🤚Evet efenim yaz geldiğine ve ben köyüme döndüğüme göre artık raf mahallesindeki kürkçü dükkanının kapısını aralamanın vakti gelmiştir. Sanırım bu geride bıraktığım okul dönemi en yoğun okul dönemiydi. Sosyal ,akademik ve özel hayatım açısından hiç olmadığım kadar yaşadığımı hissettiğim, iyisiyle…devamı🤚Evet efenim yaz geldiğine ve ben köyüme döndüğüme göre artık raf mahallesindeki kürkçü dükkanının kapısını aralamanın vakti gelmiştir.
Sanırım bu geride bıraktığım okul dönemi en yoğun okul dönemiydi. Sosyal ,akademik ve özel hayatım açısından hiç olmadığım kadar yaşadığımı hissettiğim, iyisiyle kötüsüyle iyi ki yaşadım dediğim bir seneydi.(benim için yıllar yoktur, akademik dönemler vardır) O yüzden pek uğrayamadım buralara.
Aslında yazmak istedim. Hatta okulun ilk dönemi bitirdiğim yalan dünya taslağı hala çaresizce bitirilmeyi bekliyor ama yapamadım. Bitirmenin bir yarısı başlamak bir yarısı inanmaksa eğer inancı bekliyoruz aylardır.
ARKADAŞLAR şimdi şöyle bir şey var(umarım bir tek bende yoktur çünkü kendime çok kızdığım bir konu). Ben genelde hafta sonları derslerime bakarım o hafta ne işlediğimize. Derslere de düzenli gittiğimden vize-final dönemi harıl harıl ders çalışmam gerekmez o yüzden AMA ben o sınav dönemlerinde hiçbir şey yapamıyorum. Ders çalışsam çalışamıyorum, başka bir şey yapmak istesem rahat hissedip yapamıyorum, aşırı verimsiz geçiyor o zamanlar sanki. Var mı böyle olan arkadaşlar? KURTULACAĞIZ Dİ Mİ BU BATAKLIKTAN? 😭🤧
Ama bu final dönemi bu gidişata bir dur demeliyim dedim ve hem bu duruma olan kızgınlığımdan hem de girip de çıkamadığım reading slump batağından kurtulmak için kapattım kitabı defteri, aldım bu kitabı raftan, başladım okumaya. İşte bu kitaba da gönderi yazmamın sebebi de aylarca her başladığı kitabı bırakan bana kendini okutabilmesi ve dokunabilmesi.
Benim için bir kitabın turnusolü yazarının daha fazla eserini merak edip etmemektir. Mustafa Kutlu tekrar okumak istediğim bir yazar oldu. Benim gibi reading slump batağından kurtulma çabasında olanlar için güzel, kısa bir adım olacaktır kitap. Tavsiyedir efendim.
🎬Kitabı bu kadar sevdikten sonra filmi izlememek olmazdı. Gayet başarılı buldum filmi. Uzun olmasına rağmen kendini rahat izlettirdi. Özellikle Kenan İmirzalıoğlu kitabı okurken tanıdığım Ali karakterini çok güzel taşımıştı.
Sadece kitabın sonu filmde revize edilmiş, bundan pek hoşalanmadım. Kitapta okuduğum son açıkçası benim için daha gerçekçi bir sondu.
Kitap da ağladığım sahne ile filmde ağladığım sahne aynıydı.
Son olarak biraz da bu konargöçer yaşam tarzından bahsetmek istiyorum. Kitaptaki gibi olmasa da ben de bir ara konargöçer bir yaşam tarzının bana daha uygun olacağını düşünürdüm. Sanki yerleşik hayat sıkıcıydı ve pek benlik değildi. Ama böyle bir şey yokmuş arkadaşlar. Evet hala farklı yerler görmek ve deneyimlemek istiyorum ama işin sonunda anahtarı elimde olan ve varlığından emin olduğum bir yuvam olsun istiyorum. Döneceğim insanlar ve bir yer , bir amaç olsun istiyorum. O yüzden Mustafa karakterini çok içselleştirdim sanırım.
///
Ama solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir.
///
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil.