Raf Yorumu: Uğur Aycı (@ugurayci)

Uzun zamandır izleme listemde olan bir filmdi. Çok kez erteledim, sonunda dün izleyebildim. İlk eklediğimde şunu dediğimi hatırlıyorum "ne yani bir restoranda geçen yemek servisini mi anlatıyor ne alaka" Sonrasında "neyse hadi izleyeyim sıkarsa kapatırım" Ki ilk 30 dakikası sıkıcı…devamıUzun zamandır izleme listemde olan bir filmdi. Çok kez erteledim, sonunda dün izleyebildim. İlk eklediğimde şunu dediğimi hatırlıyorum "ne yani bir restoranda geçen yemek servisini mi anlatıyor ne alaka" Sonrasında "neyse hadi izleyeyim sıkarsa kapatırım" Ki ilk 30 dakikası sıkıcı gibi geldi bana bi akmadı o yüzden iki günde izleyebildim her neyse konumuz bu değil... Film birden fazla grubun kişi başı Bin doları aşan fiyatıyla bir adada bulunan restoranttaki şefin yemekleri tatmak için tekneyle adaya gitmelerinden başlıyor. Özel ikramlar vesaire. Bu restoranda yemek servisi çok sayıda yapılmış ancak bu seferki yemek servisinin daha önce yapılanlardan bir farkı var son kez yapılacak olması. Burdaki her bir yemek servis edilmeden önce şefimiz yemeğin ve kendi hikayesini anlatıyor, sonrasında bunu servis ediyor. Filmi izlerken; bu ne ya bunu mu izlicem yemek falan mı var bu servis fasafisosunu mu izlicem tarzında dediğiniz bir an olabilir işte o vakit içinizden filmi bi kapatma isteği geçecek. Sakın ola o isteği dinlemeyin. İşte tam o istek geçtiğinde inadına devam edin izlemeye ki pişman olmayacaksınız. Yemekler servis edilirken şefimizin müşterilerine bazı sürprizleri yok değil, siz filmi izlerken sürprizi kendiniz nitelendirirsiniz o kadar detaya girersem spoiler vermiş olurum. Konusunda korku ve gerilim yazıyor. Kesinlikle bu bir korku filmidir diyemem. Gerçi içinde barındırdığı unsurlara olan tepkinize göre değişebilir. Ama benim için tam bir gerilim filmiydi. İzlerken çok gerildim. Hani bazen tvde bir şeyler izlerken bir sahne gelir ya "lan kaçsana, şöyle yap, böyle yap vs." gibi telkinlerle televizyondaki karakteri uyarırsınız sanki sizi duyabiliyormuş gibi davranırsınız he işte o film bu ~en azından benim için~ Film ilk başta dediğim gibi başları sıkıcıydı sonradan açıldı. Konusu genel anlamda güzel ve bana göre ters köşeydi. Ancak şunu söylemeleyim ki Ralph Fiennes'ı yer yer izlerken biraz ürperdim. Sanki harry potter evreninde lord voldemort karakterini öldürmemişte içindeki bir parça voldemortu bu film için saklamış gibiydi. Lord Voldemort'u izliyor gibiydim. Bir de şunu söyleyerek yorumumu bitirmek istiyorum filmin sonunda karakterin, hani bir söz vardır ya "Mahalle yanarken, bazıları saçını tararmış" o şekil misali yemeğini yemesi beni biraz güldürdü,bu sözü hatırlattığı için dkdjdmd ki o sözün doğru şeklini bildiğinizi düşünüyorum burada sansürlü yazmak durumundayım kusura bakmayın. Filme puanım: 7.5/10 IMDb: 7.2/10 Film Disney + ' a mevcuttur.