"hepimizin derdi fark edilmek aslında. Göz önünde olmak gibi değil" bir kitabı bitirmenin verdiği boşluk hissi miydi hissettiğim bilinmez, kitap bittiginden beri kendimde değilim. elle tutulur hicbir sebep olmaksızın ağladim. almina taner. minik yıldızım, papatyam, çiçeğim. hayatimin her alanında tüm…devamı"hepimizin derdi fark edilmek aslında. Göz önünde olmak gibi değil"
bir kitabı bitirmenin verdiği boşluk hissi miydi hissettiğim bilinmez, kitap bittiginden beri kendimde değilim. elle tutulur hicbir sebep olmaksızın ağladim. almina taner. minik yıldızım, papatyam, çiçeğim. hayatimin her alanında tüm kalbimle onu seviyorum ve destekliyorum. onu ilk gördüğümde, ilk videosunu izledigimde 5 veya 6.sınıftım. O günden beri onun en azından bize gösterdi hayatını çook yakından biliyorum, anlattigi yasattigi her detayi biliyorum ve bu yüzden bana çok çok çok dokundu her bir sayfası. Önce kitabın konusunu anlatayım. Bir ülke var ve bu ülkede hükümete karşı gelen gençler yasaklanıyor. Çok kısa böyle özetlenir çünkü daha fazla anlatirsam spoiler olur diye korkuyorum.
"Bu ülke, bu toplum size kendinizden nefret etmeniz için milyonlarca anlamsız bahane sunardı. Eli boğazında dolanır, zihninizde oluşturdukları o şeytanlara inanana kadar labirentinden kurtulmanıza izin vermezdi. Buna rağmen günün sonunda kendiniz olmayı sevmediğiniz için yine sizi suçlardı. Yalancılıkla, yapmacikla... Milyonlarca örnegi vardı bunun. İnsanlatı önce kilolarıyla, burunlarinin üzerindeki çıkıntılarla, dudaklarının ne kadar kalin olup olmadığıyla yargılar; kategorize eder ve ardından da estekik yaptırdığınız için sizi özgüvensiz olmakla suçlardı. Toplumun üstlendiği sahte bir etik anlayişi vardı ki, hem kaliplara hapsederdi sizi hem de kaliplara girdiğinizde sığ olmakla itham ederdi"
Öncelikle "ciltli" kitap olduğu için "genç türk" yazar olduğu için hemen bir wattpad yazari damgasi vurduğunuz icin bu söyleyeceklerim pek bir şey farketmeyecek çoğu insanda. neyse ne ben yorumı yapayım.
almina'yi cok iyi taniyan bir insan olarak kendiyle verdiği psikolojik savaşı kitaplara yansitiyor. Ve ben dahil çoğu insanin okurken kitaptaki satırlarda, paragraflarda kendini görmesi mümkün. Her bir sayfayi okuduktan sonra birkac dakika düşünüyordum resmen. Gece birkac bölüm okuduktan sonra oturdum yarim saat düşündüm ve ağladım. Hayatımı film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirdim ve yaptığım hataları düşündüm. birkac insanla birkaf konuya aciklik getirdim. hayatıma büyük bir etkisi olduğu anlayacağınız. Şimdi kitap genç kurgu ve fantastik konulu olsa da psikoloji okuyan biricik alminam psikolojik ögelerle süslemiş(ağlatmiş).
O kadar değerli bir yazar ki almina'm. Kesinlikle ve kesinlikle ve kesinlikkkkle şans vermeniz gerekir. Küçüktür, wattpad(?) yazarıdır bilmem nedir hiiç iki defa düşünmeyin bile. Direk okuyun. En azından ülkemizdeki gençlerin neler yaşadığını, aile ilişkilerini nasıl yürütmeye çalışmalarimizi, ülkedeki o gülen yüzlerin altında yatan psikolojik sorunları ve daha birçok ortak sorunumuzu dile getiren genç yazara neden bir şans vermeyelim ki?
"İnsanlar kendilerini en dipsiz kuyularda hissettiklerinde yardım çığlığı atarlardı. Belki konuşmazlar, belki dertlerini anlatamazlardı etraftaki lere. Kimisi çok uyurdu, kimisi çok konuşurdu, kimisi çok gülerdi, kimisi ise her saniye yanında bir halat ip taşirdi... Bu bir tür 'yardım isteyecek gücüm yok ama beni farkedin' deme yöntemiydi. İnsanların görmezden gelmeti en çok sevdiği evre...
Çünkü sorumluluk yaratmazdı. Kötü bir sonuç doğarsa 'benimle hiç paulaşmadın' deme lüksüne sahip olurdu insanlar. Oysa yardım çığlıkları görünürdü, duyulurdu."