Raf Yorumu: Kübra Nur Şahin (@1kitapfilmdizi)

Merhabalarrrrr. Dün gece izledim yorumumu gün içinde sakin kafa ile yapayım dedim. Öncelikle filmi saçma bulanlara, filme pembe kombin giyinip gelenleri eleştirenlere iki çift lafım var. Arkadaşlar filmin adı BARBİE. BARBİE BARBİE. Kurtlar vadisini izlemeye gelmediğinizi bi kabullenin önce 😅.…devamıMerhabalarrrrr. Dün gece izledim yorumumu gün içinde sakin kafa ile yapayım dedim. Öncelikle filmi saçma bulanlara, filme pembe kombin giyinip gelenleri eleştirenlere iki çift lafım var. Arkadaşlar filmin adı BARBİE. BARBİE BARBİE. Kurtlar vadisini izlemeye gelmediğinizi bi kabullenin önce 😅. Nasıl bir mantık arıyorsunuz, nasıl bir bilgi akışı arıyorsunuz bilmiyorum. Hele pembe giymiş insanları eleştirenler... Arkadaşlar sizi mağarada kırbaçlayarak mı büyüttüler. Biri çıkmış filmden çok bu insanlara sallamış yok neymiş pembe görmek istemiyormuş bir daha. Size tavsiyem şu her şeye nefret duyma seviyenizi biraz indirin. Ruha zararlı. Sinemaya filme uygun kombin yapıp gelmek yurtdışında çok olağan bir şey insanlar kostüm giyip geliyor. Bunları görseler düşüp bayılır herhalde bu insancıklar 😅 Yani insanları salın artık bi rahat bırakın. Böyle kastığınız için havalı görünmüyorsunuz. Çok sinirlendim biraz sakinleşelim. Filme gelelim. Film de tam olarak benim anlatmak istediğimi anlatmış. Kasmayın. Mattel, klişe Barbie, insanları daha doğrusu kadınları 10/10 fiziği ve görünüşü ile kötü hissettirdiği için büyük beden barbieler çıkardı makyajsız barbieler çıkardı sivilceli barbieler çıkardı. Kız çocuklarının tek vasfı kadın olmak olmasın diye ki bu kendi fikri değil toplumun artık çok duyarlı olmak istediği için bazı kesimlerince yaptığı duyar baskısı ile farklı meslekler yapan barbieler çıkardı. Mühendis barbie başkan barbie bilim insanı barbie o barbie bu barbie. Öyle bir gösterdi ki kadın gücü her şeyin üstünde dünyayı kadınlar yönetiyor her şey pozitif. Ahahah maalesef gerçek dünya öyle değil. Film bunu eleştirmiş. Tutsa en ağırından feminizmi anlatan bir film çekse eminim kimse gitmezdi. Çocuklar gitmez genç kızlar gitmez kimse izlemezdi. Eğlenceli bir dilde anlatmış her şeyi. Ben çok zekice buldum inanın. Biz biz olduğumuz için varız. Hayatta herkes bir şey olmak zorunda değil. Bizim varolma amacımız kendi varoluşsal sürecimizi tamamlamak. Doktor olmak mühendis olmak kendimizi kanıtlamak başkalarını mutlu etmek birisinin karısı olarak anılmak değil. Dümdüz biziz. Toplumun, feminizmin ataerkilliğin bize atadığı bizi bazı kalıplarla sınadığı bu toplum artık sıktı. Sen kadınsın evde otur kır bacağını yemeğini yaptan sen kadınsın her şeyi başarırsın başarmak zorundasın çok güçlü olmak zorundasın bi erkeğe muhtaç olmamalısına kadar bütün baskılar bizim üzerimizde. Ben sadece ben olmak istiyorum. Nasıl olmak istiyorsam öyle. Artık benim kişiliğim benim bedenim üzerinde toplum, akımlar, baskılar karar vermesin. Anne olmak istiyorsam olurum. Mühendis olmak istiyorsam istediğim için olayım. Belki de hiçbir şey olmak istiyorum. Ev hanımı olmak dizimi kırıp cidden evimde oturup fasulyemi pişirmek istiyorum. Seçimlerim yüzünden acımasızca eleştirilmek istemiyorum. Nasıl yaratıldıysam öyle olmak istiyorum doğam beni neye yönlendiriyorsa öyle. Bu sadece kadınlar için geçerli değil erkekler için de öyle. Yani kısacası film bunu anlatmış arkadaşlar. Anlayabilene tabi ki. Filmde hiçbir kusur bulamadım. Oppenheimer'a da gittim onu da izledim yemin ederim Barbie'yi daha çok beğendim. Daha fazla uzatmadan arkadaşlar sizin için biraz daha anlama kapasitesi yüzeysellikten kurtulma biraz daha derinlik diliyorum. Kalıplarınızdan çıktığınızda her şeyi bu denli saldığınızda çok daha mutlu olacaksınız. Şimdilik hoşçakalın 📛♓❇️👙🎫🎠㊗️🍥🍡🏩💒🌷🐷