PUPARIA ~ dün attığım gönderiye eklersem çoğu kişi görmeyeceği için buraya yazmak istedim umarım üşenmeden okursunuz. Aşağıya çizerin röportajından birkaç konuşma yazacağım oraları okuduktan sonra en altta kendi yorumum olacak bununla ilgili. "Hiçbir şey yapmadan dolaştığım o zamanki zihniyetimden bir…devamıPUPARIA ~ dün attığım gönderiye eklersem çoğu kişi görmeyeceği için buraya yazmak istedim umarım üşenmeden okursunuz.
Aşağıya çizerin röportajından birkaç konuşma yazacağım oraları okuduktan sonra en altta kendi yorumum olacak bununla ilgili.
"Hiçbir şey yapmadan dolaştığım o zamanki zihniyetimden bir iz bırakmak ister gibiydim. Bu zihniyeti animasyon ortamında oymayı ve kendimi buna adamayı düşündüm. Bu PUPARIA’ya yol açtı."
"PUPARIA, İngilizcedeki “puparium” kelimesinden gelir. Larvaların kabuğu anlamına gelen koza veya pupayı tasvir eder. Basitçe söylemek gerekirse, dünyamızı şekillendiren değerlerin yavaş yavaş kaybolduğuna dair güçlü bir hissim vardı. Eskiden güvendiğimiz ve ilişki kurduğumuz şeylerin çökmeye başladığını hissettim. Dünya çapında birçok insanın bu duyguya, koronavirüs gelmeden önce bile sahip olduğuna inanıyorum. Bir şekilde artık kendimiz olamadığımız gerçeğine. Aynı zamanda geleceğin bizim için ne hazırladığını da göremiyorduk. Geçen yıllarda gerçekten bu duyguyu yaşadım."
"Oradan, patronluk taslayan bir şey yapmak istemedim. İnsanları başka bir açıdan saracak bir hikaye ve dünya yaratmak istedim. Desteklenme duygusunu ifade etmeyi amaçladım."
Çizerin kendi çizimlerinden nefret ettiği bir dönem olmuş ve 1,5 yıl gibi bir süre çizmeyi bırakmış sonrada spontane bir şekilde çizmeye başlamış. Ve son konuşmada dediği gibi yönetmen bizim düşünmemizi istemiş.
Kısaca çizerimiz - yönetmenimiz kendi dünyamızı yansıtmamızı istediğini söylemiş umarım açıklayıcı olmuştur :3
Ama illaki bir anlamı olmalı diyorsanız kahramanbaykuş sitesine bakabilirsiniz hem röportajın çevirisi var hemde bu gönderiyi yazan kişinin görüşleri var.
"Tamagawa’nın anime endüstrisi hakkındaki düşünceleri açısından ele alınca, bunun etrafındaki sanatı veya sanatın potansiyelini görmeyen birisi olduğu söylenebilir. Ancak böyle bir yorum yapmak zorunda değiliz. Genel olarak, hayatın içindeki “garip” görünen şeyleri fark etmeyen, hayatın farklı yanlarını göremeyen, belirli değerlerin farkında olmayan birisi olduğunu söylemek de yerinde olacaktır. Bu kişi, kendi körlüğü içinde o kadar kaybolmuş ki, yakından baksa ayrı bir dünya kadar detaylı olan bu ahtapotu görmüyor bile. Böylelikle, filmin açılış sahnesindeki dünya, bu sahneyle beraber bir anlam kazanmış oluyor." Bu şekilde kalan kısımları da okumak isterseniz siteye göz atınız!
*Reklam değildir bende ordan okudum :6*