Dizinin ikinci sezonunu yeni bitirdim. İlk sezonu izleyeli çok zaman olduğu için ikinci sezonla iligili bir iki kelam etmek istiyorum. İkinci sezon Fatih ile Vlad'ın savaşını anlatıyor. Güzel olmuş bu konuyu seçmeleri. Çünkü gerek Drakula'nın çok popüler bi tarihi karakter…devamıDizinin ikinci sezonunu yeni bitirdim. İlk sezonu izleyeli çok zaman olduğu için ikinci sezonla iligili bir iki kelam etmek istiyorum.
İkinci sezon Fatih ile Vlad'ın savaşını anlatıyor. Güzel olmuş bu konuyu seçmeleri. Çünkü gerek Drakula'nın çok popüler bi tarihi karakter olması gerek Fatih ile Vlad'ın Osmanlı sarayında beraber büyümesi( Bu bilginin gerçekliği ne kadar doğru emin değilim. Çünkü geçenlerde beraber büyümediklerine dair bazı şeyler de okudum)
Bu sebeplerden Fatih ile Vlad'ın savaşı ilgi çekici bi konu.
Dizinin prodüksiyonu iyiydi bence. Savaş sahnelerinde olmamış bi şey gözüme çarpmadı. Oyunculara gelecek olursak Fatih'i oynayan Cem Yiğit Üzümoğlu fena bi iş çıkarmamış. Yeniçerileri coşturacak konuşmalar yaptığı sahnelerde role gayet iyi bürünmüş. Drakula için de no-name bir isim seçmişler. Biraz daha popüler usta bi oyuncu seçselerdi daha da iyi olmaz mıydı diye düşündüm. Drakula deliliğiyle nam salmış bi tarihi figür olduğu için çok acayip bi performans gösterilmeye müsait bi karakter.
Büyük performanslar için büyük aktörler gerekiyor. Yapımcı malesef tercihini böyle kullanmamış. Tuba Büyüküstün'ü gelecek olursak bildiğimiz Tuba Büyüküstün işte. Ben Tuba Büyüküstün, müthiş bi performans sergilemiş dediğim bi yapım hatırlamıyorum .
Ha kötü müydü performansı çok kötü de değildi.
Hikayeye gelecek olursak tabiki eksik ve fazla yönleri vardı. Mesela dizi deki harem sahnelerin hepsi diziye bi faydası olmayan boş sahneler. Hiçbiri olmasa da olurmuş. Tuba Büyüküstün'ün karakterinin de gerekliliğini anlayamadım. Hikayeye ne katkısı var dedim çoğu zaman. Diziyle ilgili bi olmamışlık hissi var genel olarak içimde. Çünkü dizi desem tam bi dizi değil, belgesel desem o da değil. İkisinden de biraz biraz, ama ikiside tam değil. Belki de ben bu türe çok ısınamadım. Sorun bende de olabilir. Dizinin objektif olmadığına dair bazı şeyler okudum. O yorumlara kesinlikle katılımıyorum. Bence tv'de çıkan tarihi dizilere göre çok daha objektif Rise of Empires Ottoman. Bazı arkadaşların tarihi yapımlarda objektiflik anlayışının, yapımın her dakikasında tarihi değerlerimizin övülmesi olduğunu düşünüyorum. Böyle objektiflik mi olur Allah aşkına? Objektif olmak için iki tarafınında kaynaklarinı inceleyip doğru bi sentez yapıp elinden geldiğince en doğru biligileri kullanmak gerekir. Rise of Empires Ottoman belgesel dizi karışımı bi yapım olduğu için bunu yapmaya çalışmış. Ne kadar başarılı yaptığı tarih bilimcilerin takdirinde.
Son olarak Rise of Empires Ottoman'ı tarih seven arkadaşlara öneririm. Aşırı sevmesem de kötü bir iş değil kesinlikle. Tarihi yapımlara ilgi duyan arkadaşlar sevecektir.