✨Eğer vaktin yoksa kahvenin tadını alman mümkün olmaz mı? ✨ Uzun zamandır bir şeyleri izleyememe sendromundaydım, başlayıp devamına olan merakımın söndüğü bir çukur diyebiliriz. Peki, beni bu çukurdan ne çıkardı? Buna 'God shot' vesile oldu. Dizimizin ana konusu. Aynı, Go-bi'nin…devamı✨Eğer vaktin yoksa kahvenin tadını alman mümkün olmaz mı? ✨
Uzun zamandır bir şeyleri izleyememe sendromundaydım, başlayıp devamına olan merakımın söndüğü bir çukur diyebiliriz. Peki, beni bu çukurdan ne çıkardı? Buna 'God shot' vesile oldu. Dizimizin ana konusu. Aynı, Go-bi'nin şans verip gittiği bir kahve dükkanında yaşadığı aydınlanma gibi beni de bu kahve kokulu dizi sarıp sarmaladı. Ne de, iyi oldu..
Diziyi sadece dizi olarak yorumlamayacağım. Dizinin bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim. Yani sohbet havasında gidecek yorumlama. Ne anlatıyor bu demeden önce kısa bir bilgilendirme yapayım dedim haha.
☕ Dizinin kendisine has bir kahve kokusu var arkadaşlar. Bu mini dizimiz 12 bölümden oluşuyor, bir kore dizisi. Ve bölümler 30 dakika. Sade ve sakin bir hayatı konu alması, karmakarışık bir çıkmazda hissettiğiniz o dumanlı yolu yara yara aydınlatmayı başarıyor. Düşüncelerimle kaybolduğum yolda böylesine duru bir diziye denk geldiğim için öyle mutluyum ki. Dizinin sakin havası ruhuma liman oldu desem yeridir 🤍
☕ Ben, her zaman kahveye bağımlı olan biri olmuşumdur. Bir ortamda çay mı kahve mi sorusu soruldu mu çay diyenlerin arasında kahve diyerek çıkıntılık yapan o eleman benimdir xjckdk Uzun zamandır izlemek isteyip listemde bulunan bu diziye başlama kararı aldım bi anda. Kahvenin demlenişi gibi, ruhumda bu dizinin naifliğiyle demlenip formatlandı çok şükür.
☕ Kahveler, ve kahve dükkanları hep ilgimi çekmiştir. Mesela açık havada loş sarı ışıklar altındaki kahve dükkanı kalabalığı bana müzik gibi gelir. Bir sürü insanın sohbet edip, gülüştüğünü fark ettiğim o kısa an sessizliğe gömülür, dinlerim sesleri. Kısa ama etkili bir his. Daha önce durup dinlediniz mi hiç birbirine karışan sohbetleri? Pekii, ya dinlediğinizde ne hissettiniz? Yeri gelir sevdiğim o kalabalık gürültüden öyle bi bıkarım ki.. Kendimi sessiz sakin az müşterili bir kafeye atıveririm. Belki denk gelmişsinizdir, bu kafeler genelde huzur depolayan iç dizayna ve eşsiz bir playliste sahiptir. Çıkan her şarkı, sizi yudumladığınız kahve eşliğinde düşünmeye iter, ne düşündüğümüzü çok fazla düşünmeden dalıp gittiğimiz hani. Genelde böyle kafelere playlistleri için uğrarım ben, garip bi aitlik hissi veriyor bana. Kahvesiyle müziği bütünmüş gibi. Kahvesiz müzik, müziksiz kahve olmazmış gibi..
☕ Diziyi izlerken, yaşadığım garip düğümün bir anda çözülmeye başladığını hissettim. Başrol çocuğumuz Go-bi'nin yaşadığı dip olayı, içtiği kahve nedeniyle hayatında aldığı yeni kararlar beni şunu düşünmeye itti "ben hangi kafede aynı böyle hissettim", yada "o zamanlar hissettiğim şeyi aştım mı". Aydın'da okurken Daniel's Coffee veya Mackbear tam olarak bana bunu hissettiriyordu mesela. Diziyi izlediğim anda 3 sene öncesine geri döndüm. Ayaklarım hep oralara götürürdü beni çünkü. Hangi playlisti kullanıyorsunuz bile demiştim adamlara djfjdj E napim, müzik ve kahve kırmızı çizgimdir 🤭 Ders çalışabileceğiniz, sunum hazırladığınız, maillerinize cevap yazabilceğiniz huzur dolu kafelerden birkaçı üstte bahsettiklerim (tabi kapanmadılarsa) 🤭
☕ Şehir, ilçe fark etmez içine girdiğinizde bambaşka bir enerjiyle etrafınızın sarıldığını hissettiğiniz kafeler varsa mutlaka yorumlara yazın. Yolumuz düşerse o şehirlere, ilçelere, sokaklara.. Güzel yerlere götürsün ayaklarımız bizi. Daha keşfetmem gereken çok kahve dükkanı var çünkü benim.
☕ Dizi genel olarak bakıldığında, her bölüm insana ayrı bir değer katıyor. Sürekli kafede olup orayı kafe olarak değil de ofis olarak kullanan müşteri de bile çok önemli bilgiler öğreniyoruz kahve dükkanının sahibinden. Hatta bölüm sonu Go-bi gibi büyüleniyor, duyduğumuz sözler karşısında dilimiz tutuluyor. Dizinin kendisinden notlar çıkartabileceğimiz güzellikte oluşu halis mi? 😳Kahve sırası beklerken, tadımlık kahve dağımaları gibi küçük ama etkili anlar bırakıyorlar bize. Bir bölüm kadar Park Seok'un kafesinde olmak isterdim. Ekranlardan yansıyan bir huzura sahip. Kıskanılası..
☕ Go-bi'nin duygularını ekranlara iyi yansıtmışlar, onun gibi sinirlenip onun gibi merak ediyor, hatta üzülüyoruz. Daha önce izlediğim birkaç nadir parçadan biri* bu dizide. Ayrıca, hep kahve dükkanını göstermeyip yan oyunculara da odaklanılması ayrı hoş olmuş. Konu alınan mekanın değişmesi hikayeye derinlik katmış. Yine her yolun sonunda o dükkana varacağımızı bilsekte iyi yuvarlamışlar konuyuu.
☕ Öte yandan benim kahve dükkanı harici en beğendiğim bölüm Vietnam dilinde isminin anlamı ışık olan Quang'tı kesinlikle. Kamera karşısındaki hislerini anlattığında içindeki boşluğu derinden hissettim. Bay Park'ın kahve otomatıyla karşılaşmasından sonraki hayat mottosu.. Bu hikaye de iyi ki bu adam başrol olmuş. Başkasını düşünemezdim. Jest ve mimikleri o kadar yerinde ki. O bölümde mahalleliyi görmemiz özel hissettirdi bana. Ayrıca kahve eleştirmeni Choi Heart bölümü de ayrı güzeldi. Onu şaşırtan kişinin Go-bi oluşu zafer gülümsemesi bıraktıracak yüzünüz de. Dizinin her bölümü güzel olur ya. Çok fena düştüm diziye 💫
☕ Son olarak müziklere değinelim. Baskın müzikler veya arka planda duyduğumuz kpopları unutun. Sadece duru sesler duyacaksınız enstrümanlardan çıkan. Konuşmanın üstünü örtmeden, ortama özgün bir hava katan cinsten. Bölümler geçtikçe de asla imajlarını bozmuyorlar.
☕ Öylesine dolu dolu geçiyor ki ne eksik kalmış hissediyorsunuz ne de sıkılıyorsunuz. Bir diziden alınabilecek maksimum verim işte budur. Kısa olmasına karşın diziye karşı inanılmaz bir sempati besledim. Favori dizilerimden biri oldu ❤️
God shot' ihtiyacı olan herkese önerimdir .. Sevgiyle ve kahveyle kalın ☕
.
.
.
~~~~~~
*Nadir parça dediğim dizilerden birkaçı;
- Forecasting love and weather
- A piece of your mind
- My liberation notes
~~~~~~