Raf Yorumu: (@)

karvin Yorumum da bol bol spoiler bulunur ona göre okuyunuz lütfen. Açıkçası gerilim pek tercih ettiğim bir tür değil bu yüzden…devamıYorumum da bol bol spoiler bulunur ona göre okuyunuz lütfen. Açıkçası gerilim pek tercih ettiğim bir tür değil bu yüzden gün ortasında izleyip, akşama bırakmadığım için içten içe seviniyorum. Ona rağmen kardeşimin baskın yaparmış gibi odaya dalması beni yerimden sıçrattı ama olsun… Filme geçersek: Şimdi, biliyorsunuz ki film çok popüler özellikle de Raf’daki @mmusa sağ olsun her öneri isteyen postun altında görüyoruz. Kendisini sırf filmden soğumayayım diye takipten çıkmıştım ✨ Filmi izlerken ilk dakikalarının klişe ilerlediğini düşünüp dikkatimi ikinci cinayete vermiştim. Ama senaryo 15 defa değiştiği için, klişe olduğunu söylemek saçma olur. Film ters köşesiyle ünlü olduğu için, film boyunca görünmeyen misafiri bulmaya çalıştım. İlk senaryodaki Laura’nın hayatı boyunca bu anı bekliyormuş gibi soğuk kanlı tavırları acaba bu Adrian’a kurulan bir tuzak mı dedim. Ama teorim ilk dakika da yıkıldı çünkü yolu değiştiren Adrian’dı. Yoldan geçen adamdan hiç şüphelenmedim çünkü çok basit kaçardı. Film gerçekten türünün hakkını sonuna kadar vermiş; babanın bakışları yüzünden çok gerildim. Ve evet ben de senin gibi Laura’yı arabasına aldığında bi korkmadım değil. Filmin en can alıcı noktası, bütün dikkati babanın üzerine alıp, anneyi son dakika gösterip izleyiciyi ters köşe etmeleri oldu. Sen de filmi bitirince, “çok iyi sondu be” dedin. Şimdi gelelim daha ciddi eleştirilerime; Adrian izleyiciyle kukla gibi oynadığı için yani demek istediğim 50 tane yalan söylediği için film sürekli başa döndü bu yüzden finalin bahsedildiği kadar da ters köşe olduğunu düşünmüyorum en azından benim ihtimallerimin arasında vardı senaryonun sürekli değiştiğini görünce Adrian’ın Laura’yı öldürdüğünden emin gibi bir şey oldum. Zaten Sherlock’la çok haşır neşir olan kimseler de tahmin etmişlerdir çünkü birkaç hikayesinde de aynı mantık var. Bir cinayet var ama parmak izi, ayak izi, herhangi bir ipucu yok. Hikayelerinin isimlerini hatırlamıyorum ama çok isterseniz, üşenmeyip 54 hikayeyi gözden geçiririm. Virginia’nın (yani annenin) anlattığı bilmem kaçıncı senaryo izlerken bana pek tatmin edici gelmemişti zaten. Hani şu baba öldürüp, camdan kaçmış falan çöm abartı olduğu için ‘bu hikaye bir daha değişecek’ dedim. Bu arada belirtmeliyim, arabada ki çocuğun birden uyanması ödümü kopardı… Eh, toparlarsak; Filmin sonuna çok fazla yoğunlaşıldığı için, filmin genelinde ki sinir bozuculuk, monotonluk göz ardı ediliyor bence. İzlerken sürekli teoriler kuruyorsun, geriliyorsun, Adrian sağ olsun sık sık sinirleniyorsun bu da filmin başarılı olduğunu gösteriyor. Dediğim gibi tek sorun fazla ters köşe olduğu söylendiği için beklentimin çok çok yüksek olması bu yüzden de sonda beklediğim gibi bir ters köşe yaşamamış olamam. Umarım anlatabilmişimdir. Veee de gönderin yine ve yine çok eğlenceli olmuş eline sağlık. Bir dahakine daha az popüler olan bir film seçelim ki ben de gönderi atabileyim. Ben de sana teşekkür ederim.

2y 8 beğeni Yanıtla like icon

—— Yanıtları gör (8)

sedaaa1 Bi film ancak bu kadar eğlenceli ve kaliteli anlatılır bravo 👏filmi tekrar izledim reesmen emeğine sağlık

2y 6 beğeni Yanıtla like icon

—— Yanıtları gör (2)