Spoiler içeriyor
Her şeyden önce kesin bir şekilde belirtmem gerekiyor ki içinde çok fazla smut var ve böyle bir şeyi görmek istiyor olsam kendimi yormam, direkt açar porno izlerim diye düşündüğüm için sayfalarca, sayfalarca ve yine sayfalarca smut okumak beni rahatsız etti.…devamıHer şeyden önce kesin bir şekilde belirtmem gerekiyor ki içinde çok fazla smut var ve böyle bir şeyi görmek istiyor olsam kendimi yormam, direkt açar porno izlerim diye düşündüğüm için sayfalarca, sayfalarca ve yine sayfalarca smut okumak beni rahatsız etti.
Bunu belirttiğime göre kitabın genelinden bahsedebilirim. Sanırım biraz acımasız bir şekilde eleştireceğim ama hadi bakalım.
Kitap tam bir KLİŞELER BÜTÜNÜ ki bu tekrar tekrar booktok kitaplarına güvenmemeniz gerektiğini kanıtlıyor. Klasik bir watty kitabı okumuşum hissiyatı yarattı bende. İşte oğlanın CEO olduğu konsept yerine bu sefer de "farklılık" olması için yine zengin olsun ama bir tema parkında direktör olsun demiş yazar. Başka bir klişe olarak karakterlerin birbirlerinden neredeyse nefret etmeleriyle başlıyor olaylar.
Konusuna gelirsek, Zahra Dreamland'de bir tür çocuk güzellik salonunda çalışıyor ve işini çok seviyor. Bir gün bir toplantıya katılıyor ve toplantıda biriyle zıt düşüyor ve şansa bakın ki o kişi de parkın yeni direktörü olan Rowan Kane. Bu sürtüşmelerinden sonra Rowan Zahra hakkında bilgi topluyor. O sırada yeni yaratıcıların seçilmesi için bir etkinlik falan başlatıyorlar ve Zahra parktaki trenlerden birini gömerek yaratıcıların arasına giriyor ve bu Rowan için gayet okey çünkü dedesinin mirasını alabilmesi için kendisine koyduğu bir şart var ve şartı yerine getirirken Zahra'nın kendisine yardımcı olabileceğini düşünüyor. TABİİ Kİ bunları Zahra'ya söylemiyor çünkü biliyorsunuz, karakterlerimiz ileride aşık olmak zorundalar ve kadın karakterimiz aslında sadece kullanıldığını öğrenip erkek ana karaktere bir daha asla yanına yaklaşmamasını falan söylemek zorunda.
HER NEYSE.
Bahsetmeyi unutmuşum gibi görünüyor o yüzden hemen araya ekleyeyim; ayrıca Zahra SON DERECE güzel, SON DERECE hoş bir parfüm kokusuna sahip olan (inanın bana parfüm fetişi diye bir şey var bu kitapta) ve yine o derece SEKSİ görünen bir kadın. O kadar seksi ki Rowan kadını tanımadığı halde ilk gördüğü anda sadece on saniye kadar kısa bir süre içerisinde azıyor ve yazarımız bunu çok normal bir şeymiş gibi şirinleştirerek anlatmaya çalışıyor. Aynı şekilde Rowan da yunan tanrıları kadar yakışıklı olduğu için Zahra da aynı şeyleri hissediyor ve sürekli saçma sapan keşke bana şöyle yaklaşsa, keşke beni şöyle öpse, yok götü çok güzel bilmem ne tarzı şeyler okuyoruz ve sonra gözlerimizi devirip la havle vela kuvvete illah billah diyoruz.
İKİNCİ HER NEYSE.
İşte bir şekilde Zahra yaratıcı oluyor ve her cuma toplantıda proje sunmaları gerekiyor. Projelere bir de çizim gibi görseller ekleyerek zenginleştirmeleri gerekiyor ve ne hikmetse her şeyi dört dörtlük olan Zahra çizimde çok yeteneksiz olduğundan Rowan çizimlerini "Scott" kişiliğiyle çizip Zahra'ya yardım ediyor. Zahra'yla Scott olarak mesajlaşıyor ve kıza aslında kendisinin çizdiğini falan söylemiyor çünkü gururlu erkeğimiz Zahra'nın bunu öğrenmesine izin veremez. Zaten zamanla Zahra'ya alışıyor ve ondan hoşlanmaya başlıyor o yüzden artık söylemesi gerektiğini düşünüp bir bölüm önceki tartışmalarından sonra Zahra'ya gerçeği söylüyor.
Zahra'nın eski sevgilisinden kalan travmalarından dolayı Zahra yaptığının affedilecek bir yanı olmadığını falan söylüyor ama bilin bakalım kim iki üç bölüm sonra Rowan'ı affedip gecesine de onunla çatur çutur işini hallediyor???
ÜÇÜNCÜ HER NEYSE.
O noktadan sonra zaten sık aralıklarla birilerinin gerçekten gülebileceğine ASLA inanmadığımız aptalca ve komik olmayan seks şakalarına maruz kalıyoruz.
Bir noktadan sonra bunlar sadece takıldıklarını söyleyip bayağı birbirlerine aşık oluyorlar ve olaylar boka sarıyor. Özellikle Rowan kendini kandırıyor ve bunun yüzünden bir ton drama çıkıyor.
Öyle gidiyor işte. Konudan daha ne kadar bahsedebilirim bilmiyorum.
Son olarak ana karakterlerimize ve bir kaç yan karaktere kısaca değinip bitirmek istiyorum.
Zahra zaten tahmin edebileceğiniz o klasik kadın ana karakter dediğim gibi. Güzelliğinin yanı sıra sesi de çok güzel; onun dışında sakar, şapşik falan. Rowan da tam anlamıyla GÖT HERİFİN TEKİ ama yazarımız bunun sebebinin daddy issues olduğunu, aslında onun iyi biri olduğunu vs bayağı vurguluyor. Gerçekten babasıyla arası kötü olan herkes bu kadar göt oluyor mu?? Bilememek.
Bir yerde, kitabın en arkasında da okumuş olabilirim bilmiyorum ama, yazarın böyle problematik ve sorunları olan karakterler yazmayı sevdiğini okumuştum. Evet, gerçekten sevdiğini anlayabiliyoruz.
cidden. Okurken sinir kirizi geçiriyorsunuz.
Adam son derece kibirli ve insanları marka giyemiyorlar ve sağlık sorunları var diye (aslında bu da tamamen kendi yüzünden çünkü maaş ve sigorta konusunda bu oluşumda çok büyük eksikler var) aşağılayıp duruyor ama üzgünüm seni gidi küçük uyuz zengin züppe bozuntusu, herkesin dedesi seninki gibi bir miras bırakamıyor. Yetmezmiş gibi söylediği yalanları ve gizlediği gerçekleri kendince oturttuğu mantık zeminine karşı olduğu için bir nevi Zahra'yı yargılıyor (bu çok komik bir durum DJSNFKSNFKJDS). Ayrıca bu rezil herif sonlarda bir yerde kıza "benim için o kadar özelsin ki, ailenden başka ya da kadın olmayan hiç kimsenin yanına yaklaşmasına İZİN VERMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM." diyor ve NEEE?!!! YANİ NEEE?????
BU ROMANTİZM DEĞİL BENCE????????? TATLI BİR KISKANÇLIK DA DEĞİL BENCE?????????????????????????
her neyse, sakin olmalıyız.
Zahra'nın yakın arkadaşı Claire var ve tabii ki bu kızın kendi hayatına dair neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz, kitapta sadece Zahra'nın ilişkilerine ve seks hayatına karışmak için var.
Zahra'nın kardeşi Ani, yanlış hatırlamıyorsam otizmli ve Rowan'ın yeni besto friendosu. Zahra'yla aralarında çöpçatanlık yapmak ve engelli insanların da aramızda olduğuna farkındalık oluşturmak için kitapta (bu kızın ikinci var oluş amacı hoş bir detay.).
Rowan'ın kardeşleri Cal ve Declan, bahsetmek istemiyorum çünkü ikinci ve üçüncü kitaplar da bu adamlarla ilgili. Okursam orada geniş geniş bahsederim.
DÖRDÜNCÜ HER NEYSE.
Genel olarak kitabı beğendim mi, açıkçası evet diyemeyeceğim. Ama çok kötü de değildi, belki de daha kötülerini gördüğümüz için böyle düşünüyorum, yine bilememek.
Mahallenizin booktok'tan etkilenen masum okuyucusu olarak okudum ve zamanınızı harcamaya değmeyeceğini söyleyebilirim.