Okuduğum en hisleri olan kitap. Öyle güzel ki…Yalnız olmadığımı hissettirdi. Hem hüzün doluydu hem de umut. Defalarca kez açıp okuyacağım o kitabı buldum. Psikoloji türünde bir kitap ama bilimsellik beklentisiyle okunmamalı. Fazlasıyla duygusal bir kitap olmuş. 🍁 Affetmek aynı zamanda…devamıOkuduğum en hisleri olan kitap. Öyle güzel ki…Yalnız olmadığımı hissettirdi. Hem hüzün doluydu hem de umut. Defalarca kez açıp okuyacağım o kitabı buldum. Psikoloji türünde bir kitap ama bilimsellik beklentisiyle okunmamalı. Fazlasıyla duygusal bir kitap olmuş.
🍁 Affetmek aynı zamanda intikam almaktır. Sana yapılan ne varsa, atıldığın kaç kuyu varsa hepsini görüp, bilip yine de yücelik gösterip affetmek, intikam almaktır.
🍁 Bildiğim şey şu: Söz, saplanacağı yeri iyi bilen bir mızrak. Her seferinde unuttuğum şey şu: İnsan her defasında inandığı yerden, inandığı sözlerle ve inandıkları tarafından vurulan.
🍁 Şimdi yüzün neye benziyor? Aradan geçen aylarda hangi sevinçler, kederler gelip kuruldu yüzüne? Kaç kez ağladın, kaç kez güldün, kaç kez şaşırdın? Kimleri izledin, hangi sokakları gezdin, hangi şarkılara eşlik ettin, okuduğun kitapları çocuk sevinciyle kimlere anlattın, hangi odaların ışığı, hangi pencerelerin en güzel çiçeği oldun? Çok zaman geçti. Yüzünün ezberlediğim çizgileri değişti mi? Dünyam değişti mi?
🍁 Son 34 senedir işler fena halde sarpa sardı, tüm kapılar kapandı. Seni istikrarlı bir biçimde çok özledim ve bu özlem suratıma bir kapı daha kapattı. Bilmiyorum, bir ömür uğrunda daha kaç biçimde ziyan edilir? Daha kaç yol kaldı; söyle, deneyeyim.
🍁 Kendi kendime tekrarlıyorum: Acı usta bir öğreticidir, istesen de istemesen de öğrenirsin güçlenirsin, uyanırsın, ayağa kalkarsın. Yeter ki acıyı lanetleme, yaranı öteleme, kabuğunu kusurdan sayma ve unutma; insan yarayla doğar, yarayla büyür ve nihayetinde yarayla gömülür. Kendimle gömülüyorum.
🍁 Dünya bu haldeyken yanında olmayı çok isterdim. Herkes korku ve şaşkınlıkla bir yere kaçışırken, âlem kendi derdine düşmüşken ben tüm dertlerimi bir yana bırakıp bu cehennemin ortasında gelip seni bulmak ve "Korkma, ben buradayım, bunu da atlatacağız," demeyi ne çok isterdim.
🍁 Sayısız kavga, ihanet, yoksulluk ve sevinç kaybettim. Sesin; tüm bu yorgunluklara, kayıplara bir merhemdi ve ben, o sesi kaybettim.
🍁 Taze acının üzerinde koyu bir sis vardır. Zaman geçer, sis perdesi dağılır ve acı en hüzünlü yüzüyle aydınlanır. İnsan her şeye rağmen yarasıyla yaşayacak olandır.
🍁 Gitmek zehri insanın kanına bir kez karışınca artık iflah olamıyorsun. Dünya üzerinde yapmak istediğin ve düşündüğün tek şey gitmek oluyor, sürekli gitmek.
🍁 Kalan gücüyle yaşayanları, kolaylıkla ayırt edebilirsiniz topluluklarda. Daha az konuşurlar mesela, daha az şaka yapar, daha az güler, daha az "ben" derler. Daha çok susarlar, daha çok boşluğu izlerler, daha çok okurlar, öteki için daha çok dertlenir, ötekinin yarasını sarmak için daha çok çalışıp didinirler. Çünkü acı çekmenin, dünyada yalnız ve çaresiz kalmanın ne demek olduğunu herkesten daha çok bilirler.
🍁 “Herkes bana bunu yapardı ama ondan beklemezdim," deriz elimizin tersiyle gözyaşlarımızı silerek. Evet, bunu ondan beklemeyiz ve bunu senden beklemezdim.
🍁 Ne mutlu bize Tanrım, ne mutlu ki ölmek var; ağrıların, aşkların ve sevmelerin bir sonu var; yeniden ne mutlu bize Tanrım, bize bir ölmek yarattın ve üstelik bunun sorumlusu biz değiliz. Bir de şu yaşamak olmasa...
🍁 Olgunlaşmak ve yaşamın anlamını öğrenebilmek için bazen büyük kayıplar yaşamanız gerekir. Öğrenmenin bedeli yitirmektir. Bu yitirişlerin ardından derin ve ince bir sızı kalır, zaman zaman o sızı çok ağrır; işte bu da insan olmanın diğer adıdır.
🍁 Size yemin ederim ki vuruldum. Ellerimle kapatacak, akan kanı durduracak bir yaram yok ama vuruldum. Bu, vurulmaların en kötüsüdür.
🍁 Bilirsin ki herkes gitmeleriyle meşhurdur, bak işte yeniden baş başayız. Ben yeniden yazıyorum; yorgunluklarımı yazıyorum, yarınsızlığı yazıyorum, kaybolan çılgın neşemizi, geç gelen farkındalığın acısını, pişmanlıklarımı yazıyorum; elimden başka da bir iş gelmez bunu en iyi sen biliyorsun. Orada kimse olmasa bile, orada olmasan bile kelimelerimle sana el uzatıyorum ve biliyorum, bazen bir şeyleri mahvetmenin en kestirme yolu tüm gücünle o şeye sarılmaktır.
İsmine sarılıyorum.