Raf Yorumu: Arsen Tiknizyan (@tiknizyan)

Spoiler içeriyor nuri bilge ceylan... filmde annesi, babası ve arkadaşını oynatarak mükemmel bir film için mükemmel oyuncuların gerekmediğini kanıtlıyor. filmin başından itibaren herkes kendi derdinde ama diğerlerinin çok da umrunda olmayan dertler. öuzaffer dışında tabi. kendi işine yarayabilecek her şeyi herkesi kullanıyor.…devamınuri bilge ceylan... filmde annesi, babası ve arkadaşını oynatarak mükemmel bir film için mükemmel oyuncuların gerekmediğini kanıtlıyor. filmin başından itibaren herkes kendi derdinde ama diğerlerinin çok da umrunda olmayan dertler. öuzaffer dışında tabi. kendi işine yarayabilecek her şeyi herkesi kullanıyor. en başta saffet'i filminde oynatma ve istanbul'da iş bulma hayaliyle kandırarak resmen bedava eleman olarak alıyor yanına. filmin içindeki filmin çekimleri bitmeye yakın saffet'in istanbul hayallerinin gerçekleşmeyeceğini söylüyor ve o andan sonra saffet filmin sonuna kadar derin düşüncelere dalıyor ve asla eski hevesinde olmuyor. bütün hayalleri yıkılıyor çünkü köydeki fabrika işini bu hayaller uğruna bırakmıştı, üstüne babasından da bi' ton azar işitmişti. şimdi de işsiz kalmıştı. muzaffer babasını kullanıyor diyemeyiz ama film işi için babasının bütün çabasını da görmezden geliyor. sadece "tamam baba, hallederiz baba" gibi laflarla geçiştiriyor. babasının ağaçlara karşı tutkusu, sırf ağaçları için birçok kanun maddesi ezberlemesi, devletten ve avukatlardan da ümidi kesip tek başına çaresizce savaş verme çabası oldukça etkileyici. ali ise babasının ışıklı saat sözüne karşılık 40 gün boyunca bir tane yumurtayı kırmadan cebinde taşımaya çalışıyor. başta çok masumdu, hiçbir hile yapmadan sorumluluğunun bilincindeydi. ta ki muzaffer -şakadan da olsa- aklını karıştıran laflar edene kadar. en son yumurtanın kırılmasıyla onun saf duyguları müzikli saate olan aşkından üstün gelemeyerek kırılan yumurtayı değiştirerek hileye başvurdu. sonra ödülünü almasına 3 gün kala yalan söyleyerek hem müzikli saate hem de bir müzikli çakmağa kavuştu. muzaffer'in annesi oynayamam, yapamam demesinin ardından emin amca filmi bırakıp gidecekken gel şu filmi bitirelim diyerek eşine karşı oğlunun yanında duran fedakâr anne rolündeydi. sıradan bir akışın içerisinde aslında bir otobiyografi izliyoruz. nuri bilge ceylan bu filmi çekerken düşük bütçeli olması nedeniyle oyuncuları ailesi, akrabaları ve arkadaşından seçiyor. 7.5/10