Raf Yorumu: zeyriv (@zeyriv)

Spoiler içeriyor Nasıl giriş yapsam bilemedim o yüzden size bunu söyleyerek giriş yapayım. Kitabı genel olarak beğendim zaten sonunun mutlu(?) bitmeyeceği de belliydi çünkü kitabın arkasında yazıyor .d - küçük bir uyarı! - - benim okuduğum yayın bordo siyah ve sayfa sayısı…devamıNasıl giriş yapsam bilemedim o yüzden size bunu söyleyerek giriş yapayım. Kitabı genel olarak beğendim zaten sonunun mutlu(?) bitmeyeceği de belliydi çünkü kitabın arkasında yazıyor .d - küçük bir uyarı! - - benim okuduğum yayın bordo siyah ve sayfa sayısı 249'dur. - Kitapta çok yerin altını çizdim bu yüzden buraya yazsam bile muhtemelen 4-5 part olarak atacaktım bu yüzden sadece baştan çizdiğim birkaç kısmı yazacağım. Bu kitap için herkes çok sıkıcı ve çok fazla betimleme var diyordu ama bence sıkıcı değil ve betimlemeler tam kararında olmuş. Alıntılara geçsek mi? Daha fazla söze gerek yok bence. Ah ek ve gereksiz bir bilgi vereyim, ilk defa bir kitapta önsözün altını çizdim :-[) •|Şeyh Gâlib merhum ne güzel demiş: "Nush ise eğer budur mezaki Dünya fani âhiret bâkî Olsa ne kadar harab ü mağşûş Yoktur bunu bir işitmedik güş"|• •|"Huz mâ safâ da' mâ kedür"|• •|Gel ey fasl-ı bahârân mâye-i ârâm ü hâbımsın Enis-i hâtırım, kâm-i dil-i pür-ıstırâbımsın|• •|Ey âlem-i misâlin seyyâh-ı hûşyârı Hiç kasr sûretinde gördün mü nevbahârı? Nedim İstanbul'u görenler bilirler ki Çamlıca köşkü, ruha ferahlık vermekte ilkbahardan aşağı kalan gelip geçici güzelliklerden değildir. Binası bir yana dursun, yalnız bulunduğu yer (bile) İstanbul'un en benzersiz bir noktası olduğu gibi, İstanbul güzel bir denize sahiptir ki yalnız hüzünlü hüzünlü kıyılarına yüz sürerek önünden akıp giden denizin safâsı, konumunun bütün dünyada eşsizliğini kanıtlamaya yeter.|• •|Geldi sabâh-ı rûz-ı civânîye infilâk Eyyam-ı fitne erdi belâlar mübâreki|• !Spoi dostlar! •|Abdullah Efendi, olan biteni işitir işitmez o türlü zararlı kimselerin hiç bir vakit kurtulamadıkları yürek zayıflığından dolayı korkusundan ölümcül bir inmeye uğradı. Yalnız Ali Bey, bir kaç ay hapiste kaldı; hükümet izin verdikçe annesinin mezarına gidi-yor, orada gerek onun ve gerek Dilâşûb'un kara topraklarını gözlerinin yaşıyla suluyordu. Ne yararı var ki bu pişmanlık, zavallının altı ay içinde üzüntüden mahvolmasından başka bir şeye yaramadı. Ünlü sözdür ki, "Son pişmanlık fayda vermez."|• Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın, iyi okumalar.