Birisine senin ben ağzına s.çayım! demeden önce bir daha düşünmeniz gereken tamamı ile hastalıklı bir ruh ile yazılmış bir senaryoya tanıklık edeceğiniz,klişelerle, arada ırkçı söylemlerle ve Nazi Almanyasındaki ruh hastası doktorlara atıfta bulunan saçmalıklar silsilesi ve mide bulandırıcı olan bir…devamıBirisine senin ben ağzına s.çayım! demeden önce bir daha düşünmeniz gereken tamamı ile hastalıklı bir ruh ile yazılmış bir senaryoya tanıklık edeceğiniz,klişelerle, arada ırkçı söylemlerle ve Nazi Almanyasındaki ruh hastası doktorlara atıfta bulunan saçmalıklar silsilesi ve mide bulandırıcı olan bir film.
--Kısmi spoiler içeren Eleştirisel kısım --
İki Amerikalı kız arkadaş Avrupa tatiline çıkıyorlar.Nedense onca teknoloji,tabela, anayol,harita ve navigasyon olmasına rağmen her klişe sahnede olduğu gibi ormanlık yola giriyorlar.E pek tâbi arabaları bozulacak bunların ya da teker patlayacak, o arabada sıkıntı çıkmazsa olmaz zaten arkadaş ve tahmin ettiğimiz gibi yine sinyal çekmeyen bir yer olacak burası yani bütün felaketler bunların başına gelecek. Zaten seri katil filmlerindeki gibi eğlenmeye bir dağ evine veya kampa giden bir grup genç topluluğunda da "gözlüklü"olan saf kız veya erkek ilk önce ne hikmetse seri katile denk gelip ölür.Esas kız ve esas oğlanda son anda yaşamak için kaçma girişimlerinde bulunur.Yahu biraz yaratıcılık olsun artık!
Filmde de bu iki genç kız yolda kalıyor bir tane sapık herifin teki gelip yanlarında arabadan inmeden iğrenç alman aksanıyla empati kurmaktan yoksun sapıkça kelimeler ediyor ve hiç bir şey olmamış gibi yardım etme tenezzülünde bulunmadan ıssız orman yoluna devam ederek çekip gidiyor.O sahnede keşke müslüman bir ülkede olmuş olsaydınız mesela bizim Türkiye'de olsaydınız yardım ederlerdi. "Yolda kalana,darda olana yardım etmek büyük sevaptır."Sözü içimden geçmeye başlamadan sönüyor.(Bunun ne din ne ahlâk ne erdem ne etnik kökenle ne de coğrafya ile alakası var.)Bu düşüncemin hemen sönüvermesinin sebebi ise filmle alakalı değil ama aklıma gelen Pippa Bacca olayı (İTALYA'nın Milano kentinden dünya barışına dikkat çekmek için Tel Aviv'e gitmek üzere 8 Mart'ta yola çıkan ve 31 Mart günü Kocaeli'nin Gebze İlçesi'nde öldürülen ‘Pippa Bacca’ adıyla tanınan İtalyan sanatçı 33 yaşındaki Giuseppina Pasqualino di Marineo’nun katil zanlısının ifadesi, tüyleri diken diken etti. Sabıkalı olan katil zanlısı 38 yaşındaki Murat Karataş, “Bir saat içinde arabama aldım, tenha yere götürdüm, tecavüz ettim, boğdum, cesedini çalılıklara sakladım” dedi.)Aklıma gelen bu olayı kafamdan kovarak havaya ufak çaplı bir küfür savurarak filme geri dönünce, kızlar arabadan çıkarak tek çare yardım edecek birini bulma çabasına giriyorlar.E onca felaket dedik gökyüzü durur mu? durmazzz yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya başlıyor.Islak "köpek yavruları" (köpek benzetmesi filmdeki Dr.Heiter'ın ilk denekleri )gibi tatlış iki güzel kızımız ormanda çoğu kadının yapabileceği gibi yüksek sesle çene çalıp tartışmaya başlıyorlar. Arabada kalsaydık daha iyiydi.. Üşüyorum.. Ben burda kalacağım.. yoruldum.. banane banane deyip kollarını göğüs hizasında birleştirip dudak büküp küsüyor biri diğerine. Tam o sırada uzakta ağaçların arasından yansıyan ışığı gören diğer kızımız "Orda bir köy var uzakta,o köy bizim köyümüzdür .Gitmesekte,görmesekte o köy bizim köyümüzdür.Lalalalalla.... (hıhı sizin köy orası babanızın çiftliği ya zaten hemen koşun!)edasıyla seke seke ormanlık alandaki evin yolunu tutuyorlar.Bu ev kimin olsa beğenirsiniz bizim kurbanlarını mıktanıs gibi çeken ruh hastası eski bir cerrah olan Dr. Hieter’ın evi. Neden kurbanlarını çekiyor diyorum şurdan anlıyoruz; Filmin ilk sahnesinde Doktor yolun kenarında Mercedesini (alman malı ya hani)park etmiş duruyor.Arkasına bir tırcı dayı gelip park edip elinde tuvalet kağıdıyla çalılıklar arasına doğru koşuyor.Bizim doktorda, sahil kenarlarında 2 metreden balonlara ateş ettiğimiz, balonları patlatıncada,yanındakine dönüp kasılarak ben askerde keskin nişancıydim biliyor musun? diye ciddiyetle kasılarak, sağına soluna anlıyormuş gibi baktığımız dandik havalı (uyuşturucu iğneli tüylü mermili ) tüfekle kurbanının peşinden gidip, tam adam sırtı dönük sıçma pozisyonundayken, gündüz vakti vurup, dana gibi adamı alıp evinin mahsenine götürmesinden anlıyoruz.
Filmdeki kurbanlar ise temel fıkrası gibi koca Almanya'da güya insan kalmamış belki de üstün ırk zırvalıklarına atıf yapılarak Alman kurban seçmemişte olabilir doktor. İki tane Amerikalı kız bir tane de japon adamı bulup getiriyor.Bizim japonda soğan erkeği çıkıyor. Elleri bağlı iken atarlı ergenler gibi vay efendim Japonlar zor durumda kalırlarsa böyle yaparlar şöyle ederler koduğumun nazisi diye doktora atar yaparken, bizim doktorda konuşma lan kamikaze deyip deyip azarlıyor.Filmin sonlarında görüyoruz ki zor durumda kalan tüysüz japon ninjası harakiri yapıyor resmen. Ulan pezevenk! bir intihar etmeden önce kıçında iki can taşıyorsun onları da düşün diyemiyor tabi insan.Ama yani ne meraklı bu Japonlar bir olaydan kendine hemen pay biçip bunu hak ettim deyip kendilerini cezanlandirmaya ne onurlu bir davranış!Biraz bizim müteahhitleri, siyasileri örnek alsanıza yahu ülke yıkılsa bir tek sorumlu bulamazsın sen japon efendi!! hemen bir pay biç öldür kendini. Pehh olacak iş değil doğrusu.
Yahu bari biraz ne bileyim sofistike bir diyalog olsaydı filmde böyle bir ruh yapısına sahip bir insanın içsel döküntülerini içerecek sözler? bakış açıları olsaydı ? yok arkadaş o da yok!
Sonrasında doktor kaçırdığı üç turisti "insan kırkayak" oluşturmak için anüsten ağızlarını ameliyat ile birleştirerek bir deney yapmaya koyuluyor.İşlemi tamamlayinca da herif kendini tanrı ilan ediyor resmen o nasıl bir haz almak aynada kendini öpüyor falan Allah için doktoru oynayan herif iyiydi aslında da senaryo seçimi kötü olmuş.Eve gelen polisler ise pandemi döneminde uzaktan eğitim ile mezunlar sanki tam bir komediler.(Arka sokaklardaki mesut başkomiserin oğlu tokmakkafa tunçu tutuklayan yeni yetme polis gibiler tiplerine baksan saçları ve de kaba etlerindeki kıllar bembeyaz kadayıf olmuş deneyimli dersin ama değiller tâbi)
Adam ben bir haltlar çeviriyorum diyor resmen bizimkiler bekle kahveden adam toplayıp geliyoruz dercesine evin içindeyken arama iznini cikarmak için dışarı çıkıp 20 dk sonra geleceğiz diyorlar.Ve doktorun bunlara vermiş olduğu bir bardak su içindeki haplar ise diğer kurbanlara anında tesir ederken bizim polisin tekine yarım saat sonra tam da içeri sızmışken tesir ediyor ne hikmetse.
Ulan hadi örümcek adam,yarasa adam ,kedi kadın , karınca adam vs vs türevlerini anladık da nerden yola çıkarak korku filmi adı altında insan kırkayak fikri belirdi de oyuncuları nasıl ikna ettin?
Evet doğru anladın güzelim ..sen ikinci evet evet.. ağzın japonun kıçında senin kıçında da diğer oyuncu arkadaş... yok öyle deme ama..üç kişiden oluşuyor... evet sen ortadasın .. sen en son hayatta kalan... ofisime gelirsen yüzyüze konuşalım daha iyi olacak şimdi metinsel olarak izâhı zor oluyor görsellerle anlatayım senaryoyu mu dedin ne yaptın?ve seri şekline getirdin bu saçmalığı eyyyy Tom Six! Senin ben Tom aklının ortasını six'iyim diye serzenişte bulunmamak elde değil.
Yani kısacası bir" at insan" filmi çekmiş olsaydım bu senaryoda filmde emeği geçen oyuncuları at ayağı, at kuyruğu, at toynağı seni de at başı yapardım. (burdaki başın hangi baş olduğunu hayal gücünüze bırakacağım çünkü böyle bir kafa ancak oraya layık)
İzleyecek olanlara keyifli izlemeler diyeceğimde o da pek mümkün değil.