film kendi içinde üç perdeye ayrılır; 1.Perde : Bergman ilk sahnede kanı akıtılan koyun (ki bana her zamn günahların tövbesi temsiliyetindedir) ve hayvanın organları, çivi çakılmış el, morg gibi bağımsız sert sahnelerle bir filmde olduğumuzu hatırlatır (etkilenmememiz adına Filmde sıkça…devamıfilm kendi içinde üç perdeye ayrılır;
1.Perde :
Bergman ilk sahnede kanı akıtılan koyun (ki bana her zamn günahların tövbesi temsiliyetindedir) ve hayvanın organları, çivi çakılmış el, morg gibi bağımsız sert sahnelerle bir filmde olduğumuzu hatırlatır (etkilenmememiz adına Filmde sıkça yaptı). Daha sonra ünlü aktör Elizabethin Bi anda susup hastanede yatışıyla ve bakıcısı hemşire Alma'nın gelmesiyle devam eder.
2.Perde :
Burda film bir yazlıkta Elizabeth ile Almanın yalnızlığıyla devam eder ve filmin aslı burda başlar. Bakıcı Alma Elizabeth'in suskunluğuyla baş başa kalınca en karanlık sırlarını anlatır ve roller değişir bu sefer Elizabeth iyileştirici taraftadır. Film asıl burda şekil alır ve bizim dış dünyaya olan maskemizin yani personamızın Elizabeth ve toplum tarafından kötülenen tercih ve karanlığımızın Alma olduğunu farkederiz. Elizabeth personasında kendi varlığını, özünü kaybetmiştir ve annelik bağıyla bu durumla yüzleşince kendini tüm hayattan susarak soyutlamaya çalışır. Alma ise asıl kimliğini ortaya koyar ve persona(yani Elizabeth) gözüyle kendini görmeye başlar.
3.Perde:
Personasını kabullenmeyem Alma aynı şekilde gerçek kimliğini kaybetmiş Elizabeth gibi susarak değil savaşarak, öfkeyle karşı çıkar bu duruma. Kürtaj olmasına rağmen oğlunu kabullenmeyen Elizabeth'e 'ben sen değilim, sen beni kullanabilirsin ama ben olamazsın' diyerek soyutlanmaya çalışır. İki kadının kimlikleri birbiri içinde dalgalanır. Bi sahnede Almanın bileği kanar ve Elizabeth kanı emerek akmasını engeller ve içindekini Elizabeth'e aktaran Alma hükmetmeye başlar. Ve Bergman'ın iki kez tekrarladığı( önce Alman'ın omzundan Elizabeth sonra kamera sedece Alma'ya döner böylece tek önplanda aradaki diyalog olur) sahnede Elizabethin çocuğunu eksik olduğunu düşüncesiyle doğurup annelik ve oğlundan nefret ederek persona'sını yitirdiğini yüzüne vurur. Son sahnede Elizabeth'in oğlu ikisinin de istemediği çocuğu yani ortak taraflarını ifade eder ve böylece iki kadının yüzü birleşip tek yüz olur.
Aslında Elizabeth çocuğuna olan nefreti ve bastırdığı duyguları personasında gizler. Asıl suskunluğu bunu farkedince gülmesiyle başlar. Onu gerçekliğine kavuşturan Almaydı ama iki kadının ortak tarafı da zeten buydu bastırdıkları annelikti.
Bi dipnot: Bergman sineması sinema çıtasını aşmıştır. Ben bu yorumu hem filmin genel yorumlamalırını okuyarak hemde kendimce farkettğim kısımlarla harmanlayarak yazdım. Filmi tekrar izlediğimde baktığım ve gördüğümün hala bir olup olmadığını ve bahsedilen ana hatlara yaklaşımım ne olur diye minik bir analiz için buraya bırakmak istedim