Spoiler içeriyor
Söze nerden başlasam bilemiyorum. Hayatımda tekrar tekrar izlediğim tek film. Çin sarayında İmparatoriçe ve İmparator arasındaki bir çekişme anlatılıyor. Spolier içerebilir ama sıkıntı etmeyin çünkü hikayeyi bilmeniz filmin keyfini kaçırmıyor. İmparator İmparatoriçenin hastalığı için 10 yıldır başhekimi eşliğinde ilaç yapmaktadır.…devamıSöze nerden başlasam bilemiyorum. Hayatımda tekrar tekrar izlediğim tek film. Çin sarayında İmparatoriçe ve İmparator arasındaki bir çekişme anlatılıyor. Spolier içerebilir ama sıkıntı etmeyin çünkü hikayeyi bilmeniz filmin keyfini kaçırmıyor.
İmparator İmparatoriçenin hastalığı için 10 yıldır başhekimi eşliğinde ilaç yapmaktadır. Ancak son zamanlarda İmparatoriçe ilaçtan dolayı rahatsızlanma belirtileri görür ve bir kadın tutup ilacın içeriğini araştırtır. Araştırma sonucunda irandan getirilen ve iki miligramının bile insanı deli ettiği bir tür kara mantar katıldığını öğrenir. Bu araştırmayı yapan kadın da hikâyenin bir parçası, kendisi imparatorun ilk eşi ve prens Wa'nın annesi. Ama imparator bunu gizlemektedir ancak odasında her zaman bu kadının resmi asılıdır.
İmparatoriçe bir defasında ilacı tam dozunda almaz ve imparator bunu duyunca onu çağırır ve zorla içirir. İmparatoriçe daha fazla dayanamaz ve kasımpatı festivalinde darbe teşebbüsü planlar. Tek tek kasımpatı deseni işlenmiş bezler hazırlar. Bunlar kraliçenin yanında savaşanların takacağı semboldü. Kraliçe darbe için en büyük oğlunu yanına çağırır ve imparatorun ona yaptıklarını anlatır. Oğlu ikna olur ve darbenin lideri olur. Tabi biraz geriye atlarsak imparatoriçe için ilacın içeriğini getiren kadın ( imparatorun ilk eşi) saraydan çıkarken oğlu prens Wa'yı görür, onu gizlice gözetlerken yakalanır ve imparatorun huzuruna götürülür.
İmparator her şeyi çözmüştür, imparatoriçe ile işbirliği yaptığını anlar ve kadının eşini uzak bir yere vali tayin eder. Zaten eşi de imparatorun en sadık adamlarından olan başhekimdi. İmparatorun ilk eşinin bir kızı vardır ve prens wa ile ilişki yaşamaktadır. Ancak kardeş olduklarını bilmiyorlardır. Sonunda o gün gelir ve imparatorun ilk eşi tayin edildikleri yere gönderilir. İmparator suikast timini onları yok etmek üzere göndermiştir ama kadın ve kızı kurtulmuştur. İkisi saraya gelir ve imparatorun huzuruna getirilir. Herkes ordadır prens ve imparatoriçede.
İmparatoriçe orda tüm gerçeği ortaya çıkarır. İlişki yaşadığı kişinin kardeşi olduğunu öğrenen prens şok geçirir. İlişki yaşadığı kardeşi ise bunu duyduğu gibi çığlık atarak saraydan çıkar, ki ben bu sahneye bayılıyorum. Kızın kaçışı ve hemen orda ölmesi bana asmr gibi geliyor.
Sarayda işler karışmıştır en küçük prens hiç beklenmedik bir şekilde prens wa'yı öldürür. Burada imparator şok olur ve ağlamaya başlar. İmparator her ne kadar acımasız görünse bile çocukları için merhametliydi, ona karşı gelmedikleri müddetçe. Prens Wa oracıkta ölür ve imparator kemeriyle küçük prensi ölene kadar döver. Bu sahnede çok güzel bir sahne. Tabi sarayda bunlar yaşanırken dışarda hareketlilik başlamıştır. Saray muhafızları bir yalan ile saraydan çıkarılmış yerine darbeci askerler getirilmiştir. Sonra büyük prens eşliğinde ordu saraya sızar. Yasak şehrin avlusundan ilerlerken beklenmedik bir şey olur ve imparatorun kara ordusu karşılarına çıkar. İmparatoriçenin ordusu bunu hesaba katmamıştır. İmparator her şeyi anlamış ve hazırlık yapmış. Avluda büyük bir savaş olur ve kapana kısılan ordu yok edilir. İmparatoriçe acı içinde olanları izlemektedir. Büyük prens sağ bırakılmıştır. Ve aynı gecede tüm avlu ölülerden ve kandan temizlenir. 4 köşeli masada imparator imparatoriçe ve büyük prens oturur. İmparator büyük prensin ihanetinin bedelinin atlar ile çekilerek bedenini parçalanması olduğunu söyler. İmparator eğer kabul ederse sağ kalacağını iddia ettiği bir teklif verir. Her gün annenin ilacını bizzat kendi ellerinle vereceksin. Büyük prens annesinin yanına gider ve mahcubiyetini dile getirerek oracıkta kendini öldürür. Kraliçe acı içinde çığlık atar ve biter...
İlk defa bir filmi böylesine anlatıyorum çünkü benim için asmr niteliğinde bir film. Kostümler, renkler, müzik, oyunculuklar kelimenin tam anlamıyla bir başyapıt. O ihtişam ve özellikle imparatoriçe rolünü oynayan Gong li aşırı asil, güzel ve tam bir imparatoriçe vibesi veriyordu. Film başa tutturacağım ikinci filmim olacak. Küçükken izlerdim DVD'si vardı. Gong li'nin mimikleri, makyajı, saçı, kıyafetleri. Her şeyi ile bir sanat eseri. İmparatoriçenin başarılı olamasını isterdim ama bu şekilde daha epik olmuş.
Tek bir tane eleştirim olacak, İmparatorun adamlarının savaş tarzları biraz fantastik kaçmıştı, havada uçuşmaları filmin gerçekçiliğini bozmuş, ayrıca iki ordu arasında daha çekişmeli bir savaş olması güzel olurdu.
Filme 10 üzerinden 9,9 veriyorum. 0,1 puan da o eleştirimden kaynaklı 😀
Ek olarak final sahnesi ve imparatorun ilk eşinin kızının çığlık içinde saraydan kaçışı en sevdiğim sahneleri. Mükemmel ötesi bir şey.