Öncelikle vayyy vayyy diyerek başlamak istiyorum. Bu güzel seriyi izlememe bir arkadaşım vesile olmuştu. (Sana çok teşekkür ediyorum @vayyy_vayyy..🌸🦋) Herkesin film beğenisi farklıdır. Ama bazı filmler vardır. Çıktıktan sonrada seni etkiler ve derin bir nefes alırsın. Dünyayı filmin içinde saklı…devamıÖncelikle vayyy vayyy diyerek başlamak istiyorum. Bu güzel seriyi izlememe bir arkadaşım vesile olmuştu. (Sana çok teşekkür ediyorum @vayyy_vayyy..🌸🦋)
Herkesin film beğenisi farklıdır. Ama bazı filmler vardır. Çıktıktan sonrada seni etkiler ve derin bir nefes alırsın. Dünyayı filmin içinde saklı verilen derslere göre algılamaya başlarsınız. Eğer filmde yalnız bir labirent ve buraya sıkışmış gençleri görüyorsanız şu ana kadar yazdıklarım bile bazı kesim için fazla. Tutsaklığın rahatlığı, başa çıkamadığın büyük güçlere yavşa ve gerekirse onların bağışlayıcılığı için kurban ver. Öğrenilmiş çaresizliktir bu. Yapay koyulmuş kuralların insanlar üzerindeki muhteşem büyüklükteki etkisi, huzurun en güçlü uyuşturucu olarak içinde bulunduğunuz olumsuz (esaret, ölüm korkusu,yoksunluk vb.) koşulları bir sisle örtmesi. Kötü ve iyi yok şu an yaptığın önemli, isyan iyidir! Seçeneklerin olması için (hür olmak için) bazen büyük riskler alınmalı, sana dayatılan güç senin manipüle edilen algılarındır ve fark etmek için merak, cesaret, aptallık ve biraz akıldan oluşan kokteyl gibisi yoktur. Size söylenen gerçekler (medya (gazete, haber programı, tartışmalar, kitaplar vb.), dedikodular sizin algınızı manipüle eden çoğunlukla eksik taraflı ve yanlıştır. Gerçeği öğrenmek için dışarı çıkacaksın kendi gözlerinle göreceksin (Bunu ilk fark edenlerden biri Amerika ve bize çok iyi öğretti nasıl yapılacağını). Fiziki olarak kendini iyi yetiştirmek(filmdeki koşucular), mental olarak dengeli olmak ve pratik zekayı merakla yönlendirmek içinde bulunduğunuz zor koşullarda size yardım edecek hatta çevrenizdekilerin nezdinde sizi liderliğe sürecektir. Otoriteye karşı huzurlu bir toplumda bir çıban başı çıkıp özgürlük gibi temel bir hak için bile başını dikse toplum kendi huzurunun devamlılığı için çıbanbaşını cezalandırır. Çünkü otoritenin de düşünmemizi istediği üzere içinizdeki çıbanbaşını yola getirin yoksa ben hepinizi yola getirim (örnek: askerlikte hata yapan biri için tüm bölüğün cezalandırılması). Böylece toplum polisine giden yolda büyük bir adım atılmış olur.(Örnek İsviçre Lozan. Polise gerek yok halk otoritenin düzenini bir polis gibi davranarak (gözetleme, şikayet, uyarma, kuralları dikte etme, espiyonaj vb.) sağlar.) Öyle bir otorite ve esaret olur ki otoriteden kurtulduğunda bile onun boyunduruğundaki huzurlu minicik yuvana dönmek için can atarsın. (Stockholm sendromu mu?) Bazı eleştiren arkadaşlar "paraları yetmediğinden filmi karanlık yapmışlar demiş. Affedersiniz ama halt etmişler. Ben korku sahnelerinde bayağı irkildim. En yararlı negatif eleştiriyi yapan arkadaş bunları pek duymamış. Bence efektleri de çok yerli yerindeydi.
Oyunculuklara gelecek olursam genel olarak iyiydi bence. Sadece Theresa denen kadın karakterin oyunculuğunu hiç beğenmedim. Aşırı soğuk ve etkisizdi. Çinli çocuk çok sempatikti. Thomas karakterinin olaylara olan merakı hoşuma gitti. Biraz kendimi buldum. (Sen ne çektin beee Thomas demeden edemeyeceğim:)
Ama bu film iyi gerçekten iyi. İçinde bulunduğunuz toplumu ve yaşamı yan koltuğa oturtun ve birlikte gözünüzü açarak seyredin. Şiddetle tavsiye ederim. Sadece film seyretmek değil filmin dünyaya bakış açım üzerindeki muhteşem etsini de seviyorum diyenlere iyi seyirler (sadece izlemeyin önemli olan ne anlattığı nasıl anlattığında çok siz nasıl etkilendiniz sizin dimağınız üzerinde nasıl bir etki bıraktığı.)