Raf Yorumu: Zeynep Beyza Tonkuş (@byzatonkus)

Senenin ilk dizisinden merhaba. Geçtiğimiz yıllarda düzenli olarak dizi/film yorumu girmeye bayılıyordum fakat sonra ipin ucunun kaçtığı bir dönem oldu. Şimdi 2023’e ipleri elime alarak başlamaya niyetliyim. Alice in Borderland hakkında iki sezonun yorumunu ayrı ayrı yazmak istiyorum. İlk sezon…devamıSenenin ilk dizisinden merhaba. Geçtiğimiz yıllarda düzenli olarak dizi/film yorumu girmeye bayılıyordum fakat sonra ipin ucunun kaçtığı bir dönem oldu. Şimdi 2023’e ipleri elime alarak başlamaya niyetliyim. Alice in Borderland hakkında iki sezonun yorumunu ayrı ayrı yazmak istiyorum. İlk sezon her bölüm bir oyuna ayrılmıştı ve oyuncularla birlikte biz de ‘oyun’un gidişatını anlamaya çalışıyorduk. Sinek oyunları mantık ve zeka.. Maça oyunları fiziksel dayanıklılık.. Kupa oyunları başka oyuncuların duyguları ile oynadığın ihanet dolu oyunlardı.. Benim favorim tabii ki kişinin kendi zekasına ve gayretine bağlı olan oyunlar oldu. Saçma sapan kurallar çerçevesinde rastgele ölünen oyunları hiç sevmedim. Hızlı başlayan dizide Arisu’nun zeki ama çalışmayan öğrenci olduğunu ve Chota ile Karube’nin arkadaşlığı sayesinde hayata tutunduğunu öğrendik. Bu üç kişinin dostluğunu ve dinamiğini çok sevmiştim. Bundan olacak ki daha üçüncü bölümdeyken salya sümük ağlayarak bu üçlünün ikisine veda ettim. Dört oyuncunun olduğu oyunda yalnızca bir kişinin kurtulacak olduğunu öğrenmek gerçekten çok acımasızcaydı. Sezon sonunda ki ‘Cadı Avı’ oyunu da fikren çok güzeldi. Arisu en başından itibaren bağlı olmasa bence bu kadar insan ölmeden oyun çözülebilirdi. Bariz cevabı seyirciler olarak hepimiz gördük bence. İkinci sezon başladığında daha yakından tanıdığımız yeni karakterler yerini aldı. Usagi, Chishiya, Kuina, Ann ve Niragi gibi. Her bölüm birilerinin geçmiş yaşantısı hakkında minik kesitler izledik (karakterin geçmişinden kesitler izlediğimiz her dizi bana Lost’u hatırlatır). Bu yüzden bence dizi çoğu zaman çok sıkıcı ve yavaş aktı bölümleri çoğunlukla 1.25’te izlemek zorunda kaldım. Çünkü ilk sezon hızlı oyunlar hızlı olay örgüsü bizi fantastik bir dünyanın içine çekerken ikinci sezonda dram’ın yer alması bence dizinin temasını değiştirmiş. Ayrıca her oyunun iki ya da üç bölüm sürdüğünü düşünürsek artık sadede gelmek izleyiciler için kanser sebebi yaratmışlar. Yine de bu maceranın sonunda bana verdikleri cevap yani final beni mutlu etti. Borderland; sınır, sınır bölgesi yani araf gibi anlamlara gelirken dizinin ismi bile bize güzel bir spoiler vermiş diyebiliriz. Arafta yaşanan her oyun gerçek hayata dönme arzumuzu ortaya koymamız içinmiş. Karakterlerin de sıklıkla sorduğu ‘Ben kimim? Ve neden yaşamalıyım?’ sorularına cevap bulabilenleri gerçek hayata geri döndüler. Ölür de böyle bir yere düşersek ilk oyunda ölmek isteyeceğim için sonuna kadar mücadele eden karakterleri tebrik ediyorum. Not: Niragi ölmeliydi.