DAVA KARANLIK VE BATAKLIK ÜZERİNE METAFORİK YAKLAŞIM Aydınlık bir yolda kendimizden emin adımlarla evimize giderken havanın kararması ile yoldan çıkıp şehir merkezinin orta yerinde bir bataklığa saplandığımızı düşünelim. İşte davamız burda başlıyor. Hayatta kalmak ! İlk başta yapacağımız şey elbette…devamıDAVA KARANLIK VE BATAKLIK ÜZERİNE METAFORİK YAKLAŞIM
Aydınlık bir yolda kendimizden emin adımlarla evimize giderken havanın kararması ile yoldan çıkıp şehir merkezinin orta yerinde bir bataklığa saplandığımızı düşünelim. İşte davamız burda başlıyor. Hayatta kalmak !
İlk başta yapacağımız şey elbette ki içgüdüsel olarak kurtulmaya çalışıp fakat çırpındıkça bu bataklığın bizi iyice içine çekeceğini bildiğimizden hareketsiz , kayıtsız kalmak olurdu değil mi?
Tıpkı karakterimiz Josef k. da uyandığında suçsuz olmasına rağmen bir tutuklama ile karşılaşınca bu bataklığa düşüyor.Hâlbuki bu bataklığa düşmeden önce kısmi olarak özgür, kendinden emin,hiç ölmeyecek gibi yaşayan, çevresi tarafından saygın bir kişiliğe sahip bir birey olduğundan, ilk başlarda o da aynı şekilde kayıtsız kalıyor.
Fakat bu bataklığın içinde hayatta kalma dürtülerinden sonra ilk hâssıl olan iş ; pek tâbi ki zihnimizde beliren "düşünmek" oluyor .Artık ortada bir bir bataklık (dava )var ve bu bataklıktan kurtulmanın yollarını düşünmeden edemiyoruz.Josef k. da uzunca bir süre düşünüyor ve karanlık(belirsizlik) iyice bastırınca yardım istemeye yöneliyor.(ki bu yardımı almak onun için bu bataklığa düşmesinden belki de daha ızdırap verici bir durum.Kimsenin onun gibi birisinin bataklığa düşmesini bilmesini istemediğinden,davasını saklamaya çalışmasından anlayabiliyoruz.)
Yardım sonucu bataklığın etrafında toplanan insanlar kimisi belirgin yüzler amca figürü gibi diğerleri avukatlar, yargıçlar, mübaşirler ,memurlar, tüccarlar, rahipler, ressamlar ve toplumun diğer kısmına ait insanlar beliriyor.
Josef k. bütün bu olanları zihninde de canlandırmış olabileceğinden burada karanlık iyice bastırıyor. Fakat bütün bu insanlar kendi çıkarları doğrultusunda hiç sorgulama yapmadan Josef k. İle konuşmadan ve çekingen tavırlarla onun neden orada olduğunu, bu bataklığın orada ne işi olduğunu,buna sebep olan kişilerin mevkilerin makamların kimler olduğundan çok, ortada olan bataklığın varlığını düşünüyorlar. Ve belki de yardım elini uzatırken içten içe bu felaketin kendi başlarına gelmediği için seviniyorlar.Yardım eli uzatan? Ve bunu nasıl yapacağını bilmeyen insanlar.Bu insan topluluğu kendi çıkarları doğrultusunda hareket edince karanlık (belirsizlik) iyice belirginleşiyor.Bu karanlık içinde "kafkaesk" yaklaşımlar üzerinden insanı adalet,korku, tehdit,şüphe, yalnızlık,umut ve bir çok duygu ve düşünceleri sorgulamaya sevk ediyor.
*Kafkaesk, Franz Kafka'dan esinlenerek üretilen, Kafka'nın tasvirlerindeki gibi, tehdit edici ya da korkutucu anlamlarına gelen bir sıfattır. Kafka'nın stiline özgü olarak hikâyelerinde anlatım akışının doğal bir parçası olarak, bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumunu ifade eder.
İşin sonucu olarak bizler bataklığın etrafında kaldırımın kenarından geçip gidiyoruz.Yardım elini uzatanlarda bu davalara kayıtsız kalmaya devam ediyor.Josef k ve niceleri bataklıkta debelenip dururken koca bir aldatmaca'nın onları ve bizleri yutmasını beklerken, acımasız hayatlarımıza devam ediyoruz.