📺 : Suzan Defter 📚: 128 Sayfa ⛔️ : 16+ (hedef kitle : yetişkin) 📜 : Roman ------------------------------------------------------------ 📢 : Konusundan biraz bahsetmek gerekirse kitap ; bir tarafta hayata her zaman seyirci kalmış , hiçbir zaman yaşamayı tadamamış bir erkek…devamı📺 : Suzan Defter
📚: 128 Sayfa
⛔️ : 16+ (hedef kitle : yetişkin)
📜 : Roman
------------------------------------------------------------
📢 : Konusundan biraz bahsetmek gerekirse kitap ; bir tarafta hayata her zaman seyirci kalmış , hiçbir zaman yaşamayı tadamamış bir erkek ve diğer tarafta büyük bir aşka seyirci kalıp kendisini hep eksik hissetmiş bir kadının bir şekilde karşılaşmasını anlatıyor.
------------------------------------------
“…Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz”
“Kayıp mı ? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?”
“Ana kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.”
“İyi ya , boş değildi kucağım.”
“Ama yandınız , kül oldunuz.”
“Ama vardım , kül bunun kanıtı.”
(sayfa 104)
Ayfer Tunç ile tanışma kitabım olan Suzan Defter’e çoğu kişi gibi ben de başladığımda nasıl okuyup nasıl ilerleyeceğimi şaşırmıştım. Bu kitabı 2 türlü okuyabiliriz yalnızca ;
1- Önce sol sayfaları okuyup Ekmel Beyin kısımlarını bitirdikten sonra sağ sayfalara başlayıp Derya Hanım’ın kısımlarını okuyarak
2- Ekmek Bey’in bir gününü okuduktan sonra Derya Hanım’ın bir gününü okuyarak
Günlük tarzı olan bu kitapta ben 2-3 günü okuduktan sonra 2. şekilde okumaya başladım. Bence olması gereken de 2. şekilde okumak. 2 kişinin aynı gün yaşadıklarını yazarken anlatım farklılıklarını , bakış açılarını ve duyguya girişlerini daha iyi kavrayıp kitaba hakim olabiliyorsunuz. İlk sayfalarda biraz zorlanmanız olası bu okuma stiline aşina olmadığımız için fakat gerisi su gibi akıyor. 1 gün bile sürmeden okuyup bitirdiğim bu kitapta aşkın 2 farklı hayatı olup birbirlerine uzak olan 2 kişinin anlatımıyla tanımını görmüş oluyoruz. İki kişinin 16 Kasım’dan başlanıp 10 Aralık’a kadar süren günlük serüvenine dahil olup geçmişlerine , bugünlerine ve bilinçaltlarına misafir oluyoruz.
Kitap benim için eksik bitti gibi , bazı kısımları Ayfer Tunç bize bırakıp “gerisi sizde !” demiş hissi yarattı.
<<<<< Spoiler İçeren Kısım >>>>>
30 Kasım’da ikisinin de karşı taraf rüya görmüş gibi anlatması , benimsemeleri ve birinin aslında diğerinin hikayesini kullandığı kısımda karıştı kafam eğer kaçırdığım bir kısım yoksa. Bence rüyayı Ekmel Bey görmüştü , yazdıkları bir gün olur da basılırsa diye de “Suzan Hanım bir rüya görmüş.” olarak anlatmıştı.
Herkesin Suzan gibi sevip Suzan gibi sevilmesi gerekmese de Derya Hanım ve Ekmel Beyin kitap bitmeden birbirlerini anlayıp bir bütün olmalarını bekledim. Derya’nın acı içinde bir başkasının hayatına sahip gibi en ince ayrıntısıyla hayatını sunması çok kırıcı ve yalnızlığı derinlerine kadar hissettiren bir olaydı.
------------------------------------------
Kitabı uykulu olmama rağmen elimden bırakmak istemedim , 24 saat içinde sürekli okuyup bitirdim. İlk 3-5 sayfayı okuyup bu stile alıştıktan sonra gerisi su gibi akıyor , elinizden bırakmak istemeyeceğiniz bir kitap haline geliyor. 9/10 bir kitaptı benim için , en kısa sürede mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum 💗✨
*** A L I N T I L A R ***
“Uyuklamak parça parça ölmek , uyumaksa yekpare ölüm.” (sayfa 14)
“Ben mi gayret etmedim acaba , kurulan düzene katılmaya ?” (sayfa 26)
“Okyanusun içinde kendi soluğunu tüketerek kaybolan bir denizaltıdır ev , canlılar geçer pencerenin önünden , su götürür yeryüzünü.”
“Ne geçer elimize ? Neyi değiştirir hayatımızda para ? Seninle beni eski günlerimize götürür mü örneğin ? Abi - kardeş olur muyuz tekrar , Suzan sızar mı hayatımıza ?” (sayfa 27)
“Suzan ‘aşk acı çekmeye benziyor.’ demişti , “yakıyor , biliyorsun , ama yine de gidip aşık oluyorsun.” (sayfa 29)
“ ‘Aşk lanet gibidir’ dedi , ‘kuşaklar boyunca devam eder’ “ (sayfa 58)
“Aykırı parçaların birliğiydi evimiz.” (sayfa 64)
“Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde , erkeğin anlayamayacağı bir denge vardır elementler arasında.” “Kadın gidince evin dokusu bozulur , susuz kalmış çiçeğe benzer , solar.” (sayfa 65)
“Yıllar boyu yapmaktansa için için boş odalarla dolu bir evde boşluk büyütmektense ; ipin üstünde yürümekten başka NEDİR BİR HAYAT?” (sayfa 70)
“Ayrılmak bir solucanın ikiye bölünmesi gibidir , dedi bölündükten sonra tanımaz birbirini parçalar.” (sayfa 71)
“Herkes aşk içinde boğulmuş da , bir siz dışında kalmışsınız sanmayın.” (sayfa 103)
“Sokaklarda artık ne inanca ne de aşka yer vardı.” (sayfa 116)
28.01.2024 >> #okudumbitti