"Sen, sihre inanır mısın?" Dizinin kapağı o kadar güzel ki sizi büyülü bir evrene çağırıyor gibi, ben de bu çağrıya daha fazla sessiz kalamadım ve 6 bölümcük olan bu mini dizimize başlamak istedim, iyi ki de başlamışım beni gerçeklerle harmanlanmış…devamı"Sen, sihre inanır mısın?"
Dizinin kapağı o kadar güzel ki sizi büyülü bir evrene çağırıyor gibi, ben de bu çağrıya daha fazla sessiz kalamadım ve 6 bölümcük olan bu mini dizimize başlamak istedim, iyi ki de başlamışım beni gerçeklerle harmanlanmış rüya gibi bir evrene götürdü.
Dizinin detaylarına geçmeden önce başroldeki Ji Chang wook oyunumuzun Mouse'da oynayan Lee Soung- gi ile Bts deki V nin karışımı olduğunu düşünüyorum (V ye benzetmem saçları ve gülüşü yüzünden büyük ihtimalle) , bilmiyorum neden bu kadar benzettim ama cidden bir insan iki insana bu kadar benzer. Allah var yakışıklı adam oyunculuğu da çok iyiymiş, kendisinin izlediğim ilk işi.
Hwang İn Yeong'dan da izlediğim ilk dizi ama kendisi sanırım bizim Burak Yörük gibi geçmeyen bir ikinci erkek sendromu var, True Beauty izlemedim ama karşıma çıkıyordu az çok oradan biliyorum. Hazır konusu açılmışken bizim yönetmenler bile Burak'a başrol verdi siz de şu çocuğa bir gün başrol verirsiniz inşallah, eminim ki benim gibi izlemek isteyen bir çok kişi vardır.
Diziye dönecek olursak, ben müzikal dizi olduğunu bilmiyordum ama absürt durmamış aksine yakışmış bence, müzik ve sihir birleşince sanki bir peri masalının içindeymiş gibi hissettim, bazı yerlerde gerçeklikten koptum ama bazı yerlerde de gerçeklik yüzümüze çarptı geçti, üzerine düşünmek istedim.
**SPOİLER**
Beni en çok etkileyen şarkılardan biri kesinlikle Na ll-deung'un eğitimle ilgili olan şarkılarıydı.
"Benim yolum benim için düz asfalt olarak hazırlandı, bana kalan sadece koşmak, diğerlerininki gibi toprak ve taşlı yollarla uğraşmıyorum, bu bana verilen büyük bir şans." tarzı bir cümlesi vardı (ss almamışım ama aşağı yukarı böyle bir cümleydi). Cidden onun yolunu düz asfalt bir yola benzetmesi kimseye absürt gelmemiştir bence, yani kimin odasında ayriyeten zombi saldırısı olursa saklanabileceği ikinci bir odası olabilir ki?
(Diziyi izlemeyenler okuyorsa korkmayın zombi falan yok, ailesi ders çalışması için odanın içine bir tane daha oda yapmış odağı kaymasın ders çalışsın diye.)
Ama sonradan aslında bu asfalt yolda önünü görememesi, toprakla dolu yolda kendini daha mutlu hissetmesi içime çok dokundu her an ağlayabilirdim.
"Daha önce bilmiyordum ama çiçekler düz asfalt yolda değil, bozuk toprak yolda açar."
Açıkçası ben dizinin sonunda Na ll-deung'un neler yaptığını da görmek isterdim, istediğini gerçekleştirdi mi, mutlu mu diye ama göstermediler...
Sihirbazımıza gelecek olursak, onun da önceden çok başarılı olması ama bu başarısının kendi mutluluğu için değil de ailesinin mutluluğu için yapması, sonradan bunun farkına varıp kendi düş evreninde gördüğü çiçekli tarlaya adım atmak isterken terasta olduğu için adımının boşluğa düşüp intihar etmiş gibi görünmesi, bunun için akıl hastanesinde kalması.. Bir şeyler yaşadığını az çok tahmin ediyordum ama böyle ağır bir şey hiç beklemezdim.
Başta ben de onun psikopat bir katil olduğunu düşündüm ne yalan söyleyeyim, ama o şerefsiz adamın onun kılığına girip adam öldürmesi de çok adiceydi. Neyse ki sihirli kelebeklerden biri bozuk olan kamerayı çalıştırdı da sihirbazımız kurtuldu. Teşekkür ederim kendisine artık evde "annara sumanara" (doğru yazmamış olabilirim kulağa böyle geliyordu) diyerek geziyorum, belki mavi kelebekler bana da yardım eder değil mi? 😅
Başrol kızımıza gelirsek, hayatı cidden zorlu ve o da tek başına bu zorluklarla mücadele etmeye çalışıyor, matematiği seviyor çünkü hayattaki her sorunun bir çözümü olmayacağını düşünüyor ama matematikte gerektiği gibi uğraşırsan cevapsız kalacak hiçbir soru olmaz diyor. Güçlü bir karakter yalan yok, sevdim de ama şu saç stiline sahip her kızın dizilerde boynu bükük gezmesi artık beni rahatsız etmeye başladı, bana saç stilini göster sana dizideki rolünü söyleyeyime dönüyor sanki işler.
Eveet gelelim çift kısmına, bence sonda bir arada olmamaları iyi olmuş (böyle düşünen bir ben miyim merak da ediyorum) , sihirbaz kızın hayatına bir anda girip ona hayatı için dersler verip kızın hayatı düzelince çıkan bir peri masalı gibi, okuduğumuz sihirli evrenler bize mesaj verir ama tamamen bizim olmaz. Böyle düşününce sonu isabet olmuş ama dediğim gibi Na ll-deung'un da sonda neler yaptığını görmek isterdim.
Güzeldi, müzikleriyle, mesajlarıyla, oyunculuklarıyla izlenmesi gereken yapımlardan.