Her Çocuk Özeldir filmi Aamir Khan yönetmenliğinde 2007 ‘de çekilmiştir. Film disleksi hastalığına dikkat çekerek eğitimin bir öğrencinin hayatında nereleri değiştirebileceğine vurguluyor. Bir öğretmenin öğrencilere olan yaklaşımının nedenli önemli olduğu gösterilmek istenmiş filmde hatta bir öğretmenin sınıfa girişin bile dikkat…devamıHer Çocuk Özeldir filmi Aamir Khan yönetmenliğinde 2007 ‘de çekilmiştir. Film disleksi hastalığına dikkat çekerek eğitimin bir öğrencinin hayatında nereleri değiştirebileceğine vurguluyor. Bir öğretmenin öğrencilere olan yaklaşımının nedenli önemli olduğu gösterilmek istenmiş filmde hatta bir öğretmenin sınıfa girişin bile dikkat çekici olması öğrenciler üzerinde etkisi ve değişimleri film boyunca görülüyordu. Cetvel çizilmiş sınırlar içerisinde olan bir eğitimden çok sınırları zorlayan geliştiren bir eğitim yaklaşımı ön planda tutulmuş.
Öğretmen öğrencisi olan Ishaan Awasthi evine ailesiyle görüşmeye gidiyor ve ailesi çocuğun durumu farkında değildi onu bu rahatsızlığın kabul etmiyor hatta rahatsızlığından bi haber çünkü o zamana kadar çocuğun öğretmenleri bile böyle bi durumda onları haberdar etmemiş farkına bile varmamışlardı. Öğrenci her zaman yaramaz ve tembel bir öğrenci olarak yaftalamıştır. Aile öğrencisin çocukların durumu anlatmak kadar bu durumu kabullenmeleri sağlamakta önemli öğrencinin durumu göre bilinçlendikçe ilgi gösterildikçe değişir gelişir. Bu her öğrenci için her birey için aynıdır.
Arkadaşları, ailesi, öğretmenleri kısaca çevresinde ki herkes çocuk dışlanıyor dayak yiyor dinlenmiyorlardı öğrenci ise herkese düşman olmuştu dünya ona karşıydı ve tek çaresi hırçınlıktı. Derslerde başarısızlığı çabalamaması veya çalışmaması değildi öğrencinin de dediği gibi ‘’Harfler dans ediyor’’ durumu yüzündendi anormal değil hatta daha yetenekli olmasına rağmen azarlanıyordu.
Çocuk algılamadığı şeyler olmasına rağmen algıladığı ve becere bildiği farklı şeyler vardı. Gördüğün her şey başka renkte ve başka şekilde başka boyutta
Eğitim bir yarış değildir her çocuğun kendisini ifade edebilme ve etme özgürlüğü var eğer bir öğrenci bir şeyi öğrenemiyorsa öğretmen olarak sormak gerekir neden niye neyi yanlış yapıyorum da bu öğrenci verilen bilgileri öğrenemiyor.
Çözüm öğrencileri itelemek veya daha da zorlaştırmak yerine duyguları dinlemektir.
Filimin bir kısmında söyle bir diyalog vardır:
Öğretemem: Çizin boyayın ne isterseniz yapın
Öğrenci: Ama ne boyayacağız efendim? Masada hiçbir şey yok
Öğretmen: Bu masa mı? Bu masa çok küçük canım o kadar küçük ki senin güzel hayal gücünün ağırlığını taşıyamaz. Zihnine bir göz at ve oradan muhteşem bir fotoğrafı çıkar ve kâğıdın üzerine yapıştır.
Müfredatımızda çok fazla ders vardır ve biz bu bilgileri aşama veririz hepsini aynı anada yüklemeyiz bazı derslerimiz sadece bilgi üzerine değil zihinsel becerilerimiz geliştirmemiz üzerinedir. Russell’a göre ‘’ okullar sadece meslek adamı yetiştirmek değil, aynı zamanda araştırmaya da yönelik olmalı; sadece iyi yurttaş değil, adam da yetiştirmelidir.’’ der. İdealizm de insan zihnin yanı sıra ruhsal bir varlık olduğu öner sürer. Yani insan hem bedensel hem de ruhsal bir varlıktır. Realizm ise öğrencinin neye ihtiyacı olduğunu öğrencinin anlama kapasitesini geliştirmek olduğu söyler.
Herkes felsefi açıdan başka yorumlayabilir filmi bana realizm daha yakın geldi bilgi geliştirilmeli ve bilgiye ulaşmak için öğrencilerin dikkat çekmeli ve istekli olmalıdır. Öğretmenimiz yani karakter bu yapıyor ilgilisi vermekle kalmıyor öğretme yöntemini değiştirerek öğrencini hem derslerdeki başarısı hem de toplumdaki başarısı arttırıyor. Her öğretmen her bir öğrenciyi hayata hazırlıyor kişisel gelişimin b yüzden önemli kendine olan güvenleri, yetenekleri, becerilerinin gelişmesi biz öğretmenler ve ebeveynlere düşüyor.