Spoiler içeriyor
Bu film hakkında Spoilerlı şekilde uzunca konuşucam. Çünkü işlediği konular aktardığı mesajlar çok önemli ve tartışmaya açık. Bir çok insan aaa ne güzel kadın haklarını savunmuş ama erkekleri aşağılamadan yapmış ayrıca ataerkil toplumu gömmüş ne güzel şaheser şeklinde yorumlarda bulunmuş…devamıBu film hakkında Spoilerlı şekilde uzunca konuşucam. Çünkü işlediği konular aktardığı mesajlar çok önemli ve tartışmaya açık. Bir çok insan aaa ne güzel kadın haklarını savunmuş ama erkekleri aşağılamadan yapmış ayrıca ataerkil toplumu gömmüş ne güzel şaheser şeklinde yorumlarda bulunmuş her platformda. Ben buna katılmıyorum kendisiyle aşırı şekilde çelişiyor nedenlerini anlatıcam. Aşama aşama hangi felsefe akımları ve konuları ele aldığına bakalım önce.
1- Kapitalizm: Ömer Aga'nın işçilerini çalıştırarak fazladan para kazanıp onların algılarıyla nasıl ustaca oynadığını ve Kapitalizm'in kötü yanlarını dünyanın nasıl elde ettiğini güzel özetliyor. Sadece tıkandığı nokta işçiler olmadığında üretkenlik olmaması ve gelişim sağlanmaması bu yönden film bir çözüm sunmuyor sorundan bahsedip geçiyor.
2- İslam: İslam dinini kullanarak cahil kesimi ama "Allah" böyle emretmiş buna uymazsan büyük günaha girersin diyerek dini kendi çıkarlarına kullanan şahısları mükemmel anlatıyor. Ömer Aga'nın insanları ikna edemiceğini anladığı zaman direkt buna sarılması kötü niyetli manipüleci insanların zavallı oluşunu gözler önüne seriyor.
3- Pop Feminizm + Pro-Seks Feminizm: Aslında feminizm tek başına kadın haklarını erkek haklarıyla eşitliğe dayandıran bir teoridir. Pratiğe baktığımız da evet gerekli ve doğru bir teoridir lakin sadece hak konusunda böyledir. Zamanla bir çok feminizmin alt dalları fırladı. Onlardan ikisi filmde işleniyor ve bunu pozitif ayrımcılık ile birleştiriyor. Pop feminizm, Anaerkil düzeni destekleyen erkek düşmanlığından doğan ki Türkiye de bunu çok fazlaca görüyorum mesala "Ocağını söndür, kocanı öldür" pankartları sadece en ufak örnek. Filmde tam olarak bunu işliyor. Elif, köyün erkeklerine karşı davranışları yüzünden nefret ve kin besliyor. Onun tek gayesi içinde ki öfkeyi sindirebilmek. Bunu net şekilde görüyoruz çünkü asıl amacı kadın haklarından farklı filmin sonlarında köylü kadın "sen elbet gidiceksin biz yine o zalim kocalara kalıcaz" tarzı lafına suskun kalıyor eğer gerçekten tek amacının kadın hakkı olsaydı susmazdı ki masum kendi halinde olan Recepe bağırarak "erkek değil misiniz hepiniz aynısınız" şeklinde cinsiyetçi kendi eşitlik algısına ters bir şey söylüyor burada yine amacının eşitlik değil erkek düşmanlığı olduğunu anlıyorum. Bu yüzden Pop feminizm ben burdayım diyor. Kadınların erkeklere ihtiyacı yoktur. Kadınlar her şeyin üstesinden gelir söylemleri anaerkil düşünceyi destekliyor. Oysa burda yine erkek nefreti var. Kendi kusurlarını, eksikliğini görmüyor ben kusursuzum imajı çizerek egosunu besliyor. Ama aynı zamanda erkek-kadın eşittir diyor. Normal haklardan bahsetmiyorum sidik yarışı yapıyor adeta. Filmin kadınları obje olmasını eleştirip çok fazla müstehcen sahnelere yer veriyor. Aynı zamanda kadınların cinsel özgürlüğünü de savunuyor. Burada devreye Pro-Seks Feminizm giriyor. Filmde fahişelerin bile özgürlüğünden bahsediyor ama obje olmayı para karşılığında kadınların yine kendi seçiyor olması aşırı çelişkili değil mi? Seçtiğin bir şeyden şikayet etmek çocukça değil mi? Ana konusu eşitliği çok bağnaz şekilde ele alıyor. Tarlada kadın tohum dağıtırken erkek tarlayı sürmeli diyor. Tamam metefor güzel ancak işleyişi kötü. Film boyunca erkekleri bok parçasıymış gibi gösteriyorlar. O köyün nazarında değil bunu apaçık nefret söylemi ve erkeklerin ustalaşmadığı konularda aşağılama yaparak oluşturuyor. Erkek kadına muhtaçtır kadın erkeğe muhtaç değildir imajı çiziyor resmen. Ayrıca filmin sonunda erkeklerin nezaketli, saygın ve hediye alan hoş biri olmaları gerektiği söyleniyor öyle final yapıyor. Ama köyün kadınları da kendi arkalarından kaba saba konuşacak. Kendi çocuklarına "Piç" diyecek kadar gelişmemişler. Köyün kadınlarının eksik yanlarına hiç vurgu yapılmıyor olaya hep cinsiyet olarak bakılıyor bu yüzden sevmiyorum feminizmi ya da pozitif ayrımcılığı. Ataerkil toplumu gömerken anaerkil yaratmaya çalışılıyor resmen.
Tüm bunlardan dolayı bana göre çok iyi bir film olmasa da kafa yorduğu konuların olması ve işlemesi çok güzel. Şimdiler de pek böyle filmler göremiyoruz. Tamamen kadının aşağılandığı ya da erkeğin öcüymüş gibi lanse edildiği seks tabanlı filmler çekiliyor romantik adı altında. Son olarak Şener Şen'e kötü rol fena yakışmış. Rolünü çok iyi yapıyor gıcık olmamak elde değildi. Ama yine de Şener Şen kalitesinde bir filmde değildi. Pek kimsenin okuyacağını sanmıyorum ya da okusa da linç yeme ihtimalim olsa da düşünce paylaşamak güzeldir. Sorgulamayı açar mottosuyla paylaşıyorum.