13: sayanora/ kompliman (2020) (kısaçalar)• fazla melankolik, fazla amatör ve basit gelebilir birçok insana. hatta bazısına "varoş" gelebilir ama bu o bazısının sorunu. kısacası bu albüm yakın zamanda türkçe ritmik şiir dinlemeye başladıysanız tavsiye edeceğim bi' şey değil. lakin benim…devamı13: sayanora/ kompliman (2020) (kısaçalar)•
fazla melankolik, fazla amatör ve basit gelebilir birçok insana. hatta bazısına "varoş" gelebilir ama bu o bazısının sorunu. kısacası bu albüm yakın zamanda türkçe ritmik şiir dinlemeye başladıysanız tavsiye edeceğim bi' şey değil. lakin benim için "hoş" bir albüm. türkçe ritmik şiiri uzun zamandır biliyorsanız belki sizin için de "hoş" bir albüm olur hem kısa, bir şans verebilirsiniz efem.
bu albümü albüme ismini veren sayanora parçası sebebiyle dinledim ki parçanın yorumlarında şu diyalog geçmişti kompliman'la aramızda:
mont: "sayanoura değil sayanora şeklinde söyleniyor efendim o ifade."
kompliman: "ben böyle söylüyorum efendim 👍"
mont: "ibare japonca efendim, asıl söylenişiyle söylenmediğinde garip duruyor ama ülkenin %99'unun japonca'ya veya japonlara dair hakikatli pek bi' fikri olmadığı için pek büyük bi' müşkül yok. zaten onun haricinde güzel olmuş gibi şarkı, ellerinize sağlık."
kompliman: "teşekkür ederim efendim. ben de japonca dizilerden duyduğum kadarıyla hoşuma gittiği ve anlamlı olduğu için kullanma hevesinde bulundum. kelimenin son hecesini uzatma sebebim müzikal literatürde melodik flow olarak geçiyor. müzikle uyumlu olması için söyleme şeklimi çeşitlendiriyorum yani. yoksa normal diyalog içersinde insanlar türkçe’yi de şarkı söyler gibi konuşmuyorlar. iyi geceler 🙂"
mont: "zaten efendim, bi' şeyi yeni fark ettim, ikimiz de zaten türk telaffuzunun üzerine konuşuyormuşuz. normalde "sayonara" veya "sayounara" diyor japonlar ve çok daha donuk bi' ibare, ama bizim seslendirdiğimiz şekil daha duygulu ve melodik. oldukça doğru bir tercihte bulunmuşsunuz, ben baştan hatalıymışım.🌷"
kompliman: "🙏🙏"
kısacası hımmmmm gibi zevzeklikten yılmamış, boş bir eleştiriyle meşgul etmiştim bi' ritmik şairi ama en azından hoş karşıladı kendisi. sonra mı, sonra ilk başta eleştirdiğim bu parça çok hoşuma gitti ve defalarca dinledim ki hâlâ dinlerken hoşuma gidiyor, albümün çoğu da pendik'te ömer çam'ın arkasındaki yokuşta (ömer çam pendik esenyalı ile tuzla şifa sınırındayken) sert esen rüzgâra karşı şiir yazarken hissettiğim hislere benzer bi' his tattırdı ki bu kâfi.
kulaklığımın bir tarafı çalışmadığından sebep muhtemelen tam hissini alamadım az evvel, akşamleyin tekrardan dinleyip albümün hakkını vermiş olurum inşallah.
sağlıcakla efendim, inşallah buralarda tekrar görüşmek üzere, dinlemeye karar verirseniz de keyifli dinlemeler 🌰
.
¹•sayanora: çok samimi geliyor kulağa ve galiba kompliman'dan dinlediğim en tesirli parça. parçanın ismi, anlattıkları, albüm çok farklı şeyler canlandırmıştı bende zamanında. hımmmmm da bu parçayla alakalı bi' şeyler yazmıştı sanki ama nerede, ne zaman falan hatırlamıyorum. ayrıca bu parçanın bazı yerlerinde (ve günaydın'da) hatırıma sokrat'ın, cumali efrah'ın falan beraber takıldığı devirdeki o ekibin parçaları ve sokrat'ın ta 2015 civarına kadarki parçalarındaki tını geldi.
no. 1: "şarkılarımı odana dinletiyo’sun"
kompliman: "şarkıları anlayarak dinlemedi kimse yazık"
²•günaydın: kompliman yeraltı geliyor bana hep; bi' şeyleri anlatma şekli, kullandığı okuyuş şekilleri, altyapılar falan bana birçok zaman 2010 civarından 2017'ye kadar yaygın olan ve "yeraltı" diyebileceğimiz adamların yaptığı tarzı hatırlatıyor. ama müziğinde denemek istediği, bana geçirmek istediği bi' şeyler varsa bunlar hep yarım oluyor. bu parçadaki bazı okuyuşlar da patron'u hatırlattı ki fikrimce kompliman'a da çok yakışmış o okuyuşlar. yalnız parçadaki umum* tarz albümdeki umumi tarzı yansıtır nitelikteydi fikrimce.
"yine de kendi yazdığım bu bestelerde yaşardım"
kendisi seremoni efendisi(mc) olmadan önce de prodüktördü, bazı ritmik şairlere altyapı sağlıyordu.
³•kâbus: parçanın birçok yerinde server uraz'ı hatırladım. e2oterik ve server uraz'ın ilk parçaları hatırıma geldi.
⁴•izah: parça çok amatör geldi ama kulaklığımın kalitesizliğinden kaynaklanıyor olabilir bu geliş. kompliman'ın birçok parçada farklı okuyuşları denemesi hoş ama konuk aldığı sanatçılarla alakalı daha uzun düşünmesi de hoş neticeler doğurabilir.
⁵•neden olmuyor: çok klasik, melankolik şablon bir parça denebilir lakin seviyorum galiba böyle şeyleri. hususan böyle altyapılar fena sarıyor beni; sanki ben bugünü veya dünü yakıyorum ağzımda, parça da içinde yakıyor beni ki in ne demişti 8 yıl evvel:
"hecelerimin kömürü olmalısın kalemim
gece gece, gece hece yakmalıyım bugünü ağzımda"
.
.
*genel.
.
son tanzim:
yirmi dört ramazan bin dört yüz kırk beş
bir numara, duatepe, istanbul