Artık emekli olan James Bond, CIA'den eski bir arkadaşı, kaçırılan bilim insanı Obruchev'i kurtarması için yardımını isteyince, yüksek teknoloji ürünü bir tür virüs aracılığıyla kitlesel ölümlere yol açmak isteyen yeni bir kötüyle savaşmak zorunda kalır. İki saat kırk dakika gibi…devamıArtık emekli olan James Bond, CIA'den eski bir arkadaşı, kaçırılan bilim insanı Obruchev'i kurtarması için yardımını isteyince, yüksek teknoloji ürünü bir tür virüs aracılığıyla kitlesel ölümlere yol açmak isteyen yeni bir kötüyle savaşmak zorunda kalır.
İki saat kırk dakika gibi uzun bir süresi olmasına rağmen kendi adıma oldukça akıcı buldum filmi. Ana de Armas'ın da bu filmde yer aldığını biliyordum ama daha önemli bir rolü vardır diye düşünüyordum. Oysa ki ününe yakışmayan son derece kısa ve önemsiz bir rolü var bence. Film hakkında düşüncelerim son derece karmaşık aslında ama yine de genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim rahatlıkla.
Bu bölümde James Bond emekli olduğu için MI6 onun yerine 007 olarak bir kadını getiriyor ve bu kadın, karakteriyle seyirciye sürekli olarak bakın ben bir kadınım ve 007'yim diyor. Bu gerçekten son derece ucuz ve can sıkıcı bir durum. Yeni ve orjinal bir şey üretemiyorlar bu sebeple de çıkıp politik doğruculuk adına zaten belli özellikleri olan karakterleri alıp normalde o karakterleri canlandıracak özelliklerden yoksun insanlara veriyorlar bu karakterleri canlandırma görevini. Doğru şeyin bu olduğunu pazarlamaya çalışıyorlar sürekli ama aslında bu gerekli özelliklere sahip olmayan oyuncuları aşağılamaktan başka bir şey değil bence. Ya çıkıp hadi abisi bir kere de o canlandırsın diyorlar insanlara resmen. Her şeyden önce bu oyuncular zaten en başta neden örneğin bir erkekle özdeşleşen bir karakteri canlandırmak istesinler ki? Yeni ve orjinal hiçbir şey üretemeyen bir sinema var bugün. Kendi beceriksizliklerini saçma sapan tercihlerle örtmeye çalışıyorlar ve tepki gösterenleri de kötü insan ilan ediyorlar. Ya bu politik doğrucuk öyle bir hal aldı ki artık yedi cücelerin arasına bile kadın karakter koyuyorlar abi. Böyle bir saçmalık var mı ya. Ben diyorum ki yeni ve orjinal projeler üretin ve bu insanlara da hak ettikleri kalitedeki projelerde rol alma fırsatını verin. Zaten belli özelliklerde var olan karakterleri sadaka gibi önlerine atmayın bu insanların artık ya.
Filmde sevmediğim bir diğer şeyse Bond'un ailesi ve ailesiyle tehdit edilmesi oldu. Arkadaşlar ana karakterin sevgilisiyle veya ailesiyle tehdit edilmesi olayı o kadar klişe bir hale geldi ki görmezden gelemiyorum artık. Ya hiç olmazsa aynı seri içinde on kere yapmayın bunu. Biz de sürekli aynı şeyleri izlemeyelim. Bu artık her aksiyon filminde gördüğüm için aşırı canımı sıkan genel bir detay.
Filmde özellikle şunu sevdim diyebileceğim birşey gelmiyor aklıma. Ama seyrettiklerimin hepsini topladığım zaman sevgim nefretimden ağır basıyor. Bu yüzden bu incelemede daha çok sevmediğim yönlerine ağırlık vermiş olsam da totalde bayağı sevdiğimi söyleyebilirim No Time do Die'ı. Bu filmle role veda eden Daniel Craig'in yerine kim gelecek bakalım, merakla bekliyorum. Umarım hayal kırıklığına uğramayız.
Son olarak Daniel Craig Bond'larını en sevdiğimden başlayarak şu şekilde sıralayabilirim;
Casino Royale
Spectre
No Time do Die
Quantum of Solace
Skyfall