Tesadüfen yıllar sonra bu filme rastladım ve izlediğimde bu filmi gerçekten çok sevdiğimi ve o dönem için çok iyi bir iş çıkardıklarını fark ettim. İlk olarak aşağıya biraz film hakkında bilgi bırakıyorum daha sonra inceleme yazısını. Çatıdaki kovalamaca sahnesinde kullanılanlar…devamıTesadüfen yıllar sonra bu filme rastladım ve izlediğimde bu filmi gerçekten çok sevdiğimi ve o dönem için çok iyi bir iş çıkardıklarını fark ettim. İlk olarak aşağıya biraz film hakkında bilgi bırakıyorum daha sonra inceleme yazısını.
Çatıdaki kovalamaca sahnesinde kullanılanlar da dahil olmak üzere setin bazı parçaları çekimlerin sonunda Matrix (1999) yapımına satıldı.
İzleyiciye filmin zaman dilimi hakkında kafa karışıklığı hissi vermek için birçok kasıtlı anakronizm vardı.
New Line Cinema, Alex Proyas'ı, Kiefer Sutherland tarafından yapılan ve filmin konusunu açıklayan açılış anlatımını filme dahil etmeye zorladı. Proyas gereksiz olduğunu söyleyerek buna itiraz etti ve daha sonra anlatımı yönetmen kurgusundan çıkardı.
Modern anlatı yapımları arasında 1,8 saniye ile en kısa Ortalama çekim uzunluklarından (ASL) birine sahiptir. Bu da neredeyse her 2 saniyede bir kesme olduğu anlamına geliyor.
Dr. Schreber'in şırıngasının büyük boyutlu bir versiyonu (yaklaşık bir metre uzunluğunda), yüzey detaylarının net bir şekilde görülebilmesi için iğnenin uzatıldığı yakın çekimler için inşa edildi........
Göz kamaştırıcı ve kabus dolu bir yapıma merhaba deyin! DARK CITY, görkemli görseller ve derin sembolizm ile dolup taşan, zihinlere dokunan gerçeküstü bir deneyim sunuyor.
John Murdoch (Rufus Sewell), bir gece dinlenmek için küvetine girdiğinde uyanır ve etrafına bakındığında kendisini bir otel odasında bulur. Yatağının yanında kanla kaplı bir cesetle karşılaşır ve dünya baş aşağı döner. Kendisini altı cinayetin suçlusu olarak aranan biri olarak bulur. Bu karmaşanın ortasında, kendi kimliği ve gerçeklikle ilgili korkunç bir gerçeği keşfeder. John, suçlu olduğuna inanmaz, ancak polisler farklı düşünmektedir. Ardından, sadece "Yabancılar" olarak adlandırılan gizemli yaratıklar tarafından çağrılır. John, bilinmeyen bir nedenle onların karmaşık planlarına dahil olur.
Ancak, Alex Proyas'ın sıra dışı filmi DARK CITY, yüzeydeki bu hikayenin ötesine geçiyor. Şehirdeki gizemler derinleştikçe ve John, gerçekliğin özünü araştırmaya başladıkça, farklı kimlikleri birleştiren bir komplonun parçası olduğunu keşfeder. Yabancılar şehri kontrol ederken, sakinler ise onların oyuncağıdır.
DARK CITY, hayal gücünün sınırlarını zorlayan ve şehrin her yönünü görsel bir şölenle yakalayan muhteşem sahnelerle dolu. Film, görsellere büyük bir güven duyar ve bu fantastik yapımla birleşen kafa karıştırıcı bir hikaye, izleyicinin ekranın başına çivilemesine neden olur. Film, göz alıcı bir gelecek noir'u yaratarak, 1940'ların New York City'sinin atmosferi ile modern bir yorum sunar. Dark City'nin görsel dünyası, anlaması zor ve gizemli bir hikayeyi canlandırırken, özel efektler insan hayal gücünün sınırlarını zorlar, izleyiciyi büyülenmiş bir deneyime sürükler.
DARK CITY, sadece görsel değil, aynı zamanda karakter gelişimine de önem verir. Seyirciler, karakterlerin karmaşık dünyasına daha fazla daldıkça, onların kaderlerine duyulan merak artar. Oyuncu kadrosu da bu muhteşem dünyayı canlandırmak için mükemmel bir iş çıkarır. Rufus Sewell, John Murdoch rolünde olağanüstü bir performans sergilerken, Jennifer Connelly, sevgi dolu ve etkileyici bir şekilde ekrana gelir. William Hurt, polis müfettişi Frank Bumstead olarak şüpheli bir karakteri ustalıkla canlandırırken, Kiefer Sutherland da Dr. Daniel Paul Schreber olarak unutulmaz bir şekilde yer alır.
DARK CITY, kimlik kaybı ve bireyciliğin yok edilmesi gibi derin temaları ele alarak, ideal bir toplumun yaratılma çabalarını gözler önüne serer. Bu film, karakter gelişimi, karmaşık bir hikaye ve cesur özel efektlerle zenginleştirilmiş unutulmaz bir deneyim sunar. DARK CITY'nin ışıkları kapalıyken izlenmesi önerilir; çünkü bu, izleyiciye mantıklı bir şekilde büyülenmesine ve düşünmesine fırsat veren bir film. KARANLIK ŞEHİR, gözlerinizi ve zihninizin kapılarını aralayacak, geri dönüşü olmayan bir yolculuktur. Sinemanın gücünü ve büyüsünü bir araya getiren bu başyapıtı kaçırmayın!