Ara sıra gereksiz gördüğüm detaylar sebebi ile sıkılsam dahi genel olarak akıcı bir kitaptı. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ama son olmayacak bundan eminim. Kitapta okumaktan en zevk aldığım kısım - sanırım çoğu kişi gibi - profesör'ün aşk hikayesiydi. Bunun dışında…devamıAra sıra gereksiz gördüğüm detaylar sebebi ile sıkılsam dahi genel olarak akıcı bir kitaptı. Yazarın okuduğum ilk kitabı. Ama son olmayacak bundan eminim.
Kitapta okumaktan en zevk aldığım kısım - sanırım çoğu kişi gibi - profesör'ün aşk hikayesiydi. Bunun dışında aslında hiç bilmediğim bir çok tarihi bilgi öğrendiğim için kitabı ayrıca sevdim. Yazara teşekkür etmek gerek bunun için.
**Hayatımda mutlu günlerim olmuştu elbette, ama mesele sadece mutluluk değildi. Önemli olan yaşadığını, hayatın bir anlamı, bir değeri olduğunu hissetmekti.
**Bazı acıları ölüm bile unutturmuyor, bazı davranışlar ölümden sonra bile bağışlanmıyor.
**İnsan ancak yapabileceğini isterdi. İstemek kavramı, dilemekten ve hayallere dalmaktan farklı bir şeydi. Bedelini göze almak, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
**"Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru!"
**Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik.
**Hayattaki mecburiyetlerden kurtulma duygusu yaşadıkça, dolu dolu yaşama isteği artıyordu.
**Bir şeyler yapıyorum; yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum.. Yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde.. sanki içimde derin bir hiçlik var..
**"Benim tezim, bütün halkların, bütün kültürlerin birbiri hakkında önyargılara sahip olduğudur. Eğer bir gün bu önyargı kelimeleri, yani Avrupa dillerindeki barbar, Japon dilindeki gaijin, Müslümanlardaki kâfir, Almanlardaki Ari olmayan gibi önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek, amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
**”Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!"
"Peki, sen ne görüyorsun bakalım?"
"İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.
**Farklı düşünmek, çok zaman düşman kabul edilmenin nedeni olurdu.