrik etmek istiyorum. Bana Gazapizm dinlettirip duygusal müziğe gülmemi sağladı kendisi sağ olsun.. Her bölüm bir tık daha iyi,daha heyecanlı. Favorimi seçmek çok zor. Direkt sevmediğimi söyleyeyim ki 9. Sahnenin havası vermek için deprem oluyormuşcasına sallamışlar kamerayı. Başım falan döndü hiç hoş değildi.. Kalan sağlar bizimdir. Gariptir ki her bölümü düşününce aklımda herhangi bir kesiti geliyor. Bir süre bunları söyleyerek gezeceğim sanırım. Neyse anlayacağınız üzere çok beğendiğim bir yapım. Kesinlikle Imdb puanını hak ediyor. Yeni sezon gelirse hoş olur 🥳 ~Korhanıımm de korhanııımm

sparkless 3 years ago

Kurtlar İmparatorluğu

Jean-Christophe Grange

7 Gönderi

~Beyin, hala dünyadaki en tehlikeli silah. Eğer bu gün tarih derslerini sevmiyorsam sebebi yakın tarihten bahsedilmemesidir. Siyasi derinliğe girmesinler, günümüzü anlayabilecek kadar yüzeysel anlatsınlar yeter. Fazlası beni de ilgilendirmiyor ki. Ordan buradan öğrenmeyelim yani. Diyeceğim o ki dönüp dönüp Osmanlı…devamı~Beyin, hala dünyadaki en tehlikeli silah. Eğer bu gün tarih derslerini sevmiyorsam sebebi yakın tarihten bahsedilmemesidir. Siyasi derinliğe girmesinler, günümüzü anlayabilecek kadar yüzeysel anlatsınlar yeter. Fazlası beni de ilgilendirmiyor ki. Ordan buradan öğrenmeyelim yani. Diyeceğim o ki dönüp dönüp Osmanlı anlatmak yerine biraz olsun günümüze yaklaşsalardı kitaptaki çoğu bilgiye şaşırmazdım. Gerçek ya da teori karışık cok bilgi kattı bana Grange bey sağ olsun. Eğitim sistemine olan doluluğumu attığıma göre kitaba geçeyim. Bu ne sürükleyicilik Grange bey! Soluksuz bir serüvendi. İlk bölümün ardından 'müthiş bir şey okuyacağım' demiştim. Yanıltmadı. Bilinmezlikler üzerine başlayan 2 hikayenin altında ustaca bir kurgu yatıyor. Bu yüzden çarpıcı kırılmalarla dolu. Koca bir paragraftaki tek bir cümleyle tüm teoriler alt üst oluyor ve sadece 'huh??' oluyorsunuz. Hikayelerin nasıl kesiştiği tahmin edilse de devamındaki kırılmaları tahmin etmek pek mümkün değil. Sanırım bu bilinmezlik ve kırılmalar sürükleyici olmasının en önemli sebebi. Yoksa Fransa'da başlayan eser, Adıyaman'a nasıl bu kadar akıcı gelsin? Yazarın gazeteci kişiliğinden olsa gerek kitap ayrıntılarla dolu. Bu ayrıntılar kitaba realistlik kazandırıyor evet. Ama merakın verdiği heyecanı da bir noktada kesiyor. Beni en çok yoran bu detaylar oldu. Karakterin arabasının markasını bilmesem de olurdu mesela :) Benim için kitabın en güçlü özelliği karakterler. Yazar karakterleri ne kadar tanıtırsa tanıtsın ne yapacaklarını kestirmek çok zor. Örneğin finalde ummadığımız taş baş yarıyor :D Uyarlama filmi de varmış. Vasatın bir tık üstü diyorlar. Hikaye detaylarını unutursam izlerim. Kısaca keyifli, bilgi dolu ve çarpıcı finaliyle kaliteli bir kitaptı. İzninizle evde Grange eseri aramaya gidiyorum🤝 Not: ''Aga Türk dedii as bayrakları as as'' diye okunacak bir eser değildir. Aksi taktirde bazı gerçeklerle yüzleşir, yazarın bazı yorumlarıyla sinirlerinizi bozabilirsiniz. :)

sparkless 3 years ago

After Life

Ricky Gervais

234 Gönderi

~O acı çekmiyor. Her şeyin bitmiş olduğunu bile bilmiyor. Ben biliyorum ama onun beni özleyerek yaşamasındansa ben onu özleyerek yaşamayı tercih ederim. Onu bu kadar seviyorum. 🥺 İzlediğim en naif dizi olabilir. İzlemek için geç kaldığımı düşünürdüm fakat erken değil…devamı~O acı çekmiyor. Her şeyin bitmiş olduğunu bile bilmiyor. Ben biliyorum ama onun beni özleyerek yaşamasındansa ben onu özleyerek yaşamayı tercih ederim. Onu bu kadar seviyorum. 🥺 İzlediğim en naif dizi olabilir. İzlemek için geç kaldığımı düşünürdüm fakat erken değil doğru zamanda izlenmesi gereken bir diziymiş.. Sakin yapısıyla 2 haftada ruhumu dinlendirmiş gibi hissediyorum. Evet, 2 haftaya yaydım ki çabuk tükenmesin tadı biraz kalsın.. Dizide duygular arası denge hakim. Ne kara komedi ne dramın dibi iki taraftan da biraz alarak tebessüm ederken gözünüzden bir damla yaş akmasına sebep oluyor. Hayatın içinden bir kesit konusu bölüm sonu soundtrackleriyle müthiş bir uyum yakalamış. Araya sıkıştırılmış yerel halk haberleri ise bölümlerin çerez anları. Sıradaki 'ulan derde bak' haberini heyecanla bekliyorsunuz. Tabi kendi sütüyle sütlaç yapan kadın hala midemi bulandırıyor orası ayrı. Dışarıdan basit gözüken konu işlenişiyle başka bir boyut kazanmış. Bölümler ilerledikçe acısının derinliğini daha iyi görebiliyoruz. İntihar konusunda ise ''İntihar etmek herkesin ahlaki vazifesi olmalı'' diyor Tony. Beni en çok düşündüren sahnelerden biriydi sanırım. Dizide toplum içindeki 'öteki' lere de yer verilmiş. Basit ama uygulanması zor olanı yani insanların dışarıdan göründükleri gibi yargılanmamasını, günün sonunda herkesin insan olduğunu anlatıyor bize. Dizideki karakterler insanların görünür olma isteğini çok güzel yansıtıyor. Sanırım çok sevilmesi de buradan geliyor. Her karakter doğal ve bağ kurması çok kolay insanlar. Hatta dizideki köpekle bile bağ kurabilir, empati yapabilirsiniz. Birçok insan gibi hayata bakış açımı değiştirdi demeyeceğim aynı yerden bakıyormuşuz diyeceğim ve nedense dizi aklıma Cem Karaca'dan 'Bu son olsun'u getirdi. Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni Tony 🥺 Bu naif diziyle bizi buluşturan Rick abiye de teşekkürler :) Törende bunun yerine After Life izleyin derken haklıymış :D ~Mutluluk harika bir şey. O kadar harika bir şey ki o mutluluğun senin olup olmaması önemli değil.

sparkless 3 years ago

Felekten bir Gece

Todd Phillips

65 Gönderi

~ -Bana bu kadar yakın birinin ölümünü bir daha kaldıramam, bu çok canımı yakıyor. Büyükbabamın ölmesine çok üzülmüştüm. +Başın sağolsun, Nasıl öldü ki ? - İkinci dünya savaşında. +Çarpışmada mı öldü ? -Hayır, Vermont’ta kayak yapıyormuş. Sadece II. Dünya Savaşına…devamı

sparkless 4 years ago

Çıplak

Can Evrenol

18 Gönderi

Bahse girerim ki bu diziye benim kadar gülen yoktur. O kadar güldüm o kadar eğlendim ki bi ara kendim bile anlam veremedim. Özellikle kızı çözmeye çalıştıkları sahne ve Yiğit karakteri haisjddjfjsjak Aklımda tutabilseydim bir sürü alıntı yapardım :') Ha dizi…devamı Bahse girerim ki bu diziye benim kadar gülen yoktur. O kadar güldüm o kadar eğlendim ki bi ara kendim bile anlam veremedim. Özellikle kızı çözmeye çalıştıkları sahne ve Yiğit karakteri haisjddjfjsjak Aklımda tutabilseydim bir sürü alıntı yapardım :') Ha dizi komedi de değil hatta espri bile yok (Doğu'nunkiler dahil) ama diyalogların doğallığı ve yaşanan olayların absürtlüğü güldürdü . Sürekli tartışılan konu kızın eskortluğu değil neden eskortluk yaptığı olmalı. Hatta gideceği ülkeyi sırf ismi güzel diye seçecek kadar gitme isteği de olmalı. Bugünkü şartlara bakılınca insan bir neden olmasın diyor kabul edelim. İzleyenlerin çoğu demiştir bunu. Gidelim de nasıl gidersek gidelim mantığına gayet de uygun çünkü. Gelelim çekimlere.. iPhone ile çekilmiş diye demiyorum ama cidden berbattı. Ses ayarlarını değiştirmekten yoruldum, çoğu sahnede de gözlüksüz (miyoplar anlar) izliyormuş gibiydim. Tek sorun kameradan kaynaklı da değil görüntü yönetmeninde sıkıntı var. Abi niye sallıyorsunuz şu kameraları?? Zaten adam akıllı çekim açısı da yok. Yani eyyy blu tv madem çekilmiş olarak aldın projeyi deseydin ya bir de kaliteli çekim yapalım, Saygı'nın görüntü kalitesinden kısardınız biraz.Umarım 2.sezon daha iyi çekilmiştir. Bir de oyunculuklar.. Bunu demeyi sevmiyorum ama cidden cesaret isteyen oyunculuklar vardı. Başrol kız da aynı şekilde çok doğal oynamış çok tatlıydı. Ama keşke Cem karakterini Taro Emir Tekin oynasaymış. Yetenek ve göz zevki açısından ne güzel olurmuş... Bir de oyuncu bulma konusunda nasıl zorlandılarsa Can Evrenol,Merve Göntem Cem Başak, Eylül Bahar gibi isimler de vardı. Bir de tabi ki her yerden çıkmayı başaran Melikşah :dd Ultra iyi karakter Bulut'u 2. Sezon daha çok izleriz diye bekliyorum. Dizi müziklerini kısmen beğendim kısmen beğenmedim. ''Ben nasıl büyük adam olucam'' biraz cringe geldi 🤭 Gereksiz bulsam da Bahar Candan sahnesi en iyi sahnelerden biriydi. Spoiler olabilir **Başta evlenmek üzere olan adamın eskortla ilişki yaşamasına tepki gösterecektim ki olaylar çok başkaymış shdjxjdjdxsj Masum bile kaldı nişanlısının yanında 🙂** Bir de izlerken hep şunu düşündüm 'İnsanlarda ne paralar var...' resmen fakir ruhuma ters öyle tak 1200 tak 500 aisidkxkak Son olarak diziyi cesur bulanlar da var, pornodan ibaret (o düzgün çekilememiş sahnelere rağmen :d) bulan da. Tabuları yıkan bi tık amatör dizidir benim için. Bu kadar eleştirip beğendim demek saçma gelebilir ama beğendim cidden. Hayatın bir kesitiydi izlediklerim ve anlamsız da değil. Farklı bir hayat hikayesine tanık olmak işte. Final de eehh işte. 7/10🍁

sparkless 4 years ago

Doğu

Doğu Demirkol

50 Gönderi

Öhöm öhöm evet, ben de Doğu Demirkol'a ön yargılı olan taraftanım. Ama hayır fikrim değişti demeyeceğim :) Hala yeterince itici biri benim için. Neyse niye izlediğime gelecek olursak duydum ki Caner Özyurtlu son bölüme konuk olmuş.. Uzun zamandır oyunculuğunu özlemiş…devamı