ucundan madam bovary bir tutamda anna karenina. hatta ileri götürüyorum salome'nin bazı kadın karakterleri. totalde hepsinin arayışının ortak bir kesişim kümesi var ve hepsinin esintisinden daha derin ve daha yakın bir yankısı vuku buluyor bu eserde. madam bovary kendini bulmak…devamıucundan madam bovary bir tutamda anna karenina. hatta ileri götürüyorum salome'nin bazı kadın karakterleri. totalde hepsinin arayışının ortak bir kesişim kümesi var ve hepsinin esintisinden daha derin ve daha yakın bir yankısı vuku buluyor bu eserde.
madam bovary kendini bulmak için arayıştaydı, anna karenina ise aşkı ile kendini arıyordu ama edna ise aşkıyla uyanmıştı. kendini kimseye ait etmeden kendi olarak var olmak istediğini bir yaz tatile çıktığı bungalovlarda keşfetmişti. orada gönül çelen, sevgiye aç bir adam olan robert sayesinde uyanmış ilerde de diyeceği gibi,
(...) "ömür boyu süren, aptal bir rüyadan uyandırdın beni geçen yaz. ah, nasıl da üzdün beni aldırmazlığınla! ah, nasıl da kahroldum, ne acılar çektim!"
edna pontellier iki küçük oğlan annesi, anaç olmamakla suçlanan evli bir kadındır. karoel soyundan gelen eşiyle birlikte gittikleri tatilde kendi yalnızlığını ve yabancılaşışını sanat sayesinde sezer. sanatın edna üzerindeki etkilerinden çok duygularının dışavurumu olarak yansıtılması yazarın eserdeki güçlü yönlerinden yalnızca biriydi kanımca.
bu yabancılaşmada edna'nın duyduğu en derinlerdeki duygu sevgi açlığıdır. eşiyle tekdüze giden ilişkileri o yaz umarsızlıkla dolan bir çok olaya kapı açmış ve edna'yı herkesin peşinde koşmuş bir adamın oyunlarının eline düşürmüştür.
edna'nın fikirlerinin uyanmasını sağlayan sevme ihtiyacı bu adamın üstünde toplanarak kadına farklı bir kapı açar.
çünkü insanın temelinde sevilmekten öte sevme ihtiyacı da yatar.
edna severek kendini o aptal diye nitelendirdiği rüyadan uyandıran adamın gidişini de izler. yine de bu gidiş-bekleyiş onun fikirlerinin olgunlaşmasına yetecek süreyi ona sunacaktır. zatımca bu bekleyiş ve edna'nın dönemine aykırı ve cesur görülebilecek tüm hareketleri onu döneminin ilerisine taşıyarak uyanışını destekledi. tıpkı şöyle ifade edildiği gibi,
"sosyal statü bakımından alçaldığı, buna karşılık ruhsal bakımdan yükseldiği duygusu vardı içinde. zorunlulukların boyunduruğundan kurtulup ileri doğru attığı her adım onu güçlendiriyor, bir birey olarak geliştiriyordu. çevresine kendi gözleriyle bakmaya, hayatın derinden akan gizlerini görmeye, kavramaya başlamıştı. ruhu onu çağırırken, 'başkalarının fikirleriyle yaşamakla' yetinmeyecekti artık."
bir kadının anaçlığı, eve bağlılığı ya da sorumlulukları adı altında pek çok konunun üzerine saman altından değinilse de bu bile dönemi için ciddi hamleler olduğunu gözler önüne koyuyor. onca olay yumağının içinde eşiyle olan kopukluğunu en küçük örnekle ifade etmek gerekseydi; edna'nın kocası, imajı çizilmesin diye kadını uyarıp durması olurdu.
"gelenek ve önyargı seviyesine uçmak isteyen kuşun kanatları güçlü olmalıdır. zayıf kuşların yara bere içinde, yorgunluktan perişan olmuş halde yere düştüğünü görmek çok acıklıdır, dedi."
edna pontellier, ne anna karenina'nın ne de madam bovary ile sonunu ayrı çizebildi.
beni de diğerleri gibi en çok etkileyenlerden biri de bu uyanışın yankılanışı oldu.