💨"... Derler ki, açlık hırsızlığa, kavgalara, savaşlara sebep olur. Ama ben açların savaşmak için güçleri olmadığına inanıyorum." ⚠️KİTABIN KONUSUNU AÇIKLAMALARDAN OKUYABİLİRSİNİZ. Kitabın ilk gönderisini atmanın sorumluluğu var üzerimde. Hadi bismillah. Siftah benden bereket sizden. 🧙♀️Hani yabancılar bizim ülkemizdeki herhangi bir…devamı💨"... Derler ki, açlık hırsızlığa, kavgalara, savaşlara sebep olur. Ama ben açların savaşmak için güçleri olmadığına inanıyorum."
⚠️KİTABIN KONUSUNU AÇIKLAMALARDAN OKUYABİLİRSİNİZ.
Kitabın ilk gönderisini atmanın sorumluluğu var üzerimde.
Hadi bismillah. Siftah benden bereket sizden.
🧙♀️Hani yabancılar bizim ülkemizdeki herhangi bir şeyle ilgili içerik çekince yine en çok (hatta tamamen) izleyenler, yorum yapanlar biziz ya. Heh işte kütüphanede dolaşırken bu kitapla aynı şeyi yaşadım.
HMM İSMİ VE KAPAĞI DEĞİŞİKMİŞ. KONUSU DA GÜZELE BENZİYOR. BELKİ SONRA OK... NE YABANCI YAZAR MI?
Asıl almaya niyetlendiğim kitabı bırakmam ışık hızında oldu jdjdjdheh
Damarlarımda akan asil kandan hep bunlar.
🧙♀️ Kitabın diline alışma süreci beklentimden dolayı "duygularım darmadağın" ruh hali içinde geçtikten sonra bu konuda sizi uyarmayı borç bilirim.
🧙♀️Okumak keyifli miydi? Evet.
🧙♀️Okuduğuma pişman mıyım? Kesinlikle hayır.
Aslında en çok o dönemin İzmirini aslında azınlıklar gözünden okuduğum için hoşuma gitti. (Yoksa kitap çok dağınıktı. Pek sevemem genelde böyle kitapları)
💨Hiçbir sıkıntımız yoktu; Türkülerden başka.
Türkler her zaman hazır olandan, senin emeğinden, kazancından yemek için bekleyen ve fırsat kollayan bir yılan gibi oradaydılar. Haklarını yememek lazım; ne de olsa iyi olan Türker de vardı. Kendini kime karşı korumnan ya da korumaman gerektiğini bilemezdin ki! Son anda seni ısırmak için kimin saldıracağını nereden bileceksin? Türk ortaklar hiçbir emek harcamamış olmalarına rağmen hak talep eder ve mahsulün yarısını alırlardı.
Bu bizim Türkiye'ye ödediğimiz kan vergimizdi.
Şu satırlardan özellikle çok rahatsız oldum. Sadece bu kısım da değil Türk kadınlarını ve erkeklerini yeren bir çok kısım vardı. Ama,
💨"Müzikle tek bağlantısı minareden çığlıklar atan müezzin olan bir halkla bir arada yaşamaya mecbur edildiğimiz için çok mutsuzuz" dedi.
"Bu yer, sizi cömertçe besliyor. Ve o insanlar sizin için çalışıyorlar, sizin çıkarınız için. Hem eğer bir halkın dinine hosgörüyle yaklaşmazsanız, onların üzerinde otorite kurmanız imkânszdır. Siz hiç Kuran'ı okudunuz mu?" dedi Katina.
gibi Müslümanları ve Türkleri en azından barbar ve yobaz olmadığının altını çizen kısımlar vardı.
Zaten bu yönü hoşuma gitti. Zamanın İzmirinin toplum yapısını bence güzel yansıtmıştı kitap.
🧙♀️Herkes okuyabilir mi? Kesinlikle hayır.
Eğer reading slump bataklığından kurtulamıyorsunuz, okuma alışkanlığınız yoksa, bir sürü karakteri, kopuk kopuk olayları okuyamam diyorsanız uzak durun bu kitaptan. Bazen ben bile karakterleri o kadar karıştırdım ve unuttum ki "ayh neyse ne" diyerek okumaya devam ettim. Bol bol "bu ne alaka" serzenişleriyle okudum sayfaları. Merak etmeyin sonradan oturuyor o kısımlar. (Akla karayı seçmek deyimi bizzat tecrübe edildi.) Yine de okuması çok keyifliydi.
Vize haftama rağmen elime almaktan çekinmedim bir kere. Daha ne diyeyim size işte. (Ders çalışmaktan kaçmış da olabilirim. Bu çok muhtemel.)
🧙♀️Son olarak kitabın sonundan bahsetmem gerekirse asla anlamadım. Maria tam olarak ne yaşıyor çok havada kaldı. Satırları atlaya atlaya okuyormuş gibi hissettim.