Spoiler içeriyor
Malum, 2014 yapımı Last Shift filminin yeniden çevrimiymiş.. bunu öğrenince hay amk dedim. Filmi Ahmet ile seçtiğimizde bunu bilmiyorduk. Kısaca konusu; Göreve yeni başlayan Jessica, babasının çalıştığı ve olayın gerçekleştiği karakolun kapanması üzerine son vardiyada çalışmak için gönüllü olur. Ucube…devamıMalum, 2014 yapımı Last Shift filminin yeniden çevrimiymiş.. bunu öğrenince hay amk dedim.
Filmi Ahmet ile seçtiğimizde bunu bilmiyorduk.
Kısaca konusu;
Göreve yeni başlayan Jessica, babasının çalıştığı ve olayın gerçekleştiği karakolun kapanması üzerine son vardiyada çalışmak için gönüllü olur. Ucube herifin teki olan cohen adlı memurdan görevi teslim alır ve olaylar başlar...
Jessica, karakolu incelerken babasının ölümünün de bu tarikatla ilgili olduğunu keşfeder.
Tarikatın adı "Flock of the Low God" (Alçak Tanrının Sürüsü) ve lideri "John Malum" adında akıl hastası manyak herifin biri. Tarikatın ritüelleri, inançları, sembolleri filmin başında ve içerisinde oldukça etkili bir şekilde gösteriliyor..
Malum'u iyi yapan bazı şeyler;
gerçeklik ile halüsine yapıyı, kurgu oyunları ile manipüle etmesi.., izlerken acaba gerçek mi değil mi diye sürekli sorgulamama sebep oldu.
Sorgu sahnesi, oyunculuk performansı açısından en iyi yerlerden birisi.
Jessica sula'nın aşırı doz panik ve korku atakları bazı yerlerde sırıtsa da genel olaral şüphe, hüzün ve çaresizlik duygularını başarıyla performe ediyor.
Chaney marrow ise beklediğimden daha iyi bir kötü karakter performansı gösteriyor. Yan karakterleri oynayan oyuncular da filmin gidişatını kötü yönde etkilemiyor.
Filmin en etkileyici tarafı; özel (pratik) efektler, prostetik makyaj, protezler, yaratık tasarımlarının kusursuz olması. Josh russell ve Sierra Spance... sektörde daha fazla görmeyi umduğumuz isimler.
Bunların yanında sahne dekorları yapım tasarımı ve görüntü yönetimi çok başarılı. Tam anlamıyla teknik bir şölen.
Bütçesinin çok üzerinde bir yapım.
DiBlasi, korku unsurlarını ve klişelerini çok iyi kullanıyor. seyirciyi Gerilim dolu, bolca kanlı sahneler ile etkileyip, hem psikolojik hem de fiziksel korku öğeleri ile ekrana kilitlenmemizi sağlıyor ama senaryo da bulunan boşluklar sebebiyle etkisini kaybediyor.
doğaüstü varlıklar, karanlık atmosfer, ses efektleri ve özellikle müzikleri çok başarılı.
Film mitolojik hiçbir kapıyı aralamasa da seyir keyfi iyi olan bir film.
70 dakika civarı olabilirmiş ama festivaller ve farklı sebeplerden dolayı gerçek anlamda film olabilmesi için süresi gereksiz yere uzatılmış hissiyatı verdi.
Bazı yerlerde mantık hataları ve klişeler içeriyor.
*İşin garip ve anlamsız tarafı; diğer dolaplar açıkken babasının dolabının kilitli olması.. mantıklı hiçbir açıklaması yok! Ana eşyaları alınmış ve sadece başta gördüğümüz kağıt bırakılmış bu da daha önceden açılıp temizlendiği anlamına geliyor... gizli bölmeyi bulmamalarıda ayrı bir soru işareti..
Jessica, babasının ölümünün yıldönümünde, aynı polis karakolunda son vardiyeye atandığını biliyoruz. Bu, hem duygusal hem de güvenlik açısından çok mantıklı bir karar değil.
Aptal loren, karakolda kötü olaylar yaşadığında, kaçabileceği birçok yer varken sürekli aynı noktada takılıp döngüye giriyor. Bu konu biraz sinir etti ve sıktı.
Telefonunu kullanmak yerine sürekli telsizleri kullanmayı tercih etmesi tam bir saçmalık..
Senaryo, bize ve Jessica'ya belgeler dışında hiçbir bilgi ve ipucu vermiyor bu yüzden dakikalar boyunca karakol içerisinde mantıksızca dolanıyor.
Aynı şekilde malum hakkında da bilgi vermiyor.
Araştırmaya yönelmediği için orada kalmasını gerektirecek hiçbir sebep yok siltirgit amk.
Tarikatın amacı da belli değil.. yani amaçlarının ne olduğu seyirciye geçmiyor.
Mantık yürütürsek şeytanı beslemek daha iyi bir noktaya getirmek genelde tarikatların en büyük amacı oluyor.
Bir diğer konu Jessica'nın ailesiyle tarikatın ilişkisine dair detayların olmaması.. sonları gereksiz uzatacaklarına ailenin tarikata katılması ile ilgili kısa bir bilgi + video kaydı olabilirdi.. olan kayıt içerisinde üye oldukları gözüküyor.
Neyse bu kadar yeterli...