Bir şekilde merak edip kitabı seçerek yorumlar bölümüne giren birinin zaten kitabın konusuna yeterince maruz kalmış olacağını düşünerek direk kendi düşüncelerimi belirterek başlıyorum yorumuma, zira eşsiz olanın kendi hislerim ve bunları ifade etmekte cesur olmam olduğunu fark etmeden önce "kitap…devamıBir şekilde merak edip kitabı seçerek yorumlar bölümüne giren birinin zaten kitabın konusuna yeterince maruz kalmış olacağını düşünerek direk kendi düşüncelerimi belirterek başlıyorum yorumuma, zira eşsiz olanın kendi hislerim ve bunları ifade etmekte cesur olmam olduğunu fark etmeden önce "kitap hakkında her şey zaten yazılmıştır, benim yazdıklarım kalabalık olacak sadece" tarzında düşünen biri olarak düşüncelerimi anlatma isteğim kaçmadan bazı şeyleri ifade edebilmiş olmak istiyorum :)
Sonra da hassaslık konusuna değinmeyi planlıyorum.
Bir süredir kitap oku(ya)mayan birine göre çok kısa sürede okudum kitabı, bir günden kısa sürdü okumam. Bir süredir deneyimleyemediğim, bu kitapla yaşadığım hislerden biri de merak. Kitabı merak ettim ve yapmam gereken şeyleri bırakıp okumaya devam ettim, bu nedenle çabuk bitti zaten. Yavaş okuyan biri değilim, yoğun bir kızım sadece :')
Eğer son zamanlarda ağır kitaplar okuduysanız daha olay odaklı gittiği ve (ben sanırım yanlışlıkla kısaltılmışını okudum ama): dili zorlayıcı olmadığı için araya almalık bir kitap.
Daha önce buna benzer olarak İçimizdeki Müzik'i okumuştum, Mucize'nin de İngilizcesine başlamıştım; bu tarz kitaplarda olayları tamamen o baş karakterlerin gözünden görüyor olmamız aslında gerçek hayatta böyle insanlara karşı nasıl davranmamız gerektiğini söylüyor bize. Nasıl davranmamızı istediklerini; "The only reason I'm not ordinary is that no one else sees me that way." yani "Sıradan olmamamın tek sebebi kimsenin beni öyle görmemesi", Mucize'den August'un kelimeleriyle.
Christy'nin özellikle 17 yaşındaki yaşadığı bunalım etkiledi beni, o zamana kadar ailesi tarafından sarıp sarmalanmış ve onların yardımıyla çoğu zaman vaktini keyifli bulduğu şeylerle geçirmiş olsa da ilk kez ciddi anlamda ileride ne yapacağını düşünüyor kendisi. Çevresindeki insanların hiçbir zaman ailesi ve küçüklüğünden beri yakın olduğu birkaç arkadaşı gibi ona "sıradan" davranmayacaklarını fark ediyor ve bunun üzerine ciddi şekilde kafa yoruyor.
Çünkü bu dünyada, yarattığımız bu sosyal ortamda minik hareketlerimizle insanların morallerini çalmamanın yolu bu hareketleri yapmamaktan yani onları normal kabul etmekten geçiyor.
Ben hassas bir insanım, normalden fazla hassasım çoğu zaman. Ellerini tuhaf şekillere sokan insanlara bakamam mesela veya konuşurken kekeleyen insanları duydukça benim de nefesim kesilir. Çoğu
kez bir filme veya diziye heyecanla başlasam
da yarıda bırakma sebebim çoğunluk tarafından normal sayılan sahnelerin beni rahatsız etmeleri olur.
Bu tür konulu kitap ve filmleri tercih etmem bu yüzden genelde ama bu kitaba bir arkadaşımın bayaa övmesiyle her zamanki geçici heyecanımla başladım, bu defa farklı olarak bundan pişman olmadım.
Öncelikle olayın yazarın başından bizzat geçmiş olması, yani hassas sahnelerin sadist insanlar zevk alsın diye değil de yazarın yaşadıklarını insanların öğrenmesi amacıyla yazılmış ve abartıdan uzak olmaları bu konudaki endişenizi biraz giderebilir.