Spoiler içeriyor
30.06.2024 Muhteşem muhteşem bir film ile geldim. 2009 yılı yabancı film dalında oscar almış bir Japon filmi. Tamamen sosyal medyada bir öneri üstüne içinde çello olduğu için merak ettiğim bir film beni öyle bir ters köşeye yatırdıki. Olağanüstü bir bakış…devamı30.06.2024
Muhteşem muhteşem bir film ile geldim. 2009 yılı yabancı film dalında oscar almış bir Japon filmi. Tamamen sosyal medyada bir öneri üstüne içinde çello olduğu için merak ettiğim bir film beni öyle bir ters köşeye yatırdıki. Olağanüstü bir bakış açısı, olağanüstü oyunculuklar ve muhteşem müzikler. Sonra hemen soundtracklere baktım kimin diye. Yürüyen Şato film muzikleri ile bilinen ünlü müzisyen Joe Hisaishi yapmış. Aman Allah'ım her sahneye müzikler nasıl nakış gibi işlenmiş böyle.
Konusu çello çalan bir müzisyenin issiz kalması sonucu memleketine dönerek ona hiç de uygun olmayan başta ne olduğunu bile bilmediği "Huzurlu Gidişler" ilanına basvurmasiyla olaylar gelişiyor. Yani o bir tabut hazırlayıcısı. Bambaşka bir kültürün tabuta hazırlanma merasimlerini izliyorsunuz. Her karakter, her işlem de inanılmaz sahneler var gerçekten. Japon kültüründe öbür tarafa hazırlanıyorlar ama tabutlar beraber ölüleri yakılıyor. Ölüye gösterilen ihtimami izlerken yani bu filmi ağlamadan izlemeyi başarırsanız tebrik ederim. Babasi ile ayrılık da yaşayan basrolümüzun bu manada da hayatındaki eksiklikler, ölüm, yaşam, aile, seçimler derken her duyguya yönelik gerçekten çok çarpıcı örnekler var.
Filmi izlerken çok ağladım dostlar itiraf etmek gerekirse. Bir de şunu düşünüyorum sevdiğiniz birine veda edebilmek ne büyük bir lüks ne büyük. Bu filmi izlerken aklıma yaşamın ta içinde bir acı gerçek yine yine çarptı. Aklıma Gazze'de Refah kampına sığınıp katledilen başı kopmuş bebeğini elinde taşımak zorunda kalan baba geldi. 80 e yakın ölünün ic organlari alinarak Filistinlilere oylesine sanki bir istif ile verilmesi genis bir cukura caresizce gömülmeleri, imkansizliktan dondurma kamyonuna konulmak zorunda kalmış insanlarin bedenleri ve bu vahset geldi. İnsanlara bırakın varlıklarına saygıyı aleni soykırımla beraber ölunuzle doğru düzgün vedalasacak ne bir ortam ne bir saygı ne bir tam beden bile bırakılmıyor. Kahroluyorum arkadaşlar. Bir film izlerken böyle. Gerçek yaşamda 40 bine yakın güzelim hayatlar öyle bir vahşetle gitti ve su filme bakınca vedalasmaların da bir denli önemli olduğunu düşünürken üstelik insan delirir gibi oluyor. Ne varlığa ne ölüsüne hayır bıraktılar insanların. Filmi izlerken sürekli bunu düşündüm. Nihai olarak bugünü de düşünerek inanılmaz etkilendiğimbir film oldu. Allah tüm Filistinlilere rahmet etsin insallah. Kesin tavsiyedir fakat ruh halinizin güçlü olduğu bir dönemde izlemenizi öneririm.