Hem Joe karakteri hem de 22 bize mesaj veren, önemli karakterlerdi. Animasyonu izlemek çok keyifli ama aynı zamanda vermek istediği şeye odaklanmalısınız. Joe tam En büyük hayaline kavuşurken bir kaza sonucu ölüyor ve araftayken öbür tarafa gitmemek için dönmeye çalışıyor.…devamıHem Joe karakteri hem de 22 bize mesaj veren, önemli karakterlerdi. Animasyonu izlemek çok keyifli ama aynı zamanda vermek istediği şeye odaklanmalısınız.
Joe tam En büyük hayaline kavuşurken bir kaza sonucu ölüyor ve araftayken öbür tarafa gitmemek için dönmeye çalışıyor. Ama yanlışlıkla önceki dünyaya gidiyor. Yani ruhların daha dünyaya inmeden önce olduğu yere. Orada 22 numaralı elemanımızla tanışıyor ki hayat enerjisiyle bana en yakın animasyon karakteri olabilir. Buradan sonra onların ikisinin beraber aldığı yolu izliyoruz. Hayaller, hayatın anlamı, yeteneklerimiz gibi bir çok konudaki fikirlerinizi sorgulatıyor film. En çok da sonda, verilen mesaj çok güzeldi.
Bize büyük hayaller kurmak öğretildi. Ve o hayali gerçekleştirdiğimizde yani hayattaki tek amacımız bittiğinde ne yapacağımızı hiç düşündürmediler. Halbuki hayatı böyle büyük amaçlara, hedeflere ya da hayallere bağlamak mutluluğu yolun sonunda zannetmek bir yanılgıdır. Mutluluk yolun kendisidir ve o büyük hayal hayatımızdaki tek amaç ise başımıza gelebilecek en korkunç şey onun gerçekleşmesi olabilir. Bir animasyon bunu anlatabileceği en güzel şekilde anlatmış.
22 karakteri hakkında ayrı konuşmak isterim. Dünyaya gitmeyi reddeden bu arkadaşımız ilk başlarda takındığı umursamaz tavırları ve umutsuzluğuyla gerçekten ikonik bir karakterdi. Hiçbir yeteneğinin olmadığını kabul ettirmeye çalıştığı sahneler eğlenceliydi.
Ama asıl 22'yi dünyaya yaptıkları yolculukta tanıdık. Joe'nun şu ana kadar hiç fark etmediği detayları görmesi, insanlara yardım etmesi ve onları düşünmesi karakterden ilk başlardaki haline göre bekleyeceğimiz en son şeydi belki de. Benimle beraber şaşıranların olduğuna eminim. Aynı zamanda Joe ile birlikte aydınlananların da. 22, Joe ile aynı yerlere gitti ama bakış açısıyla ondan bambaşka gördü. Yürümek gibi basit şeylerin kıymetini öğretti bence Joe'ya. Pizza yerken bile bu kadar basit bir eylemden böylesi keyif alması Joe'ya garip geldi. Bu kadar büyük ya da uç bir hayale gerek olmadığını fark ettirdi izleyiciye. Herkesin bizi tanıyacağı üstün bir yetenek sahibi olmak zorunda olmadığımızı gösterdi. Gerçek manada karaktere bayıldım diyebilirim. Bu konuda sadece çocukların değil en çok da izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Çocuklar için eğlenceli olsa da belli bir yaşın altı anlatılanları bu kadar iyi algılayamayabilir.
Sonuç olarak, bu animasyonu izleyebilirsin değil izlemelisiniz demeliyim. Çünkü verdiğim mesajlara herkesin ihtiyacı var. Abartıya ve gösterişe gerek olmadan, büyük hayaller ve üstün yetenekler olmadan yaşanacak hayatın değeri bence çok güzel anlatılmış.
Hayatınızı, mutlu olmak için tek bir hayale bağlayarak yaşamayın. Gerçek olursa, sonrasında boşluğa düşersiniz. Olmazsa da hayatınız boyunca yakalayamayacağınız bir şeyi kovalamakla tüketirsiniz yaşamı. Her zaman empoze edilenin aksine küçük şeyleri düşünün, gelecekteki bir hayali değil de şu andaki güzellikleri görün. Yürümenin de bir değeri var çünkü, bacağını kaybetmiş birine sorabilirsiniz. Fark etmeden ne kadar büyük bir şeye sahip olduğunuzu ve onun elinizden kayıp gitmesinin saniyelik olduğunu fark edersiniz.
Alıntılar;
"Burada ruhları incitemezsin. O, Dünya'daki hayatın amacı."
"Joe ben kim bilir ne zamandır burdayım ve bende yaşama isteği uyandıran hiçbir şey görmedim. Sonra sen çıkageldin. Hayatın üzücü ve içler acısı. Ve dönmek için deli gibi uğraşıyorsun. Neden? İşte bunu görmeliyim."
"Bazen kendi kaygılarından ve takıntılarından kurtulamıyor sonunda kayboluyor ve hayattan kopuyorlar."
"Onun gibiler, daha iyi hissetmek için hep başkalarının moralini bozmaya çalışır."
"Kendi hayal kırıklıklarının acısını bastırmak için beni eleştiriyor."
"Doğrusu, belki bende bir sorun var diye endişelendim hep. Anlıyor musun? Belki yaşamak için yeterince iyi değilim."
"Ben hayatım boyunca bugünü bekliyordum. Farklı hissederim sanmıştım."
" 'Okyanus dedikleri şeyi bulmaya çalışıyorum.' 'Okyanus mu?' demiş yaşlı balık.
'Şu anda içinde yüzüyorsun.'
'Bu mu?' demiş genç balık, 'Ama bu su. Benim istediğim okyanus.' "
"-Gökyüzünü izlemek kıvılcımım olabilir. Veya yürümek, yürümekte üstüme yok.
-Ama bunların hiçbiri amaç değil 22. Sadece sıradan eylemler."